Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
Tuuba
Tuuba
@tereliyE
~evli
Lisans
Kuşadası
841 reader point
Joined on January 2021
"Yağmurdan Sonra"
Şiir kitabına yakışan bu ismi Can Dündar medyayı kimsenin önünü göremediği sağnak döneminde nitelendirdiği için tercih etmiştir. Yağmurdan sonra medyanın tüm çamurlarından silkelenerek ışıl ışıl olmasını ummaktadır.
1994-1996 yılları arasında Can Dündar'ın yazdığı köşe yazılarının derlemesi olan kitap, bu dönemde yaşanılan olaylara hakim olmayınca keyifle okunabilirliğini maalesef yitirmektedir. Buna rağmen sohbet havası şeklindeki anlatış tarzı ve mizaha dayandırdığı eleştirel yaklaşımı ile tavsiye edebileceğim kitaplar arasında sayabilirim. İyi okumalar..
Tarih bir ayna. Aynayı kaplayan bir dilemma..
Kitap, zenginliği ile “Karun“ olarak anılan kibirli Lidya Kralı Krezüs ile onu devirmesine karşın Karun'un zenginliğine sahip olamayan Pers Kralı Keyhüsrev' in mücadelesinin yaşandığı M.Ö 550'li yıllar ile başlamaktadır. Bu dönemde Lidya'da yaşamış 3 arkadaşın başından geçen olaylar anlatılırken 1980li yıllar Türkiye'sine geçiş yapılır. Tarihin bir aynada yansıması gibi aynı olaylar bu yıllarda yaşayan 3 arkadaşında başına gelmektedir.
Tarihin tekerrürden ibaret olduğunu anlatan İskender Pala'nın bu kitabı okuduğum en iyi tarihi romanlardan birinin arasına dahil oldu. Tarihi roman okumayı seven arkadaşlara tavsiye edebilirim. İyi okumalar..
Stefan Zweig ! Anlatmak istediklerini her zaman en güzel cümlelerle ifade eden yazarın bu kitabı; Ahmet Cemal'in çevirdiği 10 deneme yazısının bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur.
İçinde yer alan denemelerin en iyisi, kitaba da adını veren 1939'da Birinci Dünya Savaşı çıkmadan önce verilen konferansından alınmış olan yazısıdır. Bu denemesinde tarih öğretiminin bireye kazandırdıkları üzerinde duran yazar, tarih yazıcılığını sadece savaşların sıralanışı olarak gören anlayışı eleştirmiştir. Yarının tarihçiliğinin kültürel açıdan varılmış doruklardan izlenen manzaraya göre ve bundan sonra yaşanacak yükselişleri dikkate alınarak yazılmasını dile getirmiştir.
Ayrıca kitap içerisinde Balzac, Tolstoy, Paul Verlaine, Marcel Proust ve Arthur Rimboud gibi birçok yazar hakkında yazdığı yazılarıda vardır. Her Stefan Zweig kitabı gibi okumaya değer bir kitap. İyi okumalar..
Reader Follow Recommendations
Ünlü Alman filozof bu kitabına 3'e ayırdığı tarih anlayış tarzlarından bahsederek başlamış. Bunlar;
- Anıtsal tarih
- Antikacı tarih
- Eleştiriyel tarih 'dir.
Sonrasında ise çağdaş insanlarda ortaya çıkan tarih hastalığını anlatır. Bu hastalık tarihin yalnızca bilim olarak görülmesinden bunun sonucunda da tarihin yaşamdan uzaklaştırılmasıyla ortaya çıkmıştır. Hastalığı tanımlayan Nietzsche panzehirinide sunar. Ona göre "tarih dışı" ve "tarih üstü" olmak bu hastalığın panzehirleridir. Tarih dışı; gerekli olunca unutabilmek, tarih üstü ise yaşama dönüklük demektir. Bunu başarabilecek olanda Nietzsche'ye göre gençlerdir.
Nietzsche'nin yakın zamanda okuduğum "Putların Alacakaranlığı" kitabından sonra bu kitabı okumak daha keyifli geldi. Çünkü bu kitabında iki yakın arkadaş olan tarih ve felsefeyi harmanlayarak bu arkadaşlığın güzelliğini okuyucuya çok anlaşılır bir şekilde aktarmış. Okumayı düşünen arkadaşlara tavsiye edebilirim. Keyifli okumalar..
Tarihin Yaşam için Yararı ve SakıncasıFriedrich Nietzsche · İş Bankası Kültür Yayınları · 2018703 okunma
Umberto Eco 'nun bu kitabı farklı zamanlarda farklı konularda yazdığı 5 yazısından oluşturulmuş. Bu yazılardan kimisi konferansları için hazırladığı metinlerden alınmış kimiside dergiler için cevap niteliğinde hazırlanan yazılarıdır.
Yazılarından ilki "Savaşı Düşünmek" Körfez Savaşı döneminde yayımlanmıştır. Burada entelektüel işlev üzerinde durmuş ve savaşın olanaksızlığını vurgulayarak bunu 5 maddede sebebleri ile açıklamış.
İkincisi " Ebedi Faşizm" yazısında ise Faşizmin temellerini irdelemiştir.
Üçüncü olan "Basın Hakkında" isimli yazısında ise basını eleştirmiş. Basının savaşın bir parçası olduğunu ve bu yüzden siyasette tarafsız olamayacağını vurgulamıştır.
Dördüncü yazısı ise bir dergide yayımlanan ve mektup niteliğinde olan yazısıdır. "Öteki Sahneye Girdiğinde" ismi verilen bu yazıda inanç ve inançsızlığı karşılaştırmıştır.
Son yazısı ise "Göçler, Hoşgörü ve Hoşgörülemezlik" dir. Üç kavramı örnekleri ile açıklamıştır.
Bence kitap için yanıltıcı bir isim ve yanıltıcı bir kapak resmi kullanılmış. Önyargısız olarak ele alınırsa içindeki 5 yazıda okumaya değer niteliktedir. Benim en beğendiğim ilk yazısı ile sonuncusu oldu. Okumak isteyen arkadaşlarada tavsiye edebilirim. İyi okumalar..
Rus yazar Grigory Petrov tarafından 1923'de yazılan eser Sovyetler döneminde Rusya'da yasaklanmıştır. Bu yasaklanmanın sebebi kitabın iyi bir kılavuz niteliğinde olmasıdır. Kitapta Finlandiya'nın gelişiminin önündeki engellerden "Bataklıklar Ülkesi" olmaktan çıkıp nasıl geliştiğinden bahsediliyor.
Atatürk döneminde ilk kez türkçeye çevrilen bu eserin Atamız tarafından önerilen bir kitap olması okunması için fazlaca yeterli bir sebep. Herkese iyi okumalar..
Jane Austen'in bu kitabı kısa klasikler içinde yer alıyor. Ben derleme bir kitap olduğunu okumaya başladığımda farkettim. Yazarın 4 ayrı kitabından alınan kesitlerden oluşturulmuş. Bunlar;
- Aşk ve Gurur
- Northanger Manastırı
- Akıl ve Tutku
- İkna
Ben bunlardan sadece Aşk ve Gurur kitabını okumuştum. Bu yüzden ona dair bölümleri atladım. Bir bütünlük içinde olmaması çok fazla hoşuma gitmedi. Ama kesitlerin alındığı 4 kitabı okumamış olan arkadaşlar için belkide okuması daha keyifli olabilir. İyi okumalar..
Kitap 1912 yılında yazılmış, Jack London bu eserinde 2012 yılında yaşanacak bir salgını kurguluyor. Salgının adı kitabada adını veren "Kızıl Veba". Belirtilerin görülmesiyle beraber hastanın renginin kızıla dönmesi ve sadece 1-2 saat içinde kalbe ilerleyen mikropla beraber kişinin hayatını kaybettiği bir salgın. Ve bu salgın tüm dünyayı kısa bir süre içinde yok ediyor. Kalan birkaç kişiyle kabile hayatı başlıyor ama tabikide medeniyetten uzak bir şekilde yapıyorlar bunu..
Dünyaca yaşadığımız bu pandemi sürecinde olmasaydık belkide bu kadar etkilenmezdim. O yüzden özellikle şu süreçte okunması gereken bir kitap..
Şimdiden keyifli okumalar diliyorum..
