Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- gam ve sıkıntı basınca şöyle derdi:
“Kullara karşı Allah bana yeter, mahlûklara karşı Hâlik bana yeter, rızk yiyenlere karşı rızık veren bana yeter. Bana O yeter ki O bana kâfî gelir. Bana Allah yeter, O ne güzel bir vekildir. Bana Allah yeter, O’ndan başka ilâh yoktur. O’na tevekkül ettim. O yüce Arşın sâhibidir.”
(Suyûtî, elgCâmiu’sSağîr, no: 6580)
"İnsan ne kadar acı olursa olsun, bir mecburiyeti kabul ettikten sonra içine sükûn ve tevekkül geliyor."
Sayfa 451Kitabı okuyor
"Unutma, hiçbir heves ya da hırs Allah'ın hayır duvarlarını aşamaz. Tevekkül edip Allah'tan hayırlısını isteyen, ömrü boyunca hayal kırıklığı yaşamaz."
Sayfa 100Kitabı okuyor
Sabır
.
.
.
Felâh mı, onda felâh,
Silâh mı, onda silâh.
Sen de kim oluyorsun?
Asıl sabreden Allah.
Sabır incecik sırat;
Murat içinde murat.
Sabır Hakka tevekkül.
Sabır Hakka itimat.
Bir sır ki âşikâre,
Avcı yenik şikâre.
Yalnız, yalnız sabırda
Çaresizliğe çare...
.
.
.
Sayfa 73Kitabı okuyor
"Allah katında din İslam'dır."
Sayfa 80Kitabı okuyor
"Dirilten ve öldüren Allah'tır."
(Ali İmran, 156)
Sayfa 74Kitabı okuyor