Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.30
Sıla
Sıla
@teslime_sila
Marmara Üniversitesi
100 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Spoiler içerir
Delifişek, çılgın bir genç bir o kadar da hiç değişmeyen hep çocuk kalan bir Zeze karşımızda. Biraz kafası karışık dönemlerde ne okuyacağını ne olmak istediğini bilemiyor. Okuduğu okulu yarım bırakıyor çünkü daha kendini bulamamış karar vermemiş, istediği tek şey yüzmek, yüzmek.. ve coğrafyayı çok seviyor yeni nehirler yeni ormanlar öğrenmek tam onluk... Daha sonra gemide çalışmaya başlıyor sıkı yüzmeye de başlıyor çünkü yarışmaya katılacak ama babası hasta ve iyileşmesi için dua ederken bir daha yüzmeyeceğini söylüyor bir daha da yüzmüyor bu beni üzdü çünkü ben de böyleyim Tanrıyla bazen böyle pazarlıklar yapıyorum çünkü o an başka verebilecek, önüne sunabilecek daha güzel bir şeyim olmuyor çocuk fikirlilik işte... Çok güzel bir seriydi Zeze hayatın her şeye rağmen çok güzel hayat yaşamaya değer umarım o kimya dolabındaki zehirli taşları eritip içmeyi ya da denizde ilerleyip ölmeyi düşünmezsin umarım sevgilinle mutlu olursun ve çocuklarına şeker portakalı fidanları alırsın..
Spoiler içerir
Güneşi Uyandıralım..
Keşke biz de kendi güneşimizi uyandırabilenlerden olsak..
Küçük Zeze’miz biraz büyüdü, ailesinden ayrılmak zorunda kaldı, yeni ailesine çok zor adapte oldu. Ve yine bir yığın yaramazlık yaptı ama kendi için eğlenmek için kimseye büyük zararlar vermedi. Cururu kurbağası Adam, kendince manevi babası oyuncu Maurice ve okuldaki biricik öğretmeni Fayolle (bu onun taktığı bir isim.. her şeye herkese yaratıcı isimler takar zaten...) onun dostları ve sırdaşlarıydı. Zeze’miz gençliğinde aşık da oldu üzücü bir sonla bitse de yaşadığı en güzel aşk deneyimi olduğunu düşünüyorum. Kitabın son sayfalarında Zeze ona bakan ailenin evinden ayrılıp kendi evine gitmeden önce geçirdiği son günlerdeki hüznü beni çok üzdü.-kitap yine hüzün kokan bir kitaptı ama Şeker Portakalı kadar değildi bence- Küçükken yaşadığı yerlerden geçip yaptıklarını hatırlayıp zamanın çok hızlı geçmesinden dem vurunca Zeze’yi bırakıp kendime döndüm ve ben ne ara bu kadar büyüdüm diye düşündüm biraz... Zamanın kıymetini bilerek ve her andan keyif alarak yaşamak dileğimle... Devamı Delifişek’i okumayı Zeze’nin genç yetişkinlik hallerini görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Spoiler içerir
Evinde anlaşılamayan ve haylazlık yapıp sürekli dayak yiyen bir çocuk yani Zeze küçük yaşta hayatla tanışıyor. Büyüklerin yaşadığı sıkıntıları derinden hisseden Zeze geniş hayal gücüyle farklı farklı hayaller kuruyor birinde zengin olduğunu düşlüyor, birinde kovboy olduğunu.. Biricik şeker portakalı fidanı Minguinho tek arkadaşı ve onunla dertleşiyor daha sonra ilk karşılaşmaları olaylı geçen ve bu sebeple nefret ettiği hatta büyüyünce öldürmek istediği bir adamla dost oluyor onu babası gibi görüyor çok çok seviyor ve şefkati öğreniyor ama küçücük yaşında ve küçücük yüreğiyle tahlihsizlikler peşini bırakmıyor... Bir günde bitebilecek kadar sürükleyici ve bol duygu selli bir kitaptı. Çoğu sayfayı ağlayarak okudum... Bazen üzüldüm bazen acıdım bazen o şefkate, o dostane sevgiye kendimi kaptırdım gülümsedim ve bu kitabı bu kadar geç okuduğum için pişmanım mutlaka okunması gereken bir kitap.
