Elindeki iki taştan birini denize atarsan geriye bir taş kalır. İki ağaçtan biri kurursa geriye bir ağaç kalır. Ama âşık olan iki kişiden biri giderse geriye yarım kişi kalır…
Kapı görevlisi kandırılabilebek kadar aptal olan bütün çalışanlara benzer oyunlar oynuyordu. Kendisine Yunan diyordu ama gerçekte Ermeni'ydi. Onu tanıyınca şu atasözünün ne kadar doğru olduğunu fark ettim:
"Yahudiye güveneceğine yılana güven, Yunana güveneceğine Yahudiye; ama bir Ermeniye asla güvenme."
"İnsanlar tarafından sürəkli erişilebilir olmak sizi onların gözünde değersizleştirmekten başka işe yaramaz. Bırakın bazen insanlar sizin yokluğunuzla sınansınlar. Bir şeyin değeri o şeyin yokluğunun çokluğu ile belirlenir. Bazen kenara çekilmeli."
Olayı dışarıdan gözlemleyen hayvanlar bir domuzların yüzlerine, bir de insanların yüzlerine bakıyor; ancak kimin insan, kimin domuz olduğuna artık karar veremiyorlardı.