478 syf.
·
Not rated
·
Read in 10 days
Bu kitap, bir 'propaganda modeli" adını verdiğimiz, içinde faaliyet gösterdiği temel kurumsal yapılar ve ilişkiler bağlamında ABD medyasının performansını açıklamayı deneyen analitik bir çerçeve üzerinde yoğunlaşmaktadır. Birleşik Devletler'in kitle medyası, piyasa güçlerine, içselleştirilmiş varsayımlara ve otosansüre dayalı, önemli sayılabilecek açık bir baskıya maruz kalmaksızın işleyen ve sistemi destekleyici bir propaganda işlevini yerine getiren etkili ve güçlü ideolojik kurumlardan oluşur. Son bir kaç yılda, ulusal televizyon şebekelerinin yaygınlık kazanması, kitle medyasının giderek belli ellerde toplanması, kamu radyo ve televizyon kuruluşları üzerindeki sağ-kanat baskıların artması, halkla ilişkiler ve haber yönetiminin kapsam ve gelişkinliğinin artması, bu propaganda sisteminin daha da etkili halde gelmesine neden olmuştur.  grupların örgütlenmeleri ve kendilerini eğitmenleri, kendi iletişim şebekelerini oluşturmaları ve aktiviteleri, toplumsal hayatımızın demokratikleştirilmesi ve anlamlı her türlü toplumsal değişim yönündeki adımların temel unsurları olmaya devam ediyor. Ancak böylesi gelişmeler başarıya ulaştığı ölçüde özgür ve bağımsız bir medya görmeyi umut edebiliriz. Kitap bunu anlatıyor yada benim anladığım bu :)
Rızanın İmalatı
Rızanın İmalatıNoam Chomsky · Bgst Yayınları · 2021108 okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Yazarın okuduğum ilk kitabı ve keyif alarak okudum. Kitap edebiyatla şekillenen toplumsal bellek çalışması. 1940'lardan 2000'lere kadar yazarın kişisel ve toplumsal tanıklıklarıyla örülmüş. Alt sınıf olmak, çocuk olmak, genç olmak, kadın olmak yazarın deneyimleriyle aktarılıyor. Toplumsal değişmeyi bir bütün olarak görebiliyorsunuz. Her ne kadar toplumsal bağlamı Fransa olsa da anlatılan birçok yönüyle hepimizin değişim hikâyesi... Daha önce yazarın ismini duymamış olanlara, duymuş ancak henüz okumamış olanlara kesinlikle tavsiye ederim.
Seneler
SenelerAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20211,598 okunma
Reklam
"İnsan zekâsı düşünün ne kadar kısa sürmüş olduğunu düşününce kederlendim. İnsanoğlu intihar etmişti. Kendine hedef olarak kararlılıkla rahatı ve kolayı, düstur olarak da güvenli ve istikrarlı dengeli bir toplumu seçmiş ve muradına ermişti - ama sonunda gele gele bu duruma gelmişti işte. Hayat ve mülkiyet bir zamanlar nerdeyse tam bir güvenliğe erişmiş olsa gerekti. Zenginlerin serveti ve rahatı, emekçilerin de hayatı ve işi güven altına alınmıştı. Bu kusursuz dünyada hiç kuşku yok ki işsizlik diye bir sorun olmadığı gibi çözülmemiş hiçbir toplumsal sorun da kalmamıştı. Ardından büyük bir huzur gelmişti. Değişimin, tehlikenin ve güçlüklerin altından zihinsel çokyönlülükle kalkılması görmezden geldiğimiz bir doğa yasasıdır. Çevresiyle tam bir uyum sağlamış bir hayvan, kusursuz bir düzenektir. Alışkanlık ve içgüdü işe yaramaz hale gelmedikçe, doğa zekâya hiçbir zaman başvurmaz. Değişi- min ve değişim gereksiniminin olmadığı yerde zekâ da olmaz. Ancak çok çeşitli gereksinimleri ve tehlikeleri gidermek zorunda kalan hayvanlar zekâdan yararlanırlar."
Sayfa 85
·
Not rated
Bourdieu, eylem kuramı üzerine pratik nedenler adlı eserinde gündelik yaşamda, karşılaştığımıza çıkan ya da kendimizi ister istemez içinde bulduğumuz ancak çözüm yolu bulamadığımız ya da bu sistemin bir şekilde bir parçası olmaktan doğallaştırdığımız, kanıksadığımız sorun olarak bile görmediğimiz eylemlerin nedenlerini ele almaktadır. Bu eylemlerin örtülü ya da ideolojik olarak maskelendiğinden bahsetmektedir. Toplumun geçirdiği değişim üzerinde duran Bourdieu, “Toplumların evrimi, kendilerine özgü, özerk yasaları olan evreleri ortaya çıkarma eğilimindedir.” (s. 150) demektedir. Kitap Toplumsal Uzamla Simgesel Uzam, Yeni Sermaye, Bir “Yapıtlar Bilimi” Oluşturmak İçin, Devlet Zihniyetleri Bürokratik Alanın Doğuşu Ve Yapısı, Çıkar Gütmeyen Bir Edim Olabilir Mi?, Simgesel Metaların Ekonomisi, Skolastik Bakış Açısı, olmak üzere yedi bölümden oluşmaktadır. Son olarak Ahlakın Çelişkili Bir Temeli konusu üzerinde durarak sona ermektedir. Pratik Nedenler, gelişim sürecindeki yolda engelleri aşmak, kendiliğinden ya da sonradan biilinçli olarak oluşturulmuş yapıları fark etmek, yapıların karşısında durup dogmatizme karşı duruş sergilemek için kilometre taşlarından sayılacak önemli bir eser. Siyasal ahlakın akıl ve ahlakla harmanlanan bir çaba sonucu elde edilebileceği bir dünya tasavvuru üzerinde düşünmemizi saylayan eserde, simgenin uzam ve sermaye oluşu hakkında farkındalık oluşturmaktadır.
Pratik Nedenler
Pratik NedenlerPierre Bourdieu · Hil Yayınları · 201346 okunma
Aşkın, içtiğimiz su gibi, doğal ve temiz olması için özgür ve paylaşılır olması gerekir; ancak erkek boyun eğme talep eder ve zevki yadsır. Yeni bir ahlak anlayışı ve günlük hayatta radikal bir değişim olmadan, tam bir serbestlik yaşanamayacaktır. Eğer toplumsal devrim yalan söylemiyorsa, yasalar ve gelenekler nezdinde, erkeğin kadın üzerindeki mülkiyet hakkını ve yaşamdaki çeşitliliğin düşmanı olan katı normları ortadan kaldırmalıdır.
Ulus Devletler ve Ötesi
Çağ değiştikçe, aynen feodaliteden meşruti monarşilere, ulus devletten Avrupa Birliği’ne uzanan yolda görüldüğü gibi, toplumsal örgütlenme modellerinde de bir değişim yaşanıyor. Ulus devlet Sanayi dönemindeki toplumsal örgütlenme biçimiydi. Bugün ise sanayi sonrası döneme geçiyoruz. “Para”nın değil, buluşun ana aktör olduğu bir dünyaya doğru gidiyoruz. Bunun ilk sinyali zaten ulus üstü bir örgütlenme olan Avrupa Birliği’nin kurulmasıyla verilmişti. Biz ulus devlet perspektifinden baktığımız için bugüne kadar Kürt Sorununu çözemedik, eğer bu sorunun çözülmesini istiyorsak sanayi sonrası çağın değerleriyle probleme bakmamız gerekiyor. Ama Türkiye’de konulara bu şekilde bakılmadı. Öyle ki, hukuk önünde savaş suçu olabilecek uygulamaları yapanlar bu ülkede vatansever olarak görüldüler. PKK’lı teröristlerin kesilmiş kulaklarını ipe dizmek kahramanlık gibi algılandı.
BÖLÜNME KORKUSU ÜZERİNDEN KÜRT SORUNUNU KONUŞMAKKitabı okudu
Reklam
Canlıların pek çoğu gibi insan da, zorlukları aşarken en az enerji harcayacağı ve en az yük kaldıracağı seçeneği tercih eder. Bu yüzden, sorunların olduğu gibi bırakılması, en ufak çözüm girişiminden daha az zahmet gerektirdiği için karar almak zorlaşır. Özellikle büyük değişim yaratabilecek çözümlerin uygulamalarından kaçınmak oldukça genel bir psikolojik eğilimdir. Hatta çözüm konusunda karar vermenin zorluğundan dolayı, sorunun yok sayıldığı pek çok durum oluşur. Toplumsal konularda da benzer bir eğilim, büyük bir değişimi gerektiren çözümlerin uygulanmasında görülür. İnsanların çoğu, halihazırdaki durumu değiştirmenin zorluğundan dolayı, sorunları ya görmezden gelmeyi ya da çözümsüzlüğe mahkum olduğuna inanmayı tercih eder. Kararsız kalmak, zihinsel yükü hafifletir.
Sayfa 175
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.