Birkaç sayfa sonra ilginç bir şey olursa diye okumaya devam ettiğim -sade cümlelerin de bunda büyük etkisi var- ve Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın Japon versiyonu olarak gördüğüm bir eser oldu.
Çehov’un benzetmesiyle “duvarda asılı duran tüfek” hiç patlamadı. Kitabın son birkaç sayfasına dek bile içimde, önceden bahsi geçmiş kişiler ile ilgili bir gelişmeyle karşılaşma umudu vardı ama beklentim karşılık bulmadı. Yine de bu romanı vakit kaybı olarak görmüyorum çünkü gayet akıcıydı. Çerez niyetine veya okuma alışkanlığını geri kazanma amacıyla başlanabilir bu kitaba.