Almujahidu

Almujahidu
@tevhidcihad
Dinde zorlama yoktur.Çünkü doğruluk, sapıklıktan iyice ayrılmıştır.O hâlde, kim tağutu inkâr edip Allaha iman ederse, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır.Allah,hakkıyla işitendir, bilendir.(Bakara, 256)
Kişi vaktini gaflet, eğlence ve boş ümitlerde harcıyorsa, en hayırlı vakti uyku ve boş oturma ile geçirdiği vakitse, onun ölümü ona yaşamından daha hayırlıdır.
Reklam
İman sahibi hırs ağırlığından kurtulmuştur; çünkü bir şeye hasret duyarak koşmaz. Aceleci de değildir. Kalbi her şeye karşı bir çekinme duygusu besler. İç âlemini dünyaya kaptırmaz. Allah'ın emrine girer. Bilir ki, kendisi için ayrılan başkasına gitmez, bu sebeple nefsin istekleri peşinde koşmaz. Dünyaya dair istekleri arkaya atar.
Kalbibini kötü şeylerden temiz eyle. Orası Allah'ın evidir. Tevhid ve ihlas kılıcı ile içine sızan kötülükleri dışarı at. Doğruluğa dayan, kalp kapını kimseye açma. Evine yalnız Hak misafir olsun. Kalbinin hiç bir köşesinde O'ndan başkasına yer verme.

Reader Follow Recommendations

See All
Dil Gediği
Şeytanların komutanı daha sonra şöyle der: Dil gediği üze- rinde nöbet tutun. O en önemli gediktir. Diline faydasız ve zarar- lı sözleri söylettirin ve Allah'ı zikir, istiğfar, Kur'an'ını oku- ma, kullarına nasihat etme ve faydalı bilgi verme gibi ona (kal- be) fayda verecek sözleri söylemesine engel olun. Bu gedikte si- zin için
KULAK GEDİĞİ
Sonra kulak gediğini, oradan bu tuzağınızı bozacak bir şe- yin girmemesi için gözetleyin ve oradan ancak batılın girmesi için çabalayın. Zira batıl nefse kolay, hoş ve tatlı gelir. En tatlı kelimeleri ve zekiler için en büyüleyici sözleri seçin ve onları ne- fislerin hoşuna gidecek şeylerle katıştırıp sunun. Önce bu tür sözlerden muhatabınıza bir şeyler atın. Kulak verirse benzerlerini ekleyin. Onun hoşlandığını gördükçe bu dü- şünceleri teker teker söyleyip empoze edin. Sakın bu gedikten Allah kelamından, Rasûlullah'ın veya uyarıcıların sözlerinden bir şeyler girmesine izin vermeyin. Engel olamazsanız ve bu tür şeyler girerse onu anlamasına, tefekkür etmesine, nasihat alıp yanlışını düzeltmesine engel olun. Bunun için ya ona zıt düşün- celer empoze edin, ya da onları gözünde büyültün, bunları in- sanların anlayamayacaklarını idrak edemeyeceklerini, bunun ağır bir yük olup insanın tek başına taşıyamayacağını vs. söyle- yin. Ya da bunların değerini onun nezdinde küçültün, şöyle de- yin: "İnsanlar nezdinde daha yüce, daha değerli ve daha ender bulunan şeyle (akli, felsefi şeylerle) iştigal etmek daha iyidir. Boş şeylerin taliplisi çoktur. Hak ise gariptir, yalnızdır. Onu söyleyen kendisini tehlikeye atmış olur. O yüzden kişinin kendi- ni tehlikeye atmayıp insanlar arasında en revaç görecek şeyler- le iştigali daha iyidir." Böylece batılı onlara türlü türlü biçimler- de ve nefislerine kolay gelecek şekilde sunun. Hakkı da önüne, ondan nefret edeceği ve ağırına gidecek biçimde koyun.
Reklam
GÖZ GEDİĞİ
"Bu gedikleri ele geçirdikten sonra evvela göz gediğinin bakışlarının ibret almasını engelleyin, onun sadece zevklenme, dinlenme ve eğlence maksadıyla bakmasını sağlayın. Eğer siz farkında olmadan bir ibret bakışıyla bakarsa, onu gaflet, hayran kalma ve şehvet bakışlarıyla bozun. Zira bu onun kolayca yapa- cağı ve zoruna gitmeyecek bir
Evzai rahimehullah dedi ki: "Sünnet'in sana dur dediği yerde dur! Dinde çok derine dalmaktan sakın." (Dinde derine dalmak yani gereksiz sorularla, bize emredilmeyen, yüklenilmeyen şeylere dalıp kişinin kendisini zora sokması, yük alması. Her şer'i hükme akılla cevap bulmaya çalışmak, öncekilerin konuşmadığını konuşmaktır.)
Bidat ehlinin hiçbir saygınlığı yoktur. Onlar hakkında konuşmak gıybet olmaz. Aynı şekilde şirk ehli hakkında konuşmak da gıybet değildir.Fakat kişinin dilini buna alıştırmasını hoş görmem.
Aşkın ilacı
Bu öldürücü hastalığın devası, tevhide ters düşen bu has- talığa müptela olmasının cehaletinden ve kalbinin Yüce Al- lah'tan gaflette olmasından kaynaklandığını bilmesidir. Dolayı- sıyla evvela Rabbinin birlemeyi (tevhidi) ve onun sünnetini (ila- hî sünneti) bilmeli, sonra kalbini diğer şeylerle sürekli meşgul olmaktan alıkoyacak zahîri ve bâtınî ibadetleri yapmalı, bu aşk halini kendisinden alması için Allah'a sığınıp yalvarmalı, kal- biyle O'na yönelmeye çalışmalıdır. Onun ihlâstan, niyetini sırf Allah rızası kılmaktan daha faydalı bir ilacı yoktur. Yü- ce Allah'ın kitabında belirttiği ilaç da budur: "Böylece biz kötü- lüğü ve fuhşu ondan (Yûsuf'tan) çevirmek istedik; çünkü o, ih- lasa erdirilmiş (seçkin) kullarımızdandı." (Yûsuf, 24) Yüce Allah burada ihlası sebebiyle Yusuf'tan (a.s.), "aşk" kötülüğünü, ve "fuhuş" hareketini yapmaktan -çevirdiğini haber vermektedir. Çünkü kalp ihlaslı olur, yaptıklarını sırf Allah için yaparsa maddi aşk ona yol bulamaz. Çünkü o ancak boş kalbe girebilir. Nitekim şair şöyle der: Aşk nedir bilmezken bana aşk geldi Boş kalbi yakaladı ve onda yerleşti. Akıllı kimse bilmeli ki akıl ve şeriat faydalı şeyleri elde et- me ve ondan bol bol almayı, zararlı şeyleri de yok etmeyi emre- der. Dolayısıyla, akıllı birisine fayda ve zararı bulunan bir şey sunulduğunda onun şu iki şeyi yapması icap eder. Bunların bi- risi ilmî diğeri amelidir. Bilgiyle ilgili olanı yarar ve zarardan hangisinin çok olduğunu öğrenmesi, ameli olan da bunlardan kendisi için en yararlı olanını seçip yapmasıdır.
879 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.