Timurlenk
Yabanıl gururdan utanca düşmüş Bir ruhun sırrını biliyorsun sen. Ey özleyen yürek, şanla şöhretle Devraldım solup giden kısmını. Tahtımın kuyumları arasında Parlıyordu, cehennemin aylası. O silinen ihtişam Ve yeniden bir acıyla, Cehennem ürkütemeyecek beni.
Sayfa 137 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
Osmanlı'lık seferleri artık sona ermiş bir çürük tekne olabilir fakat biz sadece Osmanlı değiliz ki!biz Osmanlı olmadan önce Türktük.bugün de türküz.kaybolmakta olan sadece Osmanlı vatanıdır.Türk'ün vatanı ise dünyayı kaplıyor.Türk'ün yaşadığı her yer hangi bayrak altında olursa olsun Türktür.Türk'ün vatanı tuna'dan meriç'ten altaylara Çin seddi'ni hatta sarı denize kadar uzanıyor.Arap çöllerinde ve himalayalardan kuzey buz denizi'ne kadar uzanıyor.hem şimdi yeni kahramanlar kazanıyoruz.Oğuzhan Bilge Kağan Cengizhan Timurlenk babürhan ve niceleri...
Reklam
kudretli yüreklerin aşkı işte böyle olur severler lakin eğilmezler, ağlarlar lakin mağlup olmazlar.
Eşek bile bir düştüğü çukura bir daha düşmez. Karşımız­ dakiler, anlaşılan eşek değil, katır . . . Ankara önünde görüşürüz, palikaryalar. . . Eğer Mustafa Kemal Paşa, Timurlenk'in Bayezid'e attığı köteği bunlara atmazsa, uf olsun ervahına ... Siz üzülmeyin Kamil Bey ...
Timurlenk'in torunu hükümdar astronom Uluğ Beğ'in Merağa rasathanesini örnek alarak Semerkant' tayaptırdığı rasathanede, güneş yılı şimdikinden sadece 14 saniyelik bir yanılmayla hesaplanabilmişti.
Yaramdan boşalıyor kanım ve yaşamım.
Sayfa 43 - İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Kendimiz olmayı ve asla durmamayı emrediyor
Sayfa 42 - İş Bankası Kültür Yayınları
Hoyrat bir acı işkence ediyor kederli ruhuma
Sayfa 41 - İş Bankası Kültür Yayınları
Bedenlerimiz toprak olana dek, Yüreğim seninkiyle bir olacak
Sayfa 23 - İş Bankası Kültür Yayınları
Ruhun nerede olursa olsun, sen benimle kalacaksın
Sayfa 141 - İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Onun için denizler dolusu gözyaşı döksem de, Dindiremem kederimi.
Sayfa 148 - İş Bankası Kültür Yayınları
Turan düşüncesi mazide bir hayal değil, bir gerçekti. Milattan 210 sene evvel, Kun hükümdarı (Mete) Kunlar (Hunlar) namı altında bütün Türkleri birleştirdiği zaman (Turan) mefkûresi bir gerçek hâline girmişti. Hunlardan sonra Avarlar, Avarlardan sonra Göktürkler, Göktürklerden sonra Oğuzlar, bunlardan sonra Kırgız Kazaklar, daha sonra Gürhan, Cengizhan ve sonuncu olmak üzere Timurlenk Turan mefkûresini gerçek hâline getirmediler mi?
Bu hikaye bizde Nasreddin Hoca’ya atfedilir
Hamdi Kermani adında bir şair, Timurlenk ve bazı saray adamlarıyla bir hamamda bulunurken, bunlardan her birine değer biçmek yolunda bir mizah oyunu açılmış. Şair, Timurlenk'e: 'Tahminimce siz otuz beş akçe edersiniz." demiş. Büyük Han: "Üstümdeki peştamal o kadar eder." deyince, Hamdi: "Onu da hesaba kattım." cevabını vermiş.
Bağdat
Bağdad, tarihi ve içtimai bir çok vakalara sahne olmuştur. Bir hadiste şöyle buyrulmuştur: «Arab Irak'ında, Dicle ile Fırat arasında bir şehir kurulacak. O şehirde Abbasi oğulları melik olurlar. O şehrin adı (Zevra) dır O şehirde çok kanlı bir harb vuku bulacak, kadınlar esir edilecek, erkekler koyun boğazlanır gibi boğazlanacaklardır.» Hakikaten de öyle olmuştur. (656) senesinde Müstâsım halife zamanında ve vezir İbni Alkamînin fesadı üzerine Hulâgû tarafından zaptedilen Bağdad'a yürekler acısı facialar cereyan etmiş ve kırk gün katliâm yapılmıştır. Şehirde her türlü zulüm icra olunmuş medeniyet ve ilim namına ne varsa hepsi mahvedilmiştir. Kütüphaneler dolusu yazma kitapların suya atılması yüzünden Dicle, haftalarca siyah akmıştır. Daha sonra (803-1400) senesinde de Timurlenk Bağdada girmiş ve bir saat zarfında 90 bin suçsuzun kanını dökmüştür.
Sayfa 454 - Milli Eğitim Yayınları 1952 BaskısıKitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.