1920’lerde geçen bir hikayedir.
Baskı altında bırakılıp evlenmek zorunda olduğunu düşünen bir kadın...
Sevgisiz bir evlilik, ihanet, hastalık, acı , pişmanlık, vicdan azabı...
O döneme dair öğrenebileceğimiz çok şey var , akıcı , güzel bir kitaptı.
Boyalı PeçeW. Somerset Maugham · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20162,917 okunma
Balzac’ın okuduğum 2.kitabı olmuştur.
Sakin bir zihinle okunması gereken oldukça derin bir kitap.
Kitabımız ilk önce uzun, ayrıntılı Norveç tasvirleriyle başlıyor. Dur bakalım nereye gideceğiz buradan diyorsunuz ve sıra dini tanımlara geliyor. Melek nedir? Tanrı nedir?
Kimilerinin kadın kimilerinin erkek olarak gördüğü köydekilerin anlam veremediği ilahi varlık olarak gördüğü Seraphita ile tanışıyoruz. 16 yaşında olmasına rağmen bilgeliğiyle, Tanrı ,evren ile ilgili soruları ve cevaplarıyla herkesi kendisine hayran bırakıyor.
Çevresinde herkes hayranlıkla bakıyor ona, sevgisini kazanmaya çalışıyor lakin nafile...
Zira onun aradığı şey dünyanın kendisinden daha büyüktür daha sonsuzdur.
“Benim ustalık eserim olacaktır.” dediği kadar vardır üstadın.
SeraphitaHonore de Balzac · Jaguar Kitap · 2015472 okunma
Yavaş yavaş Türk klasiklerini de okumaya başladım
Yağmur yağarken balkonda otururken sanki bir yandan ben de yolculuklarında kapılıp gittim...
Çok akıcıydı Celal’in hissettiği duyguları kendim yaşamışçasına hissettim
Fahriye’ye olan sevgisi çok güzeldi
Gene acı dolu bir son olması beni üzdü fakat hikayelerini okuyabildiğim için mutluyum
Küçük GelinMehmet Celal · Bordo-Siyah · 1892105 okunma
Daha geçen gün yıllar önce okuduğum Anne Karenina’nın filmini izledim nedense bu kitabı okurken aklıma Anne geldi .
Adım adım sonlarını getiren 2 ruh ...
En başından itibaren ölüm Werther’ın aklında olan bir şeydi sadece uğruna değecek bir şeyde ölmek istiyordu. Lotte ile tanışmasından itibaren adım adım uçuruma sürüklendiğini hissettik.
Onu yaşatan şeyin de onu öldüren şeyin de Lotte’nin olması çok ironik geldi bana ...
Asla birlikte olamayacağı birine aşık olmuştu ,bu aşk onu mahvediyordu ve en kötüsü de sonunu getiren bu aşk olmuştu.
Silahı veren ise sevdiği kadın...
Bu kitabı okurken “You only did this to yourself” sözü aklıma geldi
Tabii ki çevresine de çok zarar verdi ama en çok da kendisini tüketti
Dorian hiçbir zaman yaşlanmak güzelliğini kaybetmek istemiyordu bunun için her şeyi yapmaya hazırdı
Bu istek o kadar çok gözünü kör etmişti ki artık sebep olduğu şeylerin farkında bile değildi
Dorian’ın en çok korktuğu kişi kendisiydi
Ve yolun sonunda kendinin cellatı oldu