İstediğiniz hayatı yaratmak korkutucu olabilir. Ama ne daha korkutucudur, biliyor musunuz? 𝑷𝒊𝒔̧𝒎𝒂𝒏𝒍𝜾𝒌. Bir gün son nefesimizi vereceğiz ve o zaman başkalarının fikirlerinin veya korkularımızın hiçbir önemi olmayacak. Creating the life you want can be scary. But you know what's scarier? 𝑹𝒆𝒈𝒓𝒆𝒕. One day we'll take our last breath, and then the opinions of others or our fears won't matter.
Sayfa 156 - Parola Yayınları 8.BaskıKitabı okudu
Gülerken insanlara bak. Çok hesaplı gülerler. İçten kahkaha atmazlar, gülüşleri varlıklarının derinlerinden kopup gelmez. Önce sana bakarlar, sonra yargılarlar...ve ondan sonra gülerler. Ve belli bir oranda gülerler, senin tolerans göstereceğin kadar, tuhaf kaçmayacak kadar, kimsenin kıskanmayacağı kadar. Look at people laughing. They laugh very calculatedly. They don't laugh from within, their laughter doesn't come from the depths of their being. First they look at you, then they judge...and then they laugh. And they laugh in a certain proportion, enough for you to tolerate, enough not to be awkward, enough for no one to envy.
Reklam
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
: "Herhangi yeni bir şeyi (bir insan, bir olgu, bir kitap) gerçekten tanımak isteyen kişi, onu mümkün olan bütün sevgisiyle aklında tutmalı; zararlı, itici, sahte bulduğu her şeyi zihninden uzaklaştırmalıdır. Örneğin giriş bölümünü çok uzun tutan bir yazarın, adeta yarış izler gibi, kalbi arzuyla çar­parak hedefine ulaşmasına izin vermelidir. Bu süreçte kişi, onu hareket ettirecek kadar yeni olan şeyin yüreğine girer. Onu ta­nımak işte tam böyle bir şeydir. Eğer kişi bu kadar ileri giderse mantık daha sonra çekinceleri ortaya çıkarır; aşırı değer verme, kritik sarkacın geçici olarak durdurulması, o nesnenin ruhunu dışarı çıkarmak için yem olarak kullanılan bir hiledir."
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
: "He who really wants to get to know something new (be it a person, an event, a book) does well to entertain it with all possible love and to avert his eyes quickly from everything in it he finds inimical, repellent, false, indeed to banish it from mind: so that, for example, he allows the author of a book the longest start and then, like one watching a race, desires with beating heart that he may reach his goal. For with this procedure one penetrates to the heart of the new thing, to the point that actually moves it: and precisely this is what is meant by getting to know it. If one has gone this far, reason can afterwards make its reservations; that over-estimation, that temporary suspension of the critical pendulum, was only an artifice for luring forth the soul of the thing."
Sayfa 246 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BasımKitabı okudu
Bir bebeği taklit etmekle yetinirsen, bu sadece onun ne yaptığını bildiğini gösterir, ne hissettiğini değil. Ona ne hissettiğini sezdiğini göstermek için, içinde hissettiklerini başka bir yoldan ona tekrarlamak gerekir. O zaman bebek anlaşıldığını bilir. If you only imitate a baby, it only shows that you know what it does, not what it feels. To show him that you can sense what he feels, you have to repeat what you feel inside in another way. Then the baby knows that it is understood.
Sayfa 142 - Varlık Yayınları 33. BasımKitabı okudu
Then, when you lose, don't ask why you lost
Daima değerlerinizin hiyerarşisine uygun ola­rak davranın ve asla daha değerli bir şeyi daha az değerli bir şey karşılığında feda etmeyin. Always act in accordance with the hierarchy of your values ​​and never sacrifice something more valuable for something less valuable.
Sayfa 62 - Plato Film Yayınları 4. Baskı Çevr. Nejdet KandemirKitabı okudu
Birine bir fikir verirseniz, o gününü zenginleştirirsiniz. Lakin nasıl öğrenileceğini öğretirseniz, o zaman o kişi tüm yaşamını zenginleştirebilir. If you give someone an idea, you enrich their day. But if you teach how to learn, then that person can enrich his whole life.
Sayfa 81 - Parola Yayınları 8.BaskıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.