Dünya hayatı boyunca karşılaştığı büyük tehlikelerde, yakalandığı hastalıklarda, maruz kaldığı musibetlerde ve yaşadığı kalp darlıklarında ilahi kudretin sahibi olan Allah'a sığınma, işini O'na ısmarlama, tevekkül etme gibi imkânlardan mahrum kalmış biri yaşamda ne kadar rahatlık elde etmiş olabilir ki? En dar vakitlerinde kendi zayıflığıyla baş başa kalan, hayatı sürekli dayanaksız ve güçsüz bir şekilde sürdürmek zorunda olan böyle bir kişi, nasıl bir ferahlığa ermiş olabilir ki? Şüphe yok ki o, kısmen geçici manada ve göstermelik bir hürriyet elde etmiş ama bunun yüzlerce katı ağırlığındaki yüklerin altında kalarak ezilmiştir. Bu ağır yüklerin kölesi durumuna düşüp hürriyetini bütün bütün elden kaçırmıştır.