Bazen düşünüyorum da, şunlara âşık olacağıma, Pavlov'a köpek olsam daha kolay öğrenirdim, kime yaklaşmam kime yaklaşmamam gerektiğini. Öğrenemedim. Sınırsız bir affedicilikle harmanlanmış kalbim, sabır ve sessizlikle iyice demlenince, yumuşak bir içimi oldu tabii kişiliğimin. Her sevgilinin birkaç bardak üst üste içtiği, devamında açık olsun, limonlu olsun diye diye sonunda kaşığı üstüne kapattığı beraberliklerimde, çok "ziyade olsun" duydum. Öyle oldu. Ziyadesiyle aldatıldım, ziyadesiyle terk edildim, ziyadesiyle yalnız kaldım...
Gidenlerin ardından boşları toplarken her seferinde , " Bu son" dedim, " bu son, bir daha ağlamak yok, bu son..."
Aşkın yerlisiyim ben
Hem de bir göçmen
Med cezirim ben derinden
Hayalim büyük beden, üzülmem
Seneye de kurarım ben, düşünmem
Kendimden geçtim aşka düşerken
Hem gerçek hem de yarı düşüm ben
Ben aşkın zenginiyim
Çok sevildim, terk edildim, yine sevdim
Aşk için ölmeli mi?
Yok neden ki?
Aşk için yaşamalı şimdi
Dostlukların, ilişkilerin son kullanma tarihi var. Bunu bilin. Bunu başından bilin. Daha az ağlamak, daha az acı çekmek ve ikide bir terk edildim sızlanışlarına duçar olmamak için son kullanma tarihinizi bilin.☑
Dostlukların, ilişkilerin son kullanma tarihi var. Bunu bilin. Bunu başından bilin. Daha az ağlamak, daha az acı çekmek ve ikide bir terk edildim sızlanışlarına duçar olmamak için son kullanma tarihinizi bilin.
Ben Ortodoks Hıristiyan inancına göre vaftiz edildim ve yetiştirildim. Bu inanç bana çocukluk ve gençlik çağım boyunca öğretildi. Ne var ki, on sekiz yaşında üniversiteyi ikinci sınıftan terk ettiğimde geçmişte bana öğretilen şeylerin hiçbirisine artık inanrnıyordum. Belli hatıralardan çıkarabildiğim kadarıyla, bana öğretilenlere hiç ciddi olarak inanmamıştım. Sadece öğretilenIere ve etrafımdaki büyüklerin inançlarıyla ilgili söylediklerine güvenmekle yetiniyordum. Ancak bu temelsiz bir güven duygusuydu.