Biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna.
Sayfa 47 - Metis Yayıncılık
Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna
Reklam
“20 Temmuz 1969'da Neil Armstrong ve Buzz Aldrin, Ay'ın yüzeyine indiler. Apollo 11 astronotları bu seyahatten önceki aylarda ABD'nin batısında Ay'a benzeyen ıssız bir çölde eğitim gördüler. Bu alan pek çok Kızılderili topluluğuna ev sahipliği yapıyordu; bir yerliyle astronotlar arasında geçen bir diyaloğa dair şöyle bir hikaye vardır: “Bir gün eğitim esnasında astronotlar yaşlı bir Kızılderiliyle karşılaşır. Adam orada ne yaptıklarını sorar. Astronotlar kısa süre içinde Ay'a yapılacak bir araştırma seyahatinin parçası olduklarını söylerler. Yaşlı adam bunu duyunca bir an sessiz kalır, sonra astronotlardan kendisine bir iyilik yapmalarını ister. Astronotlar "Ne istiyorsunuz?" diye sorar. Yaşlı adam, "Kabilemdeki insanlar Ay'da kutsal ruhların yaşadığına inanır. Onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyecektim." Astronotlar "Mesaj nedir?" diye sorar. Adam kendi dilinde bir şeyler mırıldanır, sonra da astronotlara bunu ezberleyene kadar tekrar etmelerini söyler. Astronotlar "Bu ne demek?" diye sorar. "Bunu size söyleyemem. Sadece bizim kabilemizle Ay ruhlarının bilebileceği bir sır," der. Üsse geri döndüklerinde astronotlar uzun uğraşlardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulurlar ve ondan mesajı tercüme etmelerini isterler. Ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalarla gülmeye başlar. Nihayet sakinleşince, astronotların o kadar dikkatle ezberlediği sözlerin, "Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın. Topraklarınızı çalmaya geldiler," olduğunu söyler.”
Kolektif KitapKitabı okuyor
Her burukluk bir kini saklar ve bir sistemle tercüme olunur: Kötümserlik beklentilerini boşa çıkarmasından ötürü hayatı affedemeyen mağlupların o zalimliği.
Sayfa 149Kitabı okudu
Çinlilerin Şanyü diye andıkları Hun Kağanı merkezde bulunurdu. Şanyü, gök anlamına geliyordu. Çinliler "kut" kelimesini "oğul" diye tercüme etmişlerdi. Buna göre Hun Şanyüsü "Göğün Oğlu" anlamına geliyordu ki aslında bu tabir kağanın Tanrı tarafından kut verilerek kağanlık makamına getirildiği inancının bir yansımasıydı. Bundan dolayı bu tabiri Tanrıkut diye isimlendirmek doğru olur. Tanrıkut her sabah güneşin doğuşuna, geceleri de aya saygısını gösterirdi. Bu yüzden sol, yani doğu tarafı daha değerli sayılırdı..
Sayfa 32 - Yeditepe YayıneviKitabı okuyor
"Avrupa'yı Ortaçağ'ın kâbuslu gecesinden kurtaran mucizenin adı: yabancı dildir. Aydınlarımız, bu 'medeniyet anahtarı'ndan mahrum kaldıkça inkılâplarımız... bir ucûbe olarak kalmağa mahkûmdur. Tercüme eserler, edebiyatı kucaklayan fikir kaynaklarından -çok defa- kirli ve delik deşik kovalarla aktarılmış damlacıklardır... Ya Batılı olacağız yahut Batı kültürünün âzâd kabul etmez sömürgesi."
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.