Efsane, bazı dinî veya felsefi inançların belirlediği gerçeklerin açıklanmasıdır, işte bu yüzden her efsanede soyut ve düşsel bir unsurun yanı sıra nesnel bir tarihsel bağlam bulunur; bu bağlam, var olan ve kendisini gerçeğe dönüştürmeyi amaçlayan (ve çoğunlukla bunu başaran), tıpkı Borges'in “Tlön, Uqbar, Orbis Tertius" öyküsündeki komplocu aydınların gerçek dünyaya dayattıkları düşsellik gibi, kolektif bir öznelliğin de merkezidir.
Sayfa 84 - Can Yayınları (Çağdaş)Kitabı okudu
Tlön, Uqbar, Orbis, Tertius
Wiha hatibû bîra wî: *Copulation and mirrors are abominable. Di teksta Ansîklopediyê de wiha bû. Bi hizra yekî ji van gnostîkan, kaînata dîtbar îluzyonek bû, yan jî -mirov hîn misogertir bi nav bike -sefseteyek bû. Mirêk û bavîtî mekroh in ji ber ku ji wan zêde dibe û ji wan belav dibe.
Sayfa 14 - Avesta *Bi Îngilîzî: Gayîn û mirêk mekroh in.Kitabı okudu
Reklam
Tlön, Uqbar, Orbis Tertius
Daha neredeyse işin başında, gerçeklik pes etti. Doğrusu, pes etmeye de dünden hazırdı. Bundan on yıl önce az çok düzenli görünen her simetrik yapı -diyalektik maddecilik, Yahudi düşmanlığı, Nazilik- insanoğlunun gözlerini kamaştırmaya yetiyordu. Durum böyleyken, kişi Tlön’e, bu en ince ayrıntılarına kadar belirlenmiş uçsuz bucaksız, düzenli gezegen düşüncesine nasıl olur da boyun eğmez?
Tlön, Uqbar, Orbis Tertius
"Yazarların birbirinden çalması diye bir kavram yoktur; bütün kitapların zamandışı ve anonim bir yazarın yaratısı olduğu saptanmıştır."
Sayfa 59 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Tlön, Uqbar, Orbis Tertius
Shakespeare'den bir dize okuyan tüm insanlar William Shakespeare'in ta kendisidir.
Sayfa 58 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Tlön, Uqbar, Orbis Tertius
Başka bir okul "tüm zamanın" çoktan sona ermiş olduğunu ve yaşamlarımızın da bir günbatımını andıran, kuşkusuz çarpıtılmış ve sakatlanmış bir anı ya da geriye döndürülmesi imkansız bir sürecin yansıması olduğunu söyler."
Sayfa 56 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.