Roman, Trelkovsky evinden yeni kapı dışarı edilmesinden sonra yeni bir apartmana taşınmasıyla başlıyor. Taşınacağı evde de ondan önceki kiracı Simone camdan atlayarak intihar ettiğini öğrenince -ki kadın hala kiracı- hastaneye giderek kadının durumunu görüyor. Tek gözü dışında vücudu tamamen sargılı, konuşamaz durumda, bacağı askıda. Simone'u görmeye gittiğinde de Simone'un arkadaşı Stella da orda oluyor, ziyaretten sonra da birlikte takılıyorlar. Sonraki gün de Simone'un öldüğünü öğreniyorlar. Daha sonra da eve taşınıyor. İşte buradan sonra olaylar gelişiyor.
Stephen King'in The Shining kitabına da ilham kaynağı bu roman Trelkovsky'nin mi kendince paranoyaya kapıldığı yoksa gerçekten de apartman sakinlerinin ona bu durumları yaşattığını bilemediğimizden okuru da çıkmaza sokuyor. İlk önce sakin günlük durumlarından bahsetse de apartmanda olup biten "gizemler"i yine bize arada da söylüyor. Yazar genel bilgi mi vermiş yoksa Trelkovsky'nin kendi kafasında oluşturduğu gizemler mi bunlar?
Kitap 1964'te yazılmış, 1976'da da Roman Polanski tarafından "apartman üçlemesi"nin 3. filmi olarak filme uyarlanmış.
Ben şahsen ilk çok sakin diye biraz sıkılsam da gizemlerden ve apartman sakinlerinin yaptığı sesler ve davranışlarından sonra tek seferde oturup bitirdim. Finali için bir sürü olasılık oluşturuyorsunuz. Ve sonra da finalinde farklı bir şeyle karşılaşıyorsunuz. Ama illaki o oluşturduğunuz olasılıklardan biri çıkıyordur. Eğer gizem kitaplarına aşinaysanız. Güzel bir gizem gerilim romanıydı. Beğendim. Ters köşe eden filmleri ve kitapları seviyorum.