Okumakta geç kaldığım ama bende çok özel bir anısı olan kitap. Yazar kitabı Kemal’in ağzından, kahraman bakış açısıyla ele almış ama kitabın sonunda anlatımı ele alıyor. Kemal bana romanın başından başından beri itici geldi, onun “aşktan” yaptığı birçok davranışı ben “saplantı, takıntı” olarak tanımladım. Füsun için böyle bir son beklemiyordum, beni çok üzdü. Bu hikayede yanan ise Sibel oldu. Masumiyet müzesi ilk cümleden son cümleye kadar bir solukta okuduğum, beni etkileyen bir roman oldu gerçekten. Şimdi Kemal’in biriktirdiği, her birinin farklı anısı olan eşyaları görmek için müzede görüşmek dileğiyle…