liberosis

liberosis
@teslasfeeling
Ne zaman mutluluk denen şeyi yaşamış, ne zaman gerçek bir haz duymuştu içinde?
Sayfa 86
Reklam
Bırak korksun erkek, seven kadından; sevince gözden çıkarır her şeyini kadın, geriye kalan ne varsa, değersiz kılar.
Bir tezi ne kadar ayak direyerek ve amansızlıkla savunursak tez o kadar karşı durulamayacak bir güçle antitezini davet eder.

Reader Follow Recommendations

See All
Bir kişi eylemleri kendisine ait olduğu ölçüde, yani bir başkasının istencinin aracı ya da nesnesi veya kendi istencinden bağımsız dışsal ya da içsel güçlerin sonucu olarak değil, özgür eyleyen olarak kararlarını aldığı ve seçimlerini yaptığı ölçüde özgürdür. Onun özerkliği, kesin olarak bu kendi kaderini belirleme kararı ve seçimine dayanmaktadır. Bu özerklik, onun eylemleri kendi bilinçli "ben"i yerine başka bir şey tarafından belirlendiği ölçüde azalacaktır.
Her insanın içindeki insanlığı dilediği biçimde ve bu insanlığın öğelerini kendine özgü harmanlayarak göstermesi gerektiği bana kolayca anlaşılır geliyor. Böylece kendisini, kendine özgü bir tarz içinde, zaman ve uzamın doluluğunda gözler önüne sermeli; kendisinin derinliklerinde bireysel olaral ortaya çıkabilecek her şey olmalıdır.
Reklam
Çocukken, dindarlık kokan pedagojinin kullandığı deyimle "istemimizi kırmak" için az çaba harcamadılar, gerçekten de içimizdeki pek çok şeyi kırıp attılar, canına okudular ama özellikle istem gücümüzü, özellikle birkezliğimizi ve doğarken beraberimizde getirdiğimiz kendimize özgülüğü, bizi tek başına yaşayıp acayip insanlar yapan o kıvılcımı söndüremediler.
Sayfa 107Kitabı okudu
Karşıdakini korkutup yıldırmak, eğitimde uygulanacak bir yöntem değildir.
Düşünce ve sanatta yeğlediğim tutum, hayatta, özellikle kadınlar söz konusu olduğu zaman çokluk sıkıntıya sokmuştur beni. Bu tutum da sevgimi sürekli olarak belli bir nesneye yöneltemeyişim, tek bir nesneyi ya da tek bir kadını sevemeyişim, yaşamı ve sevgiyi tümüyle sevmeden edemeyişimdir.
Bir Hintli gibi, yani Upanişadlar ve bütün Buda öncesi felsefe doğrultusunda düşündüm mü, insan soydaşım yalnızca "benim gibi bir insan" değil, benim kendimdir, benimle yekvücuttur çünkü onunla benim aramdaki, ben ile sen arasındaki ayrılık bir kuruntudur, maya'dır. Böyle bir yorum hemcinsini sevmenin tüm etik anlamını da içerir çünkü dünyanın bir birlik ve bütünlük oluşturduğunu gören kimse, bu bütünlükteki tek tek parçaların ve organların birbirlerinin canını yakmasındaki anlamsızlığı kavrar hemen.
Sadakatsizliğe, değişime, hayallere saygı duyan, onları el üstünde tutan biriyim. Sevgimi dünyanın rastgele bir köşesine sımsıkı çivileyip tutturmayı anlamsız bulurum. Bana göre sevdiğimiz şey bir mecazdır sadece. Bir yere tutunup kalan, sadakat ve erdeme dönüşen sevgi kuşku uyandırır bende.
Reklam
Marx
"Kapitalizm ile komünizm arasındaki en önemli fark, Marx'a göre, çalışanın yaptığı işten aldığı paranın miktarından ve sahip olduğu malların değerinden çok, yaptığı işin kendi hayatına ve topluma yaptığı katkıya önem vermesi olacaktı. Kapitalizmde insanlar hep başkaları için çalışırlar. Başkalarının daha fazla para kazanması için çalışanlar, kazandıkları para çok dahi olsa, mutlu olamazlar. Çünkü kendi yaşamlarından ve toplumun genelinden kopuk düşmüşler, kendilerine ve topluma yabancılaşmışlardır.
Sayfa 259