yeni bir duyumsama mı yaşadığımı, yoksa geçmişi mi hatırladığımı anlayamıyorum. Hissettiklerimin ne oranda anı, ne oranda burada ve şimdiki zamanda olduğunu söylemek mümkün değil. Anılardan ve gerçek olan şeylerden tuhaf bir bileşim oluşuyor. Geçmiş ve şimdiki zaman; beynimdeki merkezlerde depolanan uyarıcılara ve bu odadaki uyarıcılara verdiğim tepki ve öğrendiğim her şey eriyerek, gözümün önünde dönmekte olan ve tüm yüzeylerini muhteşem ışık patlamaları halinde görebildiğim bir evrene dönüşüyor...
Koridor Yayıncılık
Karın kaslarında ağrılar . . . Çocukluk yıllarında yaşanılan aşağılanmışlıklar
sırasında çocuğun edilgen leşip hiçbir tepki veremeden bütün aşağılanmışlıkları içselleştirmesi ile oluşan ağırlıklardır . .
Baştan reddedici ve yargılayıcı tutum,
ötekindeki doğru ve haklı davranışı görmeyi engeller. O söylüyorsa yanlıştır, o yapıyorsa hatalıdır, onun davranışları düşmanca olabilir. Bu bazen yansıtma ya da karşıt tepki kurma gibi savunma mekanizmalarının da yoğun şekilde kullanılmasına neden olur. Kişinin kendisini keşfetmeden ötekine olumsuz sıfatları giydirerek kendisini tanımlaması, kendisindeki olumsuzlukları görmesine de engel olur.
Sayfa 15 - Kapı Yayınları - 1. BasımKitabı okuyor
Loach'un yönetmenlik stili, özerkliği ve ayrıntıların doğaçlamaya da zaman bırakan belgelenmesine yönelik sabırlı dikkati ile övgü toplar. Gözlemleri yoğundur ve yeniliğin gücüne sahiptir. Bir davranışın ister biçimine ister içeriğine bakalım, asla rutin bir hareket ya da öngörülebilir bir tepki göremeyiz.
Erkeklere belirli bir miktar zevk vermeyi öğretmişti kendine, ne daha çok, ne daha az, yalnızca gerektiği kadar. Kimseye öfkelenmezdi, çünkü bu, belli bir tepki göstermek, düşmanla savaşmak, kin ve öç gibi hiç beklenmedik sonuçlara varacak durumlarla baş etmek anlamına gelecektir.
Acele ediyoruz... Nanosaniyenin çağına ulaştık... acele tepki veren, çok görevli, kanaldan kanala kayan, hızlı ilerleyen bir tür haline geldik, bunu tam olarak anlamıyoruz ve bu bizi tam olarak mutlu da etmiyor. *
*James Gleick, Faster (New York: Pantheon, 1999)Kitabı okuyor
Düzensiz bağlanma iki farklı biçimde ortaya çıktı. Annelerin bir bölümü, kendi meseleleriyle o kadar meşguldü ki bebeklerine zaman ayıramıyorlardı. Genellikle müdaheleci ve saldırgandılar; değişimli olarak bebeklerini inkâr ediyor ve sanki ihtiyaçlarına tepki vermelerini bekler gibi davranıyorlardı. Annelerin diğer bölümü ise çaresiz ve korku doluydu. Genellikle kırılgan ya da yumuşak olarak görülüyorlardı ancak ilişkide nasıl yetişkin olacaklarını bilmiyor ve çocuklarının kendilerini rahatlatmasını istiyor gibi görünüyorlardı.
“Çok karmaşık bir organik yapısı olan biz ileri organizmalar çevremize, birçok harika benzerlikler icat ederek tepki veririz. Yerleri ve gökleri, ağaçları, taşları ve okyanusları, tanrıları, müziği, sanatı, dili, felsefeyi, mühendisliği, uygarlığı ve bilimi icat ederiz. Bu benzerliklere gerçeklik deriz. Ve gerçekliktirler. Gerçek adına çocuklarımızı hipnotize eder, bunların gerçeklik olduğunu bilmelerini sağlarız. Bu benzerlikleri kabul etmeyeni akıl hastanesine atarız.
Ama bu benzerlikleri icat etmemize neden olan, Niteliktir. Nitelik, çevremizin, içinde yaşadığımız dünyayı yaratmamız için başımıza bela ettiği sürekli bir uyarandır. Tümüyle. Her parçasıyla.
“O halde, dünyayı yaratmamıza neden olan şeyi alıp, yarattığımız dünyanın içine sokmak açıkça olanaksızdır. Niteliğin tanımlana- mamasının nedeni budur. Eğer onu tanımlarsak Niteliğin kendisinden daha az bir şeyi tanımlıyoruzdur.”
Sayfa 259Kitabı okuyor
Yani Allah (c.c.), kendi değişmez yasasını onlara uygulamak ve etki-tepki yasasını, başka bir deyimle hak-batıl çatışması kanununu açık-seçik kılmak suretiyle bütün insanlığı yüce otoritesi altına almıştır. Bu plân ve yasalar insanlığın dirlik ve düzenliği, gerçeklerin her zaman üstün gelmesi ve iyi değerlerin yaygınlaşması uğrunadır. Hatta taabbûdî anlamda dinî semboller olan ibadetlerin rolü, bu yasayla koruma altına alınmıştır.
Sayfa 305Kitabı okuyor
Abdullah B. Ömer
"VAllahi, gündüzleri hep oruç tutsam, geceleri hep namaz kılsam, malımı Allah için kapı kapı dolaşarak dağıtsam; öldüğüm gün kalbimde, Allah'a itaat edenlere bir sevgi, Allah'a itaat etmeyip günah işleyenlere de bir tepki yoksa bu yaptıklarımın bana hiçbir faydası yoktur."
Sayfa 184Kitabı okuyor
