''...
'... annesine gitti... Yarın dönüyor... Öğleye doğru gelirim demişti.'
'E, özlemiyor musun?'
'Nasıl özlemem canım? Daha evleneli kaç gün oldu, çekip gitti... Özlenmez mi? Of, ne yamandır o, Tanrı cezamı versin! Öyle iyi, öyle güzel, öyle güler yüzlü, öyle şen şakraktır ki, bir içim su! Yanındayken heyecandan başım dönüyor, onsuz da işte böyle sanki bir şey kaybetmiş gibi bozkırda sersem sersem dolaşıp duruyorum. Çaresizce ta öğlenden beri dolaşıyorum...'
...''
''... Dünya, sevmek ve sevilmek şansına sahip olup, onu yakalamayı bilmeyenlerle ya da o şansı yakaladıktan sonra boşa harcayarak, ömürlerinin geri kalan bölümünü üzücü biçimde pişmanlık duyarak geçirenlerle doludur...''