Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
allahim 130 sayfadır Sevro'suzum nasıl dayanıcam
"Sevro, Harnassus'la iletişime geç..." Döndüğümde güvenilir dostum yerine yanı başımda Rhonna'yı buldum. Ona tokat atmışım gibi görünüyordu.
Az önce ders çalışmayan bi kuzenimle konuştum ders çalışmasına ikna edeyim diye "abla sen okudun da ne oldu gidip BİM’de çalıştın. Kaç defa sınava girdin bi işe yaramadı.” dedi. (BİM’de çalışmak kötü değil arkadaşlar bu yüzden söylemedi ben 3 farklı bölüm bitirdim buna istinaden söyledi**) Tüm hayatımı tokat gibi çarptı yüzüme . Çok üzüldüm hem de çok. Bunu buraya neden yazdığımı da bilmiyorum. Bakıp bakıp derse daha çok odaklanırım ya da gelecek zamanda işte ben sınav çalışırken böyle böyle kalbim kırılıyordu düşüncesine kapılırım bilmiyorum. Tek bildiğim çok üzüldüm çok fazla ve içimi bi şekilde dökmem gerekiyor. Yoksa bu üzüntümü gözyaşımı durduramayacağım
Reklam
50 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat Spoiler içerir
Bu eser de Stefan Zweig'ın diğer yapıtları gibi sayfa sayısı az , okuma süresi kısa ama etkisi ve mesajı büyük. Eser üç farklı bağımsız hikâyeden oluşuyor. " Lyon'da Düğün " hikayesinde ömrü, aşkı ve aşk uğruna yapılan fedakarlıkları okuyoruz . Hayatını nişanlısının hayatına denk tutan , onun uğruna canını feda eden bir genç kız yaratılmış. Hikâyenin alt metnindeki " ömür ve ölümün karşısındaki etkilerimiz, gücümüz " bir tokat gibi insanın yüzüne çarpıyor. " İki Yalnız İnsan " bölümünde Çirkin Jula raylarda intihar etmek üzere otururken onunla empati yapabilecek, zira onun çektiklerinin benzerini aksak ayağı ile çeken fabrika işçisi onu hem rahatlatmış hem de kendine bile itiraf edemediklerini, benzer sıkıntıları yaşayan kader ortağına itiraf etmiştir. Hikâyenin son kısmı olan " Wondrak " da ise tanrının elinden " kusurlu " olarak çıkmış ve hayatı " kusursuz " görünen insanlar tarafından zehir edilmiştir. Hikâyede görünen kısım dışında Stefan Zweig'ın savaş karşıtı düşünceleri de yansıtılmış, savaşın götürüleri birçok kitabında olduğu gibi üstüne basıla basıla anlatılmıştır. Diğer kitaplarının aksine o denli bir etkisi olmamasına rağmen hem kitabı okurken hem de kapatıp düşününce etkisi hayli belli oluyor. Hayatlarının ardındaki hikayeleri bilmeden yapılan yorumların kişinin üzerindeki etkisi de düşündürdüğünden hayat dersi niteliğinde. Velhasıl kelâm kesinlike okunmaya değer bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Lyon'da Düğün
Lyon'da Düğün
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202130,9bin okunma
Saklandığımız yerden özgürleştirir.
Kitaplar, insanların kaçıp saklanmak istedikleri değil, saklandıkları yerden özgür kalmalarını sağlardı çoğu zaman. Gerçeklerin yüzünüze tokat gibi çarptığı kitaplar vardır o kitaplarda bazı cümleler hiç eskimez, değişmez, her gördüğünüzde defalarca altını çizersiniz. Çünkü sizi büyütür, gerçeği gösterir, saklandığınız yerden özgürleştirir, yalnız olmadığınızı hissettirir.
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayat(KADINLARA)Zor
Şebnem’in farklı dönemlerdeki anılarını kronolojik sıralama olmadan,Şebnem’in anlatıcılığı ile vakıf oluyoruz bu kitapta
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
zaman ve karakter geçişleri arasında okuyucuyu yormadığı için akıcılığını koruyor.
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri Gecesi
;okurken yoğun duygular yaşayacağınız, kimi zaman Şebnem’i anlayacak kimi zaman sinirleneceksiniz, kızacaksınız, bir ara kitabı
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20147,2bin okunma
75 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nedense beklediğim kadar etkilemedi beni ama güzel bir kitap yine de. İçe dönük Aratov ve hırçın Klara’nın aşk hikayelerini okuyoruz. Tabi sıradan bir aşk hikayesi denemez, mistisizm etkisiyle ölülerle yaşayanlar arasındaki aşk hikayesi demek belki daha doğru olur. En azından karşılıklıya dönüştüğü andan sonra. :’) Beni en çok etkileyen şey Klara ile Aratov’un bulvarda buluştukları kısımdı. Klara’yı hırçından öte biraz kibirli ve hatta ataerkil bulsam da (tokat attığı adam kendisini ‘mahvetmedi’ diye erkekten saymaması gibi gariplikler, dönemin zihniyeti düşünülünce garip değil ama yine de rahatsız olmadan edemiyor insan) duygularının asla anlaşılmadığını fark ettiğindeki acısını içimde hissettim. “Gerçekten hiç anlamadınız mı?” , “Karşımdasınız… En azından tek bir sözcük! Söyleyecek bir sözünüz bile mi yok?” Sana kanatlarını bırakmayı öğrettiler Klara, başka haber yok.
Klara Miliç
Klara MiliçIvan Turgenyev · Can Yayınları · 20202,613 okunma
Reklam
Dünyevî bir lezzette çok elemler var. Bir üzüm tanesini yedirir, on tokat vurur gibi, hayatın lezzetini kaçırır.
116 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
İlk kez 1859 yılında yayımlanan eser , Yazarın diğer kitaplarına göre biraz daha karamsarlık içeriyor. Hak, vicdan, ölüm, din, sevgi, çalışma, adalet konulardan oluşuyor. Ölüm teması, merhamet kavramlarının ağır bastığı öyküler barındırıyor. Yoğun hislerle ilerliyor. Kitapta beş tane hikaye var Holstomer ; çok benekli (alaca renkli) hadım olarak
Üç Ölüm
Üç ÖlümLev Tolstoy · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,4bin okunma
"'Ah, öyle isterdim ki yanağıma bir tokat atsın!.. Bu bana öyle zevk verirdi ki!.. Öbür yanağımı uzatırdım hemen... comme dans votre livre!* Ben... ben ancak şimdi anladım, öbür yanağını da uzatmanın ne demek olduğunu... Hiç anlayamamışım bugüne dek!'" *Kitabınızda olduğu gibi tıpkı! (Fr.)
Kaç Hıristiyan gerçekten de kendine tokat atana öteki yanağını uzatır? Kaç Budist gerçekten bencil saplantılarını geride bırakır? Kaç Yahudi gerçekten komşusunu kendi canıymış gibi sever? Doğal seçilim Homo sapiens'i böyle şekillendirmiş işte.
Reklam
479 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
hikmet I, hikmet II, hikmet III, hikmet IV
"Varoluşsal sancı" dediğimiz o klişe kalıbın vücut bulmuş hâli Hikmet'in başrolde olduğu Tehlikeli Oyunlar... İç dünya karışıklığı, toplum çatışması ve varoluşsal sorgulamalarla dolu bir kitap. Sizi yer yer hayattan soğutacak, depresif ve umutsuz birkaç gün geçirtecek, kendinizi Hikmet sandıracak, zihninizdeki kötü olasılıklara
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231bin okunma
130 syf.
10/10 puan verdi
Selamm Kitapsever dostlarım Bugün sizlere muhteşem bir kitabın yorumu ile geldim. Hani bizi en sefil hale getiren şey vardır ya aşk!! İşte şimdi size yarım kalmış bir aşk hikayesi ile tanıştıracağım Bitmemiş işler, er geç bizi bitiriyor. Yaşanamamış aşklar, söylenememiş sözler, ifade edilememiş duygular ki kızgınlık, öfke, korku, mutluluk vs...kısacası içimizde kalanlar, eksik kalanlar, tamamlanamayanlardır bitmemiş işler..bazen yanındakine söyleyemediklerindir, bazen de gidene kaybettiğine söyleyemediklerindir... 17 yaşında olan kızımız Mavi üniversite okumak için yurt dışına gitmek ister. Çok zor olsa da babasına bu fikrini çok çabuk kabul ettirir. O da sırf annesinin baskılarından kurtulmak için. Heyecan içinde üniversite hazırlıklarını yapan Mavi evde anne ve babasının seslerinin yükseldiğini duyar. Babası ise sadece "sus lütfen" Mavi duyacak der. Annesinin söylediği çoğu şeyi duyan Mavi babasının hayatında bir başka kadın olduğuna artık kendini inandırır. Ama bunu babasına konduramaz. Uzun bir aradan sonra Türkiye'ye döner Mavi ve önce gitmesi gereken bir yer vardır. Terapistinin de bu yüzleşmeyi yapmazsa, her zaman eksik kalacağını söyler. Ve o adrese babasının aldattığı kadını bulup Masal ile yüzleşmeye gider. Veee buradan sonra Masal'ın hikayesi başlıyor. Ve Mavi bu kapıyı çalıp hesap sormaya geldiğinde Masal'ın anlattığı gerçekler yüzüne tokat gibi çarpıyor. Gerçeklerle yüzleşiliyor. Masal Mavi'ye neler anlattı. Tüm bu cevapları öğrenmek için bu yarım kalmış aşk hikayesini mutlaka okuyun diyorum. Gözüm kapalı, yüreğim açık önerimdir bu kitap. KESİNLİKLE TAVSİYEDİR
Yankılanan Cevaplar
Yankılanan CevaplarFahriye Özkan · İkinci Adam Yayınları · 20247 okunma
319 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitaba başlar başlamaz duygu yoğunluğuyla etkisi altına aldı beni . Kahramanın gözünden duygu durumunu , hislerini, düşüncelerini tüm çıplaklığıyla görebiliyoruz. Fazlaca alıntı paylaştığım ve altını çizdiğim cümlelerle dolu efsane bir eserdi. Bitişinde ve yer yer olay akışında yüreğimin sıkıştığını duyumsadım. İçeriğine gelecek olursak Felix'in yaşadığı 3 aşkı önümüze sunuyor eser. İlk aşkı Henriette , namıdiğer zambağı , insan şeklinde açmış çiçeği... Henriette 2 çocuk annesi , eşine sadık ve aşkını kalbinde yaşayan merhametli bir Fransız kadınıdır. Lady Dudley ise aslında kitabın o kişiye yazıldığı mektubun sahibi Nataliedir. Kitabın sonu zaten Natalie tarafından yazılan tokat gibi sözlerle biter. Felix doğduğu ev sonrasında kaderine de yürümüş oluyordu bir yandan. Unutulan sevgi görmeyen önemsenmeyen bir çocuk bu açlığını doyurma çabasına giren bir genç olarak yetişti. Aslında evli çocuklu olan Henriette'ye böyle taparcasına bağlanmasının altında bir çok neden var. Ve bu bağlanış zengin kelime oyunlarıyla öyle nefis işlenmiş ki satırlardan kopamıyor, kitabın akışında sürüklenirken buluyorsunuz kendinizi. İlk defa bur kitap üzerine çok Yörük yazabilir , her cümle ve detay hakkında uzun uzun konuşmalar yapabilirim. Naçizane yorumumu sonlandırırken hâlâ okumayan varsa rahat ve geniş bir zamanda bu klasik , bi o kadar da eşsiz tavsiyelerle dolu eseri okumanızı öneririm . Keyifli okumalar :)
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202242,4bin okunma
150 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kitabı bitireli en az dört gün oluyor ve ben bu kitabı anlatabilecek cümleleri bir araya getirmek için o andan beri çabalıyorum. Düşündüğüm her başlangıç beni yeniden ve sürükleye sürükleye kitabın içine çekti desem yeri var... Çünkü, sadece bir 'kadın'la başlayıp onlarca 'kadın'la devam eden hikâyesinde çaresizce kayboldum. Şehrazat... Yazar kadın. Çekmecelere gömdüğü eski hikâyelerini silah zoruyla gün yüzüne çıkarmak zorunda kalıyor ve anlatmaya başlıyor. Önce sayısız 'kadın'larından birinin hikâyesini anlatıyor sonra kadın'ın gerçeğini... Ardından başka bir 'kadın'a geçiyor... Sonra başka bir 'kadın'a... Fakat hikâyeyi okurken ayrı, gerçeği okurken ayrı, apayrı bir duygu seli insanı mahvediyor, yakıyor, yıkıyor. Hikâyenin muazzamlığına gizlenmiş acı dolu gerçekler art arda surata tokat gibi çarpıyor. Ece Hanım'ın kalemi yine vurmuş. Yalnız cidden sağlam vurmuş. Tıpkı 'Her Şeyi Baştan Anlat' romanında olduğu gibi ince ince girdiği hikâyesini sürükleyip, zirve yaptırıp, yeraltı edebiyatından gün yüzüne çıkarmış... Yazımı harikaydı. Anlatımı da. Okuması ise ah, "okuyun işte, kesinlikle okuyun," der ve burada keserim konuyu... 
Şehrazat'ın Son Sözleri
Şehrazat'ın Son SözleriEce Erdoğuş · Kafka Kitap · 07 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.