360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Merhaba, Serinin ikinci kitabı da bitti, ikinci kitapta ilk kitaba ara vermeden devam ediliyor. Son Çar || Nikolay’ın devrilişi, General Lavr Kornilov’un başarısız darbe girişimi bknz; Kornilov Olayı ve detayları tr.m.wikipedia.org/wiki/Lavr_Kornilov , Ekim 1917 devrimi ve Lenin’in iktidara geçişi bu bölümde konu ediliyor. Bu bölümde ayrıca, Alman-Rus (|.Dünya ) savaşında askeri lojistik güç olarak büyük önem taşıyan Kazak ırkının, bir kısmının eski Çar’lık Rusya’sına dönülmesini isterken, görünürde Bolşevikleri destekledikleri halde, toprak reformu yapıldığında topraklarının köylülerle paylaşılmasını istemeyen orta-tüccar sınıf Kazakların ikiliği konu edilmiş. Bolşeviklerin iktidara geçip yönetimi işçi sınıfına teslim ettikten sonra Kazakların elinde bulunan verimli topraklarına el koyacağını düşünen Kazak ırkı, Rusya’dan bağımsız özerklik ilan etme çabası içinde. Özellikle kitabın son yüz sayfası Kızıllar ve Kazaklar arasındaki çatışmaları konu ediyor. Anlatım yine olağanüstü, kitabın ismi Durgun Don ama durduğu yerde durmuyor, özellikle yazarın ayrıntılı verdiği köy tasvirleri, idam sahneleri, kurşundan geçirilme sahneleri bana mide krampları geçirtti öylesine gerçekçi bir anlatımı var. İkinci kitabı da ilk kitap kadar zevkle okudum, tarihi bir fotoğrafı inceler gibi hissediyorum, kimi zaman kulağımın ardında patlayan mitralyöz seslerini, top seslerini, Zafer marşlarını duyar gibi oluyorum. Böylesine ustaca bir destanı yazdığı İçin Şolohov’a binlerce teşekkür...
Ve Durgun Akardı Don - 2. Cilt
Ve Durgun Akardı Don - 2. CiltMihail Şolohov · Evrensel Basım Yayın · 2017979 okunma
264 syf.
6/10 puan verdi
Oğullarına düşkün iki çiftçi baba ve iki arkadaş oğul ; Nihilist bir genç olan Bazarov ve onun etkisinde olan sessiz, uyumlu Arkadi ; ancak Bazarov'un kendisinden uzaklaşmasıyla kimliğine kavuşabiliyor. Yazarın anlatışı, dönemin fikir çatışmalarını yansıtışı, yeni nesil ve eski kuşak düşüncelerinin uyuşmazlığı açısından önemli bir eser. Aynı zamanda toprak reformu dönemi Rusyasının siyasal manzarasını gözler önüne sererek somutlaştırıyor.. Aşktan biraz uzak ama sürükleyici. #BabalarVeOğullar #İvanSergeyeviçTurgenyev
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202145,1bin okunma
Reklam
Bu toprak reformu halkın hukukundan başka hiçbirşeye boyun eğmez, hiçbir sınıfa, hiçbir milliyete karşı değildir...
Kolay Doğum Cezası: Kadın toprak sa- hiplerinden hamile olanların üzerine şikayetçiyi çı- kartıp, çiğnetmek suretiyle öldürmek. Kadın bağı- ra, bağıra hayatını kaybederdi. dd - Suya Doyurma. Cezası: Mahkum olan şa- hıs, bir çuval içerisinde nehirlere atılı'r ve «köyün suyunu yalnız başına kullandığı» iddiasıyla suda boğulurdu. Bu ölüm cezalarını değil o esnada seyretmek, şimdi bile hatırladıkça insanın tüyleri ürperiyor ken- disini kaybediyor ve saatlerce şok tesiri altında yaşı- yor. 4. Müsadere Edilen Toprakların Taksimi : Haik Mahkemeleri ve Toprak Reformu Hareke- ti sonucu, müsadere edilen topraklar bazı gruplar arasında taksime tabi tutuldu. önce topraklar üç sınıfa ayrıldı. a - Birinci Sınıf Topraklar ki, bunlar Doğu Türkistan'ın en verimli ve mümbit arazileri idi. Bu araziler «İstihsal Ordusu» dedikleri Çinli askerlere dağıtıldı. b - İkinci Sınıf Toprakları ; bunlar verim iti- bariyle orta durumda olan arazilerdi. Bunlar da Çin'den getirilen Çinli göçmenlere dağıtıldı.
Böylece Doğu Türkistan'da «Toprak Reformu» adı altında, bir imha ve müsadere hareketi, gayri in- sani zulüm ve işkenceler içerisinde devam ettirildi. Halk Mahkemeleri'nin verdiği bazı ceza ve kı- sas usullerini buraya kaydetmekte faydalar var- dır: aa - Kendi Kendine Defin Cezası: Mahkum. lara bizzat kendi mezarları kazdırılır ve sonra oraya sokularak, şikayetçiye üzeri diri diri kapattırılır- dı. bb - Soğuk Depo Cezası: Mahkumlar feci şe- kilde döğülür, yarı ölü hale getirildikten sonra kara gömülürdü. cc - 1\füsavi Taksim Cezası: Mahkumlar, ba- caklarından iki öküze bağlanır ve öküzler ters is- tikametlere sürülerek parçalanırlardı.
Tek yanlı televizyon programlarına çıkanların görmezlikten geldikleri bir başka konu da laiklik ilkesinin benimsendiği 1937 yılında genç cumhuriyetin hangi olaylarla karşılaştığıdır. 1937 yılı cumhuriyetin zorlu yıllarından biridir. Bu yılın ilk ayında Türkiye Hatay sorununun çözümü için girişimlerde bulundu. Aynı günlerde Atatürk, toprak reformu yapılması için emirler verdi. Atatürk’ün amacı, toprak ağalığının mülkiyete dayalı siyasal egemenliğini kırmaktı. Bunun için de büyük çiftliklerin “nüfus yoğunluğuna ve toprağın verim derecesine göre” sınırlandırılması amaçlandı. Ancak, Atatürk’ün toprak reformu düşüncesi hiçbir zaman gerçekleşmedi. O sıralar genç cumhuriyet yine bir ayaklanma ile uğraşmak zorunda bırakılmıştı. 1925 Şeyh Sait Ayaklanması İngilizlerle aramızdaki “Musul sorunu”nun çözümleneceği günlere rastlatılmıştı. Hatay’ın bağımsızlığı ve toprak reformu çalışmaları sırasında da yine etnik kökenli bir ayaklanma başlıyor; “Dersim isyanı” olarak bilinen etnik kökenli ayaklanma Milletler Cemiyeti’nin Hatay’ın bağımsızlığı için karar aldığı günlere denk düşürülüyordu.
Reklam
574 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.