Efsane, bazı dinî veya felsefi inançların belirlediği gerçeklerin açıklanmasıdır, işte bu yüzden her efsanede soyut ve düşsel bir unsurun yanı sıra nesnel bir tarihsel bağlam bulunur; bu bağlam, var olan ve kendisini gerçeğe dönüştürmeyi amaçlayan (ve çoğunlukla bunu başaran), tıpkı Borges'in “Tlön, Uqbar, Orbis Tertius" öyküsündeki komplocu aydınların gerçek dünyaya dayattıkları düşsellik gibi, kolektif bir öznelliğin de merkezidir.