İkilik, tezat kurma açısından çok bereketli. Aynı zamanda ikilik, bir kurgu eseri çok fazla parçaya ayırıp okurun kafasını karıştırmaktan sakınmak için de iyi bir yol. Beyaz Kale de bu güvenli yoldan ilerleyen, okurken fazlasıyla güvenli sularda kalındığını düşündürten bir kitap.
Hikâyenin çıkış noktası güzel. Venedikli bir savaş esiri, Osmanlı
Nihayet 517 sayfa olan kitapçık bitmiş bulunuyor .. kitapçık diyorum çünkü gerçekten muazzam kurgusuyla soluksuz cabucak bıten bır kıtap oldugu ıcın.. 517 sayfa olup da hıphızlı bitecek ender kitaplardan..
şimdi kurgu demişken yazarın hayal gücünü kusursuz olarak kitaba aktarımı ve birden o kadar entrika içinde neler olacak merakınızın sürekli
Marcello normalliğin dışında kalmıştı; normalliği normallik olarak adlandırmasının nedeni oradan dışlanmış olmasıydı, normalliği kendi anormalliğiyle tezat içinde olduğundan hissediyordu.
Albert Camus, bu eseri yazdığında 22 yaşında olduğunu okuyunca aklıma şu soru düştü:
22 yaşındaki bir delikanlının ergenlikten yeni çıkıp gençliğin ilk demlerinin yaşandığı çok genç bir yaşta hangi uzun ve çileli yaşam deneyimleri geçirip hangi algı seviyesiyle düşüncelerini geliştirip iç dünyasında
Almanya tehlikeli bir ülkedir. Sosyalizm maskaralıklarının orada alıp yürümesi yarın Almanya’yı yeni gelişmelerin eşiğine atacaktır. Adolf Hitler durup dururken değil, büyük ve kültürel bir millete karşı İngiltere ve Fransa’nın ahmakça siyasetleri yüzünden ortaya çıkmıştı. Bugün de başka bir Adolf un, Adolf von Thadden’in başkanlık ettiği
Gerçekleşmesini hiç bir zaman istemeyeceğim bir Distopya!
Ne dersin beni vurmazlar değil mi dostum? Durup dururken niye vursunlar ki? İnsan elinde olmayan düşünceleri yüzünden vurulur mu?
Bakın kitabın özeti gibi alıntı bırakıyorum size.
Okyanusya’da eskiden nasıldı bilinmez ( hatta bu kitapta bir zamandan söz edilemez hiçbir zaman, zaman kavramını bile yok eden bir iktidar düşünün) yani devrimden önce