Madem günün birinde öleceğiz ve ne zaman göçüp gideceğimiz belli değil (Belki yarın, belki bu hafta veya bir başka gün) o halde hiç müzik listesi bırakmadan gitmek olmaz, geç kalınmışlığın telafisi yok çünkü ölüm gelirken bize sormayacağından hiç umulmadık bir anda yeryüzünden silinebiliriz, o yüzden ne olur ne olmaz diye sevdiğim şarkıların
"Batı İran'ı ezmek istemez, hatta sever"
Ş.Teoman Duralı
Daha önce "Lübnan bataklık olur" diyerek uyarmıştı. Felsefe profesörü Teoman Duralı şimdi de "Lübnan savaşı İran'a saldırının ön hazırlığı mı" sorusunu yanıtlıyor. "Yahudilerin en çok sevmeleri gereken millet Fars milleti olması lazım"
"Leylâ'dan önce, Leylâ'dan sonra diye başlatacağım takvimimi..
Nedir seni zorlayan? Issızlığın, ürkünç uzaklığın niye?..
Her adımdan, her düşünden, her düşten önce seni karşıma alır, bakar, sorarım, bunu bilir miydin?
-Bu hasret böyle biter mi?"
Ve sen; git tabi..
Git.
Kalırsan masumlar ölür.
Nükleer savaş çıkar, borsa çöker.
Sen şimdi git, kalırsan ülkenin yer şekilleri değişir.
Jeolojik dönemler filan..
Taş taş üstünde kalmaz, güvercinler ölür.
Sen şimdi git, ben senden nefret edersem güzel olur.
Teoman'ın Ot Dergisi 2016 Haziran sayısında çıkan yazısı.
"Babam'a mektup"
bir çocuk iki yaşındayken babası
ölmüşse , onunla ilgili anıları
varlığıyla değil, yokluğuyla
ilgili oluyor.
Dudaklarımdan öptü, geri çekildi, bir kez daha öptü ve bir kez daha. O esnada Teoman "Senden Önce Senden Sonra"yı söylüyordu; bu şarkı sanki bizi anlatıyordu, 𝘛𝘦𝘰𝘮𝘢𝘯'𝚤𝘯 𝘴𝘢𝘯𝘬𝘪 𝘣𝘶̈𝘵𝘶̈𝘯 𝘴̧𝘢𝘳𝘬𝚤𝘭𝘢𝘳𝚤 𝘣𝘪𝘻𝘪 𝘢𝘯𝘭𝘢𝘵𝚤𝘺𝘰𝘳𝘥𝘶.