Mehmet Akif
“Kanaat"i, "tevekkül"ü, “sabır"ı, hepsini yanlış anladık. "Sabır" nedir?. Bize göre "sabır", suret-i mutlakada "katlanmak" demektir. Neye katlanmak? Her şeye. Daha doğrusu katlanılmayacak şeylere. Mesela zelil (aşağılık) olmaya, hakaret görmeye, döğülmeye, söğülmeye; özetle insanlık onurumuzu lekeleyecek musibetlerin hepsine. Aman yarabbi. Kur'an ne söylüyor, biz ne anlıyoruz. "Sabır" katlanmak değil, göğüs germektir. Neye göğüs germek? Sonunda katlanılmayacak acılara katlanmak ıztırabına mahkum olmamak için, önceden her türlü şedaide (zorbalıklara), her türlü mezahime (sıkıntılara), mertcesine, insancasina göğüs germek. Hele "tevekkül" hiç bizim anladığımız mahiyette mi? "Tevekkül", Kur'an'ın gösterdiği, Hadis'in gösterdiği "tevekkül", bütün esbaba sarıldıktan (tüm yolları denedikten) sonra olan tevekküldür. Biz cehaletimiz (bilisizliğimiz) yüzünden dini bu hale getirdik. Din de bizi bu hale getirdi. İslam dini bir miskinlik (uyuşukluk) dini oldu.
Nedir aşktan böyle dem urduğun? Ki yoktur ne sabrın, ne de durduğun. Harîfân-ı aşka, en evvel gerek Tevekkül, tehammül, sebât eylemek.
Reklam
Geçen biri sordu: "Tevekkül nedir hocam?" Dedim: "Don't, panic." Panik yapmayın!
Sayfa 28 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
“ Neydi ağıdı ve alkışı bol bir ülkede yaşamak Nedir yargı, infaz, tahrik ve tevekkül Niyedir kuruyan her ağaca asılan yaprak. ” ( Zerrin Taşpınar )
Sayfa 247 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Nedir ağıdı ve alkışı bol bir ülkede yaşamak/ Nedir yargı, infaz tahrik ve tevekkül..
Tavra
683 öğeden 671 ile 680 arasındakiler gösteriliyor.