su yeşili, dedim. kirpikleri yüzüne döküldü. eski bir pembe,
göğüslerinden kâküllerine yürüdü. parmakları ürperdi.
görünmeyen bir uzaklık saçlarını omuzlarından kaldırdı. değişiyor sanırım, dedi. akşam olurken keder yeşili oluyor. yalnızlığa bakarken buz yeşili. bahçelerin buğulandığı zamanlarda tomurcuk yeşili. ışık düşünce tirşe bir gökyüzü oluyor. ağlayınca acı bir yeşil dünyayı damla damla zamanın dışına götürüyor. göz işte. alın çizgin ne renkse o da o renk. sesin ne renkse, avuçlarındaki boşluk ne renkse. pencerendeki arzu, eşiğindeki gerçek, uykundaki çocuk ne renkse, gözlerin de bütün bunların rengine boyanıyor. bir gün toprak yeşili, bir gün turna yeşili, bir gün sararan otlar yeşili, bir gün yeşeren otlar yeşili. bana öyle geliyor ki biz bütün rengimizi sevgiden ve sevgisizlikten alıyoruz. kalp mi, gönül mü, bazen şaşırıp kalıyorum bu hâzineye isim vermekte. biliyor musun, insan tanrısını içinde taşıyor ama hep uzaklara dua ediyor.
Ünlü Lüksemburg Lokantası’nda bir doğum günü kutlanıyor herkes eglencenin büyüsüne kendini kaptırmışken masada bulunan zengin ve güzel doğum günü hanımı "Rosemary" ölür .
Araştırma sonucunda çantasinda siyanüre rastladikları icin intihar ettiği düşünülür.
Ama Rosemary'nin intihara meyilli olmadığını bilen kocası George bunun bir cinayet olduğundan şüphe etmektedir.
""Ölüler cenaze töreninin nasıl olduğuna aldırmazlar.""
George katili bulmak ve gerçeği gün yüzüne çıkarmak için bir plan yapar ve cok samimi olduğu arkadaşına bunu anlatır.
Fakat arkadaşı bircok şeyden suphelenir ve onu bu kararından vazgecirmeye çalışır
Ama bizim aşık koca kararindan vazgeçmez
""Zayıf ya da kötü bir ağaçta sağlam bir tomurcuk açabileceğine inanmıyor musunuz?""
Bu olayda zeki Poirot ya da Miss Marple yok ne yazık ki gözüm aradı onları ama yine de başka bir dedektif ve George'nin arkadaşı olayı çözüyorlar .
Evet katili bulabildim mi
Kitap hikayedeki karakterlerin tanıtımıyla akıcı bir anlatimla ilerliyordu iki kişiden suphelenmistim ve dogru çıktı
Sanırım polisiye okumak ve ozellikle Agatha kitapları okumak katil konusunda yanıltmıyor artık beni .
Şu da bir gerçek ki Agatha Christie bu kez fazla gizleyememis sayın katili
Tavsiye ediyorum okuyun bakalim siz bulabilecek misiniz .
""Köşeye sıkıştırılan bir insanın çaresizlik içinde ne yapacağını bilemezsin.""
""Zayıf ya da kötü bir ağaçta sağlam bir tomurcuk açabileceğine inanmıyor musunuz?""
Gözyaşımın sahibi
Ne zaman alnımı camlara dayasam
Kanatlarını canıma batıra batıra
Sana uçuyor bütün kuşlar.
.....
Birinizin gülüşü ötekinde gökyüzü
Bu kadar mı güzel çiçeklenir dünya.
......
Yollarımın sahibi
Ben ölene kadar
İkimiz de bir yere gitmiyoruz.
......
Tomurcuk bahçelerin baş dönmesiyle
Sabahın çiyini akşamın odalarına düşürerek
Ağzım yarım kalmış arzularından bir avaz
Tuttum şiirler yazdım unutma diye beni.
......
Ömür Hanım,
iyi ki ben de seninle yaşadım dünyayı. ✍
Varlığımın hiç değmediğim köşelerine ulaşıyorum. Sanki ben bir tomurcuk gül imişim de , yapraklarımı ilk kez bugün açıyormuşum, sürgün olduğum yerden yıllar sonra evime dönüyormuşum, gizli kalmış bir sandığı dünyada ilk kez ben açıyormuşum gibi.
Karlar diyarında inatçı bir çiçektir adın
Boyun eğmeden keskin soğuklara
Doruklarında dağların
Parlıyorsun tohum tomurcuk
Kardelensin
Kardelen
Zemheriyi bitiren
Ardından bahar gelen
Bazen öyle bir kaybolmak istiyorum ki;
Kendimi kendim bile bulamasın.
Sonra asfaltı delerek yolunu bulan tomurcuk gibi çiçek açasım geliyor.
Kaybolmak isteyişim filizlenemediğimden mi?
Yoksa kendi karanlığımı özleyişimden mi?
kalsam,
sığdıramam bu deli maviyi
ihanet kokan soluguna metropollerin
üşür gözlerimde yediveren tomurcuk
yedigöğün yıldızları
yüreğimde bir maral ağlar
hangi suya eğilsem...
Birdenbire
Her şey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbiler oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.
Birdenbire,
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, kırlar, kediler, insanlar...
Aşk birdenbire oldu,
Sevinç birdenbire.
Arabanın kapısını açtım, açtım girsin içeri
Arabanın kapısını açtım girsin içeri
Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri
Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri
Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum
Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum
Ustam geldi, sırtıma vurdu, unut dedi romanları
İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları
İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları
İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları
İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları
İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları
İşçisin sen işçi kal
İşçisin sen işçi kal
İşçisin sen işçi kal
İşçisin sen işçi kal
İşçisin sen işçi kal
İşçisin sen işçi kal
open.spotify.com/track/0xWB2vkNu...