KİTABIN TAMAMI OKUMAK ISTIYORSANIZ
Mecburiyet Kadın hâlâ derin uykuda, düzenli ve güçlü nefesler alıp veriyordu. Hafif aralanmış ağzı gülümseyecek ya da bir şeyler söyleyecek gibiydi ve yorganın altındaki genç, diri göğüsleri huzurla inip kalkıyordu. Pencerelerden içeriye yeni doğan günün ilk ışıkları vuruyordu. Fakat kış sabahının ışığı zayıftı. Karanlıkla aydınlık arası bir ışık
Titrek kalpli çocuk
Hayatım boyunca elimi arada bir kalbime götürdüm, lekeyi dışta okşadım, kalbimin kutsal ritmine kulak verdim. Ama fazla endişe etmedim, fazla korkutamadım onu. Bana kızanlara sessiz kaldım, başvuranlara sessiz kaldım, kaçıp gidenlere sessiz kaldım, maç sırasında fazla sevinemedim durur diye, canımı acıtanlara sitem etmedim kasılır diye. Ben ürkek bir kalbi taşırım küçüklükten beri, kıyamam ona...
Reklam
DTCF'nin iç yüzü
BİR FAKÜLTENİN İÇ YÜZÜ Ulus Meydanından Yenişehir’e doğru muazzam büyük caddenin üzerinde uzayan bir bina var. Alnında, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” yazılı. Hayran hayran bakıyorsunuz. Ne güzel bina, ne büyük söz. Hele bir de içeri girin. Korkmayın, çekinmeyin. Bu fakültenin içini, dışını ben çok iyi bilirim. Dört yıl orada bulundum. Ben
Bir Yaylı Araba ile Yola Çıktık Millî Mücadele yıllarında Mehmet Âkif'in büyük bir gazâ telakki ettiği busavaşa nasıl iştirak ettiğini bugün benim kadar yakından bilen kimse yoktur;çünkü ben onun yegâne oğlu olduğum kadar, Yunan Harbi'nin cereyan ettiğizamanlarda, bidayetten nihayete yine onun yegâne can yoldaşı ve yol