“Korku, tıpkı sevgi gibi, derinliğe, doğanın gölgelikli kuytularına doğru bir çağrıdır. Korku, kızgınlıktan çok daha ince bir duygudur. Kızmak, zihnin yarattığı bir acıdır.”
"Bu biçimin tanrılar indinde bir anlam taşıdığına inanılıyordu. İnek pislikleri herhalde rasgele yerlere düşmüş olmalıydı; ama o zamanlarda da rastlantı ile amaçlı olan arasındaki farkı saptamak, tıpkı bugünkü gibi, son derece zordu."
"Zamanla bu sahtekarlık ikisini de utandırmaya başladı, artık birbirlerinin yüzüne bakamaz oldular. Sahtekarlığın sona ermesi aslında bir rahatlama getirmişti."
"kendimi öteki dünyada güçlü olacakların eline teslim etmem gerekiyordu. Yani ya tanrıların ya da şeytanların. Ama şimdi kendi yıldızım hızla solduğuna göre, başka dünyaların savaş oyunlarında piyon olmak istemiyorum."
"Bu tanrılara karşı gelmek mi, efendim ?"
"Sanmıyorum. Beni yaratanlar ister tanrı, ister şeytan olsun, planlarına karşı koymakta kullanacağım bu aklı da yarattılar. Herhalde kendi yaptıkları kalbin içinde bir karşı koyma gücü bulunduğunu bilecek kadar akılları vardı."