saygıdeğer beyefendi, ilgili tarafların gerekli önlemleri alabilmeleri amacıyla bu gece yarısından itibaren, zamanın başlangıcından geçtiğimiz yılın otuz bir aralık tarihine kadar olduğu gibi ölümün tekrar yürürlüğe gireceğini duyurmak istiyorum, faaliyetlerime ara vermemin, ya da başka bir deyişle, eski zaman resim ve gravür sanatçılarının
Sürekli egolarını ön planda tutan insanlar mutsuzlar…He gurban?
Rıza: İnsanın Allahın mükâfat veya sıkıntı olarak verdiği her olayı memnuniyetle karşılamasıdır. Sevdiğinden gelen olayları Cemal-Celal ayırmadan bir görerek mutlu olmasıdır. Rıza Allahtan memnun olma sanatıdır. Hadiselerden memnun olma sanatıdır. Bütün dünya bir araya gelse beni ikiye bölseler yarımı zemzemle yıkasalar diğer yarımı da
Reklam
Çorak bir arazi mi gördün bilki Yahudi geçmiştir.
(Hristiyanlığı bozan yahudi vezir. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.) Taassub yüzünden hıristiyanları öldüren yahudi pâdişahın hikâyesi • Yahudiler arasında, Îsâ düşmanı ve hıristiyanları öldüren zâlim bir hükümdar vardı. 325 • Halbuki peygamberlik zamanı ve nöbeti Hz. Îsâ'ya gelmişti. Mûsâ devri geçmişti. Öyle olmakla beraber o
Sayfa 33 - ÖtükenKitabı okuyor
Aramızdaki zaman ve mesafe gittikçe açılıyor. Ve ben artık bunu bile umursamayacak bir noktadayım. Mecburi bir tevekkül ve iyi niyetli bir beklentiyle, belkiler diyarında bekliyorum artık. Keşkeler diyarı... İnşallahlar diyarı... Başka türlü nasıl gelebilirim üstesinden? Eğer okursan bunları bir gün, ne olur içinden güzel şeyler geçir. Üzülme demiyorum, nasıl üzülmez insan? Ama üzüntüne içimden geçirdiğim bütün güzellikler eşlik etsin. Bil ki sana bunları yazarken üzgün değilim ben. Üzüntüyü çoktan aştım. Başka türlü bir kavuşma ihtimalimizin olduğuna, hatta o kavuşmadan başka kavuşma ihtimalimiz olmadığına ikna oldum. Böyle olsun istemezdim elbette. Olmadı... Bil ama! Sana hiç yalan söylemedim. En çok seni sevdim. Gücüm yetseydi eğer her şeyin başka türlü olması için ne gerekiyorsa yapardım. Olmadı...
ne zevksiz yaşam !
Bir tür tevekkül ve teslimiyetle yaşamlarını sürdüren ve inanılmayacak derecede büyük bir uyum, itaat ve alçakgönüllülük sergileyen kadınlar ise, ikinci tipte yer alır. Böyle kadınlar her duruma uyum sağlar, hangi iş olursa el atar, ama öylesine beceriksizlik gösterir ve öylesine dar görüşlü davranırlar ki, hiçbir şeyi doğru dürüst yapıp çıkaramaz, insanı iyi niyetlerinden kuşkuya düşürürler. Bazen de sinirsel birtakım bozukluklar gösterir, güçsüzlüklerini bu yoldan gereği gibi sergiler, dikkate alınmak istediklerini açığa vururlar. Beri yandan, kendini böyle zora koşmanın, böylesine bir despotluğa konu olmanın nasıl bir sinirsel hastalıkla cezalandırıldığını ve toplumsal yaşam için insanın nasıl işe yaramaz duruma sokulduğunu ortaya koyarlar. Bu tiptekiler, dünyanın en iyi insanlarıdır; ama toplumun beklentilerine bir türlü yanıt veremez, çevrelerinin hoşnutluğunu sürekli ellerinde tutamazlar. Boyun eğmelerinin, alçakgönüllülüklerinin ve kendi davranışlarına getirdikleri kısıtlamaların temelinde, ilk tipteki kadınlarda gördüğümüz aynı başkaldırı saklı yatar; öyle bir başkaldırı ki, “ne zevksiz yaşam” sözü ağızlarından açık seçik dökülür gibidir.
Nasıl olur da kalpler iyilikleri getiren tek, günahları silen, duaları kabul eden, hatalara göz yuman, günahları bağışlayan, kusurları örten, dertlerden kurtaran, imdatlara koşan, talepleri sahiplerine ulaştıran tek zatı, sevmez. - O; zikredilmeye ve şükredilmeye, kulluk edilmeye, ve hamdedilmeye en lâyık zattır. - İsteyene en çok yardımcı, -
Reklam
89 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.