m

m
@thvzilue
Tekrar güvenebilir miyim sana bilmiyorum. Yıkıldı sana olan inancım. Ama seni seviyorum hala... Sevdiğin birine güvenebilirsin; peki güvenmediğin birini sevebilir misin? Kendimle çelişkideyim.
Reklam
everyone eventually leaves i've become numb to crying hurt over and over again but we're still looking for love
"Aidiyetsizlik berbat bir histi, Taehyung. Hâlâ, dünyanın en korkunç hissini sorsalar bana, aidiyetsizlik derim. İçimdeki tüm kötü duyguların, yaptığım tüm hataların arkasında yatan en temel duygu aidiyetsizlik. Koskoca dünyaya sığamamak, fazla gelmek öyle zordur ki, nefes bile aldırmaz bu duygu insana. Herkese saldırmak istersin, neden onların hayatlarında bir yerinin olmadığını, neden başkaları gibi çok basit yaşanmışlıkların, anıların bile senin için lüks olduğunu sormak istersim. Neden sevilmediğini bilmek istersin. Daha da önemlisi, neden seçilmediğini bilmek istersin. Çünkü en nihayetinde seçilmediğin bir yere, birine ait olamazsın."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaptıklarımdan utanırdım, (Şimdi bile utanıyorum belki de.) utanmam bazen o kerteye varırdı ki, o iğrenç Petersburg geceleri köşeciğime çekilmekten gizli, aşağılık, anormal bir sevinç duyar; o gün yine bir kepazelik yaptığımı, hatamı bir daha onaramayacağımı anlayarak kendimi için için yer dururdum. Kendimi suçlarken acılarım alçakçasına zayıflamaya başlar, sonra da hazza dönüşürdü. ... Küçüldüğünüzü ve bu yolda en aşırı dereceye varmış olduğunuzu fark etmekten doğar bu haz. Durumunuzun umarsızlığını, başka bir adam olamayacağınızı, değişmek için zamanınız, inancınız bulunsa bile değişmeyi kendinizin de istemeyeceğini anlamanın tadına doyum olur mu?
zamanın başlangıcında akrep ve semender tek bir ruhmuş, ama evreni var eden ateş ayırmış onları. bilirsin, akrepler hakkında, ateş çemberinde kaldıklarında kendilerini öldürdüklerine dair bir söylenti vardır, semenderinse ateşte yürüdüğü söylenir. sanırım bu söylentilere dayanılarak uydurulmuş bir masal bu, ruhun bir yarısı ateşin ortasında kaygısızca dolaşırken diğer yarısı tedirginmiş, biri umutluyken diğeri karamsarmış, biri yaşamak ve var olmak isterken diğeri ölmek ve kendini yok etmek istiyormuş. bu yüzden parçalanmış ruh, ikiye ayrılmış ve zamanın sayısız koridorunun, dünyanın sayısız çetrefilinin içine birbirlerini yitirmişler. ikisi de yarım hissediyormuş kendini, tamamlanmak için zamanın sonsuzluğu içinde binlerce kez yeniden doğup birbirlerini aramışlar. birbirlerini bulabilmek için geçtikleri yerlere yalnız diğerinin anlayabileceği işaretler bırakmışlar. kiminde hiç karşılaşamamışlar, kiminde iki sevgili, kimisinde iki düşman olmuşlar. rahipler der ki, ateşle ayrılan ateşle bir araya gelir, bu yüzden birleşememişler ve anlamışlar ki evreni yok edecek ateş yanmadan birleşmeleri mümkün olmayacak.
Reklam