Korku zihin katilidir. Korku tam anlamıyla mahvolmaya götüren küҫük ölümdür.
Korkumla yüzleşeceğim. Onun içimden ve üzerimden geçmesine izin vereceğim.
Ve beni geçtiği zaman dönüp korkunun yoluna bakacağım. Korkunun geçip gittiği yerde hiçbir şey kalmayacaktır.
Sadece Ben kalacağım.
Dunе - Frank Herbert
Düş her zaman kurana özgü bir şeydir. Reklam düş üretmez. Reklamın yaptığı yalnızca, bize kıskanılır duruma daha gelmediğimizi -ama gelebileceğimizi- söylemektir.
Toplumun iskeletinin çatırdamasının ne kadar zaman aldığını bilmek ister miydiniz? Söyleyeyim. Tekme atıp bir kapıyı ne kadar sürede indirebilirsiniz o kadar zaman alıyor işte.
Travma anılarını işlemek için bir şeyler vardır ancak; içsel boşlukla karşı karşıya kalmak tamamen farklı bir konudur; istenmemek, görülmemek, gerçeği anlatmanıza izin verilmemesi gibi durumlardan kaynaklanan ruhtaki boşluklar. Anne ve babanız, sizinle konuşurken hiç kafalarını kaldırmazsa, sevildiğiniz ve el üstünde tutulup tutulmadığınızı anlamanız zordur. Sırlar ve korkuyla dolu anlaşılmaz bir dünyadan geliyorsanız, yaşadıklarınızı ifade edecek kelimeleri bulmak neredeyse imkânsızdır. Büyüme döneminde is- tenmediyseniz ve ihmal edildiyseniz, etkili ve değerli olma içsel hislerini geliştirmeniz zordur.
Musa, Isa ve sakallı bir ihtiyar golf oynuyormuş. Musa uzun mesafeli bir atış yapmış; top çim alana inmiş ama dosdoğru gidip yapay gölcüğe yuvarlanmış.Aynı anda Musa sopasini kaldırmiş, gölcüğün suları ikiye ayrılmış ve top yoluna devam edip çimlere ulaşmış.
Isa da uzun bir atış yapmış. Onun vurduğu top da doğrudan gölcüğe gitmiş ama tam içine düşecekken havada asılı kalmış. Isa gitmiş, suyun üzerinde yürüyüp topu almış ve yeşilliğe birakmış.
Sira sakallı ihtiyara gelmiş. İhtiyarın vurduğu top doğrudan çitlere çarpıp yola firlamış, o sırada yoldan geçen bir kamyondan sekip gerisingeri golf sahasına yönelmiş. Bu top da gölcüğe gidiyormuş ama gitmemiş, çiçeklerin arasına düşmüş. Çiçeklerin arasındaki bir kurbağa topu görür görmez atılıp ağzına alıvermiş. Tam o sırada bir kartal süzülerek gelmiş ve kurbağayı kapmış ve yükselmiş. Kartal, pençelerinde kurbağayla golf sahasının ucuna doğru ilerlerken kurbağa topu ağzından bırakmış ve top süzülerek doğrudan deliğe girmiş. Bunun üzerine Musa, Isa'ya bakmış ve "Babanla golf oynamayı hiç sevmiyorum,"