Hissiz değilim, merhametsiz hiç değil.
Sadece bu çağa denk gelmenin neticesinde duygularımı saklar oldum, yeni bir insan tanımanın verdiği yükü taşıyacak takâtim yok.
Sanki tek bir hakkım var da, bir tek o mutluluğu bekliyormuşum gibi.
Gerisi yorucu, gerisi üzücü, gerisi fani..
Şimdi ikimizin bir fotoğrafı olmalıydı, ama öyle duvara asmalık değil. Cüzdan da taşımalıkta değil, telefonda saklamalık hiç değil. İstiyorum ki, kitap arasında saklamalık bir fotoğrafımız olsun. Bundan üç yüz yıl sonra, birisi o fotoğrafı bulsun ve desin ki;
Bir adam bir kadına nasıl bu kadar güzel bakar..
Aşka uçma, kanatların yanar.
(Sadi ŞİRAZİ)
Aşka uçmadıktan sonra kanat neye yarar?
(Mevlânâ)
Aşka uçtuktan sonra kanadı kim arar?
(Yunus EMRE)
Siktir et aşkı uçmayı. At ızgaraya kanadı, aç 100'lük rakıyı.
(Mert IŞIK)
Bir insan karşısındaki kişiye hoşgörü gösteriyorsa, bunun anlamı; "Ben insanım, senin de insan olduğuna inanıyorum" demektir.
"Ben safım, gel benim sırtıma bin" demek değildir.
Her kavga, aramızdaki bağları daha da güçlendiriyor. Çünkü seninle olan iletişimsizlik, seninle geçirdiğim zamanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Birlikte konuşmadan uyumak, o kadar da kolay değil. Bu yüzden her kavga, bana seninle olan bağlarımızı daha da derinlemesine hissettiriyor.
Yalnızca tek bir an. Anlık bir karar, bir kişinin hayatını sonsuza kadar değiştirebilir. Fakat, o anın gerçekleştiğini fark etmek için bazen yıllar geçmesi gerekir.