En yıkıcı düşünceler bile yaratma gücünü taşırlar. Bizler olumsuzluğun da yaratıcılarıyız. Kendi yarattığımız dünyaya tepki vermek yerine, olayların hala sıcak izlerini sürmeyi , bunları üreten durumlarımıza geri dönmeyi ve sonra da onları etkisizleştirerek ortadan kaldırmayı bilmeliyiz .
İçgüdüsel dünyada sağlıklı bedeni ne oluşturur? En temel düzeyde --göğsün, kamın, cildin olduğu her yerde, duyguları taşıyan sinir hücrelerinin olduğu her yerde- sorun, hangi biçim, hangi büyüklük, hangi renk, hangi yaş değil, ama hissediyor mu, amaçlandığı gibi çalışıyor mu, tepki verebiliyor mu, bir duygular yelpazesi algılıyor mu, sorunudur. Korkuyor mu, acıdan ya da korkudan felç mi olmuş, eski bir travmadan dolayı uyuşmuş mu, yoksa kendi müziğine sahip mi, Baubo gibi kamından duyuyor mu, sahip olduğu pek çok görme yoluyla bakıyor mu sorunudur.
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Susarak söyleyecek çok şey var; en muazzam tepki budur.
İnsan eksikliklerini kendiliğinden gideremez. Eğilimleri yaklaşık olarak yirmi beş yaşına kadar katılaşır ve daha sonra ne kadar çabalarsa çabalasın karakterini değiştirmeyi başaramaz. Sorun dış dünyanın o eğilimlere ne şekilde tepki vereceğiyle sınırlıdır.
Sayfa 212 - Doğan KitapKitabı okuyor
"İnsanlar bizi sevmez, yavrum. Birilerinin onların duygularıyla oynayabilecek olması onlara bazı şeyleri 'mistik' bir şekilde yaptırabilecek olması fikri onları rahatsız ediyor. Onların farkında olmadıkları ve senin ise farkında olmak zorunda olduğun şey, başkalarını manipüle etmenin bütün insanların yaptığı bir şey olduğu. Dahası, manipülasyon sosyal etkileşimlerimizin çekirdeğini oluşturur." Breeze arkasına yaslanarak düello değneğini kaldırdı ve konuşurken bununla hafifçe işaret etti. "Düşün. Bir adam genç bir hanımın yakınlığını elde etmeye çalışırken ne yapıyor? Tabii ki de onu kendisine daha iyi bir gözle bakması için manipüle etmeye çalışıyor. İki eski arkadaş bir içki içmek için beraber oturdukları zaman ne oluyor? Hikayeler anlatarak birbirlerini etkilemeye çalışıyorlar. Bir insan olarak hayat hava atmak ve tesir etmekten oluşur. Bu da kötü bir şey değildir. hatta biz buna bel bağlarız. Bu etkileşimler bize başkalarına nasıl tepki vereceğimizi öğretir."
172 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Otomatik Portakal
Anthony Burgess - Otomatik Portakal Modern Klasiklerde en sevilen kitaplardan biri olan Otomatik Portakal, argo dilde kült roman özelliğini taşıyan en nadir kitaplardan birisi. İyiliğin ve kötülüğün ne demek olduğunu, insanın içinde ki duyguların ya iyi, ya da kötü olduğunu anlatan müthiş bir hikaye. Yazarın klasik müziklerle birlikte harmanlandığı şölen tadında bir kitaba konuk oluyoruz. Benim yazardan ilk okumamdı. Argo dili kitapta çok sevmeme rağmen, bu kitabın başka bir dille yazılmasının mümkün olmayacağını düşünüyorum :)Yazar öyle güzel yazmış ki, kitap gerçekten bir kült olmuş. #neokudum Alex ve üç diğer arkadaşı, geceleri sokaklarda terör estiren, çalan, çırpan, kötülük yapan, kötülüğü sevdiği için uygulayan bir arkadaş grubudur. Alex kendini grubun öncüsü sayar, fakat gün geçtikçe arkadaşları bu duruma Alex gibi bakmaz. Bir oyun yapar ve onu yarı yolda bırakırlar. Tutuklanan Alex, bir hapse atılır. Burda bir kaç yıl geçiren Alex için devletin doktorları kötülüğü öldürmek üzere, onun üzerinde bir deney uygulamaya başlarlar. Alex artık istese de kötülük yapamaz, kötülük yapmak istediğinde vücudu tepki verir. Deneyleri yapılan Alex serbest bırakılır, fakat hiçbir şey eskisi gibi değildir. Çünkü Alex'in seçme hakları tamamen elinden alınmıştır... Müzikler ile olaylara ahenk katan bu müthiş kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Başından ne okuyorum desemde, kitabı bitirdiğimde harikaydı dedim ve uzun uzun kitapla bakıştım. Bu eseri okumanızı kesinlikleee tavsiye ediyorum.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200993bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.