Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar Geriye Kalan Her Şey Yıllardır tecrübesini ettiğim öğrenilmiş çaresizliğin habis hezeyanlarına hapsolmuş bir şekilde, icra hareketlerinin birbirinin aynısı ancak nevrotik sanrılarımın gün geçtikçe farklılaştığı günlerimi sürdürüp gidiyorum. Oğuz Abi ile birlikte her şeyin bir anlam
sistem bizlerin kendi farklılıklarımızın ne işe yaradığını değil, bireyselliğimizin ne olduğunu değil, sorun çıkarmadan mümkün olan en ortalama insana dönüşerek, tek tipleşerek hizmet etmemizi istiyor. -sistem gözünden şöyle bir yorum yapılabilir: Zenciler ile beyaz arasında fark yoktur bu yanlış bir tutumdur, ( sitem bunu ikisi de bana hizmet
sefa kuş

sefa kuş

@sefaersefa
·
2yıl
Aşırı Toplumsallaşma
Orta ve üst sınıftan bu değerlerin bazılarına karşı direnen çok insana vardır, ama bunlar üstü kapalı direnmelerdir. Bu tür direnme, kitle haberleşme araçlarında çok az yer alır. Toplumumuzda propagandanın asıl hamlesi belirli değerler lehinedir. Bu değerlerin, toplumumuzda adeta resmi değerler haline gelmesinin nedeni endüstriyel sisteme yararlı olmalarıdır. Şiddete engel olunmak istenir, çünkü etnik çatışmalar da sistemi bozar ve ayrımcılık sisteme yararlı olabilecek azınlık olan grup üyelerinin yeteneklerini harcar. Yoksulluk, “tedavi edilmelidir” çünkü alt sınıf, sistem için sorunlara yol açar ve alt sınıfla ilişki diğer sınıfların moralini bozar. Kadınlar, kariyer sahibi olmaya teşvik edilir çünkü yetenekleri sistem için yararlıdır ve daha önemlisi düzenli iş sahibi olmakla kadınlar sistemle daha iyi bütünleşir ve ona ailelerine olduğundan daha çok bağlanırlar. Bu durum, aile dayanışmasını zayıflatır. (Sistemin liderleri aileyi güçlendirmek istediklerini söylerler ama asıl kastettikleri, çocukların sistemin ihtiyaçları doğrultusunda toplumsallaşmalarında ailenin etkili bir alet olmasını istemeleridir.) Paragraf 51 ve 52’de belirttiğimiz gibi sistem ailenin ya da diğer küçük çaplı sosyal grupların güçlenmesini ya da özerkleşmesini göze alamaz.
Sayfa 11
Reklam
ilginç Halkız gerçekten !
Kavgaların en çok 'ne bakıyon len' diye çıktığı bir ülkede, otobüslere karşılıklı koltuk yapmak çok mantıklı gerçekten 😀 Dişini fırçalayan erkeği bulmuş da, macunu ortadan sıkmayanını istiyor. Bak bak lükse bak😀 Arabada kemer takmak zorunluyken otobüslerde milletin ayakta gidebilmesini bana bir anlatın😀 Türklere özgü ikna şekli, ölümü
"Kybele. Anadolu'da matriyarkal toplumun baştanrısı dişiydi, yani Kybele idi. Bu tanrıça Anadolu'dan hemen hemen bütün Yakındoğu'ya yayıldı. Phrygia dilinde adı Kybele ya da Cybele idi. Hayat ve bereketin tanrıçası ve bütün tanrıların, insanların ve vahşi doğanın anası sayılıyordu. İşte bunun için kendisine çoğu kez «Büyük Ana!» diye yalvarılırdı. Yeryüzü ilkbaharda kızdır, sonra güneş dolayısıyla ürüne gebe kalır, yazın ya da sonbaharda ürününü doğurur. İşte bundan dolayı Kybele, aynı zamanda bir ay Tanrıçasıdır. Hilal biçimindeki genç ay kızlığını, dolgun ay kadınlık ve gebeliğini, küçülen ay ise analığını simgeler. Hazreti Peygamberden çok önce Anadolu'nun büyük Tanrıçası Kybele Mekke'ye götürülerek tapınılmak üzere Kâbe'ye konmuştu. Namaz kılınırken "Kıble" sözü Anadolu Tanrıçası Kybele'nin adıdır."
Şiir
Bir Şairin Düşündürdükleri.. Edip, içinde yaşadığı ve yetiştiği toplumun dertlerini, düşüncelerini, inanışları yaşayış tarzlarını en güzel ve veciz şekilde sözlü veya yazılı olarak ifade eden sanatçıdır. Bu eserlerin arzı endam ettikleri yer ise "edebiyat sahası"dır. Bir milletin edebiyatının o milletin aynası olduğu kanaati bu sebepten neş'et eder. Bazı edipler ise aynada görülmekten ziyade aynayı milletine tutmakla meşgul olurlar. Yani yazdıkları gibi yaşayamazlar fakat "yaşananları ve yaşayışları", yaşayanlardan daha iyi gözlemler ve daha etkili anlatırlar. Biraz karışık gibi gelen bu sözleri bir isim üzerinden misallendirerek izah etmeye çalışalım: (Yahy Kemal)
Kimse kendi isteğiyle başka birine dönüşmüyor.."Anti kahraman" toplum da beliren iyilerin yani kahramanların aksine toplum ve yakın ilişkileri ekseninde hor görülen , dışlanan, kullanilan, aptal yerine konulan o insan bir daha hayata eskisi gibi bakmıyor yaşamının geriye kalanında kalbine beton döküp ona göre yaşamaya başlıyor. dikkat ettiyseniz..edebiyatta heatclif, mösyö mersualt, gibi sinemada ise joker gibi hayali karakterler toplumun o dışlanan kesimin aynası olmuştur. kişi kendini toplumdan soyutlamış, geriye çekmişse temelinde muhakkak daha önce yaşadığı kırgınlıklar oluyor bu da bazen vahşi bir kimliğe bürünmesine sebep olabiliyor. En temelde de yalnızlaşıyoruz. Ve işin daha garip kısmı bu yalnızlığı dolduracak şeyler bulduğunda insan bir daha asla insanlara eskisi kadar kalbini açmıyor aynı güzel ince davranışları sergilemiyor çünkü kendine oluşturduğu konfor alanında her şey çok daha güzel ve kolay ilerliyor.
Derunkitap
Derunkitap
Reklam
92 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.