Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.26
Bu dünyadan bir Vincent Willem Van Gogh geçti…
Kardeşi Theo’ya sıkıntılarını, sanatıyla ilgili kaygılarını, maddi sorunlarını ve artık iyice kötüleşen mental problemlerini anlattığı mektuplarının yer aldığı eseri…
Van Gogh'un eserlerinin değer görmemesi ve satılmaması, onun psikolojisini ciddi şekilde etkilemiş. Ah şimdi bu muhteşem eserlerinin ne çok sevildiğini ve değer gördüğünü bilse ne mutlu olurdu. Ne yazık ki her sanatçı gibi kendisi de ölünce değeri anlaşılan biri olmuş. İlk eseri o öldükten sonra satılmış…
Ruhsal sıkıntılarına daha fazla dayanamayıp 37 yaşında kendini vurarak bu dünyadan göçüp gitmiş.
Sanatının değersiz bulunması, onun kendi yeteneklerine olan inancını ve motivasyonunu da zaman zaman sarsmış. Yine de, Van Gogh sanatına olan tutkusunu ve kendini ifade etme ihtiyacını hiç kaybetmemiştir. O, sanatın kendi içinde bir değer taşıdığına inanmış ve bu inançla üretmeye devam etmiş, iyi ki etmiş…
Van Gogh'un mücadelesi, onun sanatsal başarısının ve eserlerinin günümüzdeki değeriyle birleşince, hem trajik hem de yüce bir insan hikayesi olarak öne çıkar.
Kitap Vincent Van Gogh'un kardeşi Theo ya 1873- 1890 yılları arasında yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Vincent Van Gogh'un özel hayatı, iç dünyası, resimleri, maddi anlamda çektiği sıkıntılar gibi birçok konuda bilgi veriyor.
Genelde mektup türündeki eserler pek dikkatimi çekmez veya kendimi kitabı bitirmek için zorladığımı görürdüm. Ama bu kitapta mektuplar arasında kopukluklar yaşanmıyor, mektuplar bir bütünlük içinde. Bu yüzden de mektupların okunabilirliği artıyor. mektupları okurken bir yandan da Van Gogh'un resimdeki gelişimine de tanık oluyoruz.
Ayrıca Gogh un mektuplarıyla birlikte kardeşine gönderdiği çalışmalara da kitabın bazı yerlerinde yer verilmiş. Yaptığı çalışmayı anlatırken bir yandan da resmi görmek daha somut hale getiriyor cümlelerini. Ayrıca bu çalışmaları kardeşine göndermesinin sebeplerinden biri de kendisini kanıtlamaya çalışması. Çünkü maddi anlamdaki tüm desteği neredeyse tek başına Theo yükleniyor. Gogh'un da ' bak desteğin boşa değil' demesinin bir başka yolu bu. İç burkucu.
Kitabın bir bölümünde ' acaba görülebilecek, dikkat çekecek nitelikte bir resim yapabilecek miyim?' minvalinde bir cümle geçiyor. Yüzyıllar sonra bile hala birçok kişinin en beğendiği tablo sorulduğunda 'yıldızlı geceler' diyeceğini bilemeden ..
Resme, Gogh'a, renklere ilgisi olan her okurun okumasını tavsiye ederim.
·
Not rated
"Ne çare ki benden üstün güçlere karşı gelemedim." Bu sözün ardından okumaya karar verdiğim bir kitap... ve bu sözün ardından hayatını araştırdığım, etkilendiğim bir insan Van Gogh. Gerçek bir sanatçı olduğunu resimseverler tablolarından anlayacaktır zaten ama ben kelimelerinden anladım. Ressam olmasa ne çok iyi bir şair, yazar olurmuş. Her halükarda sanat için varolmuş bir ruh, sanatla yaşanmış bir ömür... Sanat terimlerine çok hakim olmadığım için kaçırdığım çok şey var eminim, kitabın içinde. Ama sıkılda elime alır rastgele bir sayfa açar okurum.
Sözcüklere gerek kalmadan beni anlayacaklarını sandım. İnsan okumasını öğrenmek zorunda, tıpkı görmeyi, yaşamayı öğrenmek zorunda olduğu gibi. Gene de gözümün önünde güzel bir gelecek canlandırmaktan kendimi alamıyorum...
Bir uğrasın var ve bunu yapacak imkanın yok. Delicesine yapmak istiyorsun ama ya maddi güçlükler ya da sağlık sorunları peşini bırakmıyor. Çok kırıldım bu okuduğum hayata.
Van Gogh
• Vincent van Gogh'un kardeşi Theo'ya yazdığı mektupları biraraya getiren bir eser. Bu mektuplar, Vincent'in sanatıyla ilgili düşüncelerini, duygularını, yaşadığı zorlukları ve sanatsal mücadelelerini içeriyor. Sanatını şekillendirme sürecini, renkleri nasıl algıladığını ve resim yapma sürecini açıklarken kendi dünyasını da aktarır. Van Gogh Sanatı, yaşadığı hüzün ve zorluklarla mücadele ettiği bir kurtuluş ve ifade biçimi olarak görüyor..
Mektupların aynı zamanda Vincent'in yaşadığı dönemin sosyal, ekonomik ve sanatsal ortamına da ışık tuttugunuda belirtmeliyim.
İnsanın içinde bulunduğu duygusal durumun sanatı nasıl etkilediği ve sanatın insanın ruhunu nasıl beslediğinide açıkça görebilirsiniz..
Belirsizliklerle dolu hayatı ve sanat dünyasındaki yeri, Van Gogh'un mektupları sayesinde daha iyi anlaşılır hale gelmiş.Theo'yla olan yakınlığı ve duygusal bağları ise kardeşler arasındaki bu özel ve güzel ilişki oldukça net.
Dickens, Zola ve Tolstoy gibi yazarlardan etkilenmiş olmasının yanında empresyonizmin öncüsü olarak kabul edilen Van Gogh sanatı fovistler için üst düzeyde ilham verici ..
Ayrıca, 2018 yapımı "Van Gogh: Sonsuzluğun Kapısında" ve "Loving Vincent" filmlerini izlemenizi de öneririm. Keyifli okumalar
Theo'ya Mektuplar Sonrası
Vincent'ın kardeşi Theo'ya yazdığı mektupları derlemiş, 'Van Gogh' tarzının yaratıcısı yüzlerce esere de yeni, biraz buğulu bir pencere açmışlar.
Duvarında Yıldızlı Gece tablosu asılı olan, günü o şaheser ile ayan biri olarak, bu kitap benim ruhumun her sızısında ve benliğimin her tınısında yavaş yavaş aktı. Yalnız
Van Gogh'un eserlerinde hissettiğim hüznün derinliklerini keşfettiğim bir eser oldu İnan Bana. Mektuplar, benim için insanların gizli ruhlarının ve düşüncelerinin açığa çıkıp kağıda aktarıldığı bir türdür. Bu eserde de kardeşi Theo'ya yazdığı mektupları okurken Van Gogh ile tanışma fırsatı buluyoruz.
Eserin isminin "İnan Bana"
