Dilara Takyan

fatih sultan selim :D
İstanbul'un alınmasını ise, Fatih sultan Selim'in Bizans medeniyetini kabul ederek Türk ve Rum milletlerini tek idare altında birleştirmesi şeklinde göstereceğiz. Yoksa İstanbul'un kuşatılması, kanlı savaşlar, ölümler anlatılırsa işin tadı kaçar. Yirmi birinci yüzyılın huzuruna bir istila hareketini överek çıkamayız. Zaten Fatih sultan Selim, İstanbul'u aldığı zaman yirmi yaşında bir çocuktu. Ben yirmi yaşında iken geceleyin sokağa çıkamazdım. Çocukta akıl olur mu? Herhalde İstanbul'u da böyle bir çocukluk anında almıştır. Onun için tarihi yeni baştan yazmak, bundan beşeri hadiselere yer vermek, bilhassa ecdadımız Hititlerin kanunlarını, eski Yunan ve Roma medeniyetlerini, Cumhuriyeti, 1961 hareketini etraflı olarak göstereceğiz.
Reklam
İncinenlere özel isim önerileri
Memleketimize Türkiye demek, Rum, Ermeni, Yahudi, Zenci, Çingene ve başka köklerden gelen yurttaşlarımızı incitir, milli birliği bozar. Onun için bu ismi değiştirerek Beşeristan denilmesini teklif ederim!"
kainat lideri desek yeridir!
39 yıldır, aralıksız başkanlık etmeniz adınızı ebedileştirmiş ve sizi yalnız vatanımızın değil, bütün insanlığın şefi haline getirmiştir. Bunun içindir ki, artık size Milli Şef değil Beşeri Şef denmesi lazımdır. Çünkü milli olmak geri bir şeydir. Halbuki siz o kadar ilerisiniz ki, sizden daha ileri olmanın imkanı da, ihtimali de yoktur. Evet, siz bütün beşeriyetin şefisiniz! Beşeriyet sizden idare, akıl, fazilet, dehâ, siyaset, ilim, fen, sanat, viyolonsel, her şey, her şey öğrenecektir. Ricam şu ki, Beşeri Şef unvanını lütfen ve tenezzülen kabul buyurunuz."

Reader Follow Recommendations

See All
Tek bir kişi bile dünyayı değiştirebilir
Yahudiler, tek bir insanın dünyada bir fark yaratamayacağını iddia ederek kendilerini bu gereklilikten muaf tutamazlar. Bu tip bir tavır, bireyin önemini vurgulayan Yahudilik için nefret uyandırıcıdır.
Helenistik Mısırda bu kadar büyük kütüphane nasıl mı kuruldu
Şehrin limanına giren gemilerin içleri kitap bulmak için aranıyordu; bulunan kitaplar el konularak şehir kütüphanesine ekleniyordu (ancak kitapların kopyalan sahiplerine iade ediliyordu).
Reklam
Mezopotamya dini genellikle karanlık ve kasvetliydi. Aynı isme sahip olan destansı şiirin kahramanı Gılgamış, kutsanmış bir ölüm sonrası yaşam beklemek yerine ölüm sonrası yaşamın acı ve keder ile dolu olacağına inanırdı. Bu durum Mezopotamya toplumunun zayıf yapısını oldukça iyi yansıtmaktadır.
Ve bu iki temel taşının yokluğu insanı yavaş yavaş öldürür
Dünyaya sevgi ve açlık hakimdir”. Ergo: dünyaya hakim olmak dünyanın hakimlerine sahip olmaktır. Atalarımız sonunda büyük bir bedel ödeyerek Açlığın üstesinden geldiler:
Sayfa 30
Kare’nin aklına en son gelecek şey dört eşit köşesi olduğunu söylemektir: Çünkü bunu görmez, bu kendisi için çok alışılmış ve günlük bir şeydir ki.
Sayfa 30
Kötü bir yönetimden nefret etmeyen adam aptalın tekidir .Ve yeryüzünde iyi yönetim diye birşey varsa ona hizmet etmek büyük zevk olurdu
Reklam
Evet Binbaşım .Öyle! Biraz yavaş.Biraz yumuşak.Ve yorgun,Binbaşım ,yorgun ,yorgun,yorgun!Yani ben uyuyamıyorum ,Binbaşım,hiçbir gece Binbaşım! Buraya bunun için geldim ,size bu yüzden geldim,Binbaşım; çünkü biliyorum ,bana siz yardım edebilirsiniz .Ne çare ben tekrar uyumak istiyorum!
Belki de sahiden bir hayaletim ben .Dünden kalma, bugün artık kimsenin görmek istemediği bir hayalet .Harpten kalma,sulh için üstünkörü bir tamir görmüş bir hayalet
Zorba dan başka hiçbir şey ve hiçbir kimseye inanmam.Zorba ötekilerden iyi olduğu için değil asla ! O da canavardır . Zorbaya inanırım ama .Çünkü yalnız ona sözüm geçer .Yalnız onu bilirim .
Kadın ne demektir neden böyle beynimizin vidalarını laçka ediyor ? Söyler misin bana nedir bu?
Özgürlük bu demektir diye düşündüm.Bir hastalığa yakalanıp altın liralar toplayacak sonra birden hastalığı yenip bütün varını yoğunu havaya savuracaksın.Hastalığın birinden kurtulup daha büyük başka birine tutulasın... Fakat bu da tutsaklık değil midir acaba
Gübre ve pislikten bir çiçek nasıl filizlenip beslenir? Varsay li Zorba ,insan gübre,özgürlük de çiçektir .
Reklam
Tanrı var diyordu . Üzülme Bubulinam !Tanrı var burada biz de varız içini çekme öyle
Kendini kurtarmanın tek yolu başkalarını kurtarmak için çabalamaktır
Senin o sevdiğin Japonlar ne diyor? Fuşodin ! Ölçülülük ,dayanıklılık, yüzün hareketsiz bir maske gibi gülümseyişi
Buddha :Uysal ve özgür bir ruhum var yıllardan beri ona benimle oynaşmayı öğretiyorum sen de istediğin kadar yağ gökyüzü .
Lakin anneme olan bitimsiz aşkının ömür boyu sürdüğünü onun bıraktığı boşluğu bir başkasının asla dolduramayacağını adım gibi biliyordum.Evlilik cüzdanından çıkardığı resmini büyütmüş duvara asmıştı .Bilhassa sabahları işe gitmek için evden çıkarken fotoğrafa birkaç kez bakmadan edemezdi . Görenler sanır ki bu bakışma onu üzer içini gam kasavet basardı .Hayır.Tam tersi . İçi açılır yüzüne aydınlık vurur bir ıslık tutturarak kapıdan çıkardı. Annem sanki babamın içinde şarkı söylüyordu.
Reklam
.... Bilmediklerimi yer dökerek Öğretmeye devam etmek istemiyorum Dünyayı özünde bir tutanın Ne olduğunu bilmek istiyorum Onu devindiren güçleri görmeliyim Ve tohumun kendisini Bıktım artık Sözcüklerin arasında aranıp durmaktan.
Bir şeyler bildiğime kandıramıyorum kendimi İnanamıyorum bir şeyler öğretebildiğime İnsanların düşüncelerini değiştirip Onlara doğru yolu gösterebileceğime
Çok kolayca gevşer insanın eylemliliği O hemen mutlak devinimsizliği özler Dolayısıyla katarım insanın yanına yanına kışkırtıcı devinim veren bir arkadaşı şeytanın yaratıcı görevi bu işte
Ama insanların sıkıntısını görüyorum. Dünyanın küçük tanrısı hep aynı halde, Ve ta ki ilk günki gibi anlaşılmaz. Aslında biraz daha iyi yaşardı,eğer, Gök ışığının yansımasını vermemiş olsaydın ona O buna akıl adını vermiş ve ondan yalnızca Hayvanlardan daha hayvan olmak için yararlanıyor
Tanrım gözlerimizin görmemesi ne büyük bir eksiklik görmek, görmek, belli belirsiz bir gölge halinde olsa bile görebilmek, bir aynanın önünde durmak ve koyu, zor görülen bir lekeye bakıp bu benim yüzüm diyebilmek, öteki ışıklı şeyler bana ait değil .
Reklam
Bir doktora yalnızca elleri yetmez hastalarını ilaçla sakinleştiricilerle kimyasal bileşiklerle falancayla filancayı bir araya getirip kullanarak iyileştirir .
Doktorun karısı oraya geldiğinden beri ilk kez varlığının farkında olmayan canlıların davranışını mikroskopla inceleyen biri gibi hissetti kendini ve bu yaptığı ona aniden yakışıksız ve müstehcen göründü.Eğer başkaları beni göremiyorsa benim de onları görmeye hakkım yok diye düşündü .