“Akhaların konuştuğu Yunanca, Aiol ve Ion lehçelerinden oluşuyordu. O dönemde Yunanistan'da yaşayan Pelasglar, yeni gelenlere boyun eğmek zorunda kaldılar. Akhaların istilası, İ.Ö. 2000- 1700 yılla­rı arasındaki bir dönemde, Yunanistan'ın içine yavaş yavaş nüfuz ederek oldu. Yunanistan, ülkenin o dönem­deki sakinlerinden dolayı 'Akhaia' olarak anılmaya başlandı. Hint-Avrupalı kavimlerin Yunanistan'ı istilası üç ayrı koldan olmuştu. Akhalar, 2. binyılın başlarında ilk ve en erken gelenlerdi. Yine aynı sıralarda, belki biraz daha geç bir tarihte Ionlar Yunanistan'a girdiler. Üçün­cü ve son istilayı Dorlar, 2. binyılın sonlarında gerçek­ leştirdiler. Fakat son gelen Darlar'ın Balkanlar'dan gü­neye doğru yaptıkları baskı sonucu, daha önce gelenler yer değiştirmeye zorlandılar. İşte bu hareketlilikte daha önce kabaca Tesalya bölgesinde yerleşmiş bulunan top­luluklar (Aioller) Ege Denizi'ni aşarak Lesbos Adası ile Anadolu'nun kuzeybatı köşesine yerleştiler ve yörenin Aiolis olarak adlandırılmasına neden oldular.”
İletişim Yayınları
Din tüccarlarına ithafen
Kanaat yokluktan değil, varlığın terkinden doğar. Hiçbir mutasavvıf/keşiş yoktur ki maddi fakirlikten zühdü tercih etmiş olsun. Varlığın terki, varlıktan tiksinmekle mümkün olur; varlığa muhtaç olmakla değil. Hali sebepten fakirlik çeken insana kanaati telkin etmek hem abestir, hem de hakikate ihanettir. Kanaatin telkini için önce varlığı terk sonra terki terk gerekir. Dincilerin anlamak istemediği budur.
Reklam
Kendi küçük önderlerini yetiştirdiğin yerde, senin güçlerinin sömürülmesi yüz yıl öncesine göre daha keskin, yaşamına karşı saygısızlık daha acımasız ve senin yaşam haklarını kabul etmek yerine salt hukuksuzluk hüküm sürüyor.
YALNIZ BİR OPERA (Murathan Mungan)
Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim İmrendiğin, öfkelendiğin Kızdığın ya da kıskandığın diyelim Yani yaşamışlık sandığın
uçurtmalar
En sevdiği renk mor olan kadın En sevdiği kelime "asi" En sevdiği oyun incitmek beni Hıncı, çocukluktan kalma bir yara izi gibi İpleri dolaşmış uçurtmalar misali Ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı Ne gidebildik kendi yolumuza
240 syf.
·
Not rated
Kitabı okumaya başladığım günün sabahında namaza kalkınca içimde bir yerde "tokat" kelimesini buldum; mecazî bir toplu iğneyle ruhuma tutturulmuştu sanki. Hem gerçek hem de mecaz anlamıyla o kadar sık kullandığımız, gerçek ve mecaz anlamıyla hayatın akışında o kadar çok maruz ve karşı karşıya kaldığımız, gerçek ve mecaz anlamıyla öznesi
Acabaibü'l-Acaibat
Acabaibü'l-AcaibatMuharrem Sevil · Büyüyenay Yayınları · 20191 okunma
Reklam
1,000 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.