Yeter bu kadar.Allah kızar sonra çok istersen.
Yanlız unuttum; ne olur rahatlık versen Galatasary takımı oyuncularına.
Yarın maçları var da; yenilmesinler sakın.
diğerleri gibi altın ya da para uğruna açılmamıştır denizlere, sadece
keşfetmenin keyfi için açılmıştır. Bütün diğer cani conquistador’ların
yaptığı gibi insanlara işkence etmemiş, imparatorlukları yok etmemiştir. Bir hümanist ve eğitimli bir adam olarak, yabancı halkların örf ve âdetlerini gözlemlemiş, onları ne överek ne de yererek anlatmıştır;
Ptolemaios ve diğer büyük düşünürlerin bilge bir öğrencisi gibi yeni yıldızların hareketlerini
gözlemlemiş, geçtiği denizleri ve ayak bastığı toprakları mucize ve sırlarına tanık olmak için araştırmıştır. Onu yönlendiren tesadüfün böylesi değil, bilimsel kurallara tabi matematik ve
astronomidir.
Sonu hüzünlü biten bir kitap daha...
Adını sık sık duyup, kısa özetlerini okuduğum kitaplardan biriydi ta ki kitabın markette önüme çıkmasına kadar. Tesadüfün böylesi. Bu zamana kadar nasıl okumamışım dediğim kitaplardan biri. Bu kadar şaşırtıcı ve etkileyici olmasını beklemiyordum. Bu sebeple bir solukta bitirdim. O kadar sürükleyiciydi ki olayın akışını kesemedim. Kısacası masum bir aşk hikayesi başlığı altında dönemin toplumsal sorunlarına dikkat çekilen bir kitap olmuş. Beklediğimden çok çok iyiydi. Böyle önyargılı olarak yaklaştığım kitapların beni etkilemesi çok hoşuma gidiyor. Tavsiye edilir:)
Sherlock serisinin sonuna yaklaşıyorum ama hâlâ bu seriyi nasıl anlatmam gerektiğinden emin değilim. Herkese zaten bildikleri bir şeyi anlatacakmışım gibi düşünüyorum. Sir Arthur Conan Doyle’ın üslubunu eleştirmenin zaten haddim olmadığını biliyorum. O yüzden en iyisi bu kitabın içeriğinden bahsetmek.
BBC yapımı Sherlock dizisini izleyenler bilir 1.sezonun 3.bölümünün geçtiği trenli bir hikâye var kitapta. Diziyi bilmeyenlere de mutlaka mutlaka öneririm. Ve de bir hikâyede doğu kökenli bulaşıcı bir hastalıktan bahsediliyor. Tesadüfün böylesi? Son olarak da “Doğudan bir rüzgar geliyor.” cümlesinin geçtiğinden bahsetmek istiyorum. “East wind is coming, Sherlock.” Yine dizide bahsi geçen bir konu.
Çok özlediğim için ağlayarak bitiriyorum yorumlamayı. Kusuruma bakmayın, iyi okumalar!
Birbirini yıllardır tanıyan iki kişinin konuşacağı pek bir şey kalmamıştır ya da yeni bir şey. Bu insanlar uzun zamandır bir arada olmanın sağladığı çok sayıda konfora sahiptir; kendini karşısındakine başka araçlarla anlatabilmek, susarak anlaşabilmek. Sıkıntı, bitkinlik, atalet bu sessizliği dünyaya getirip yetiştirebileceği gibi, giderek
"Tesadüfün böylesi görülmedi" diye haber başlığı atmış, cahil herif
yada bayan
Tesadüf diye bir şey yoktur. Allah öyle istemiştir, (Ol!) demiştir, olmuştur.
Kün Fe Ye Kün!