Bu toprak reformu halkın hukukundan başka hiçbirşeye boyun eğmez, hiçbir sınıfa, hiçbir milliyete karşı değildir...
Kolay Doğum Cezası: Kadın toprak sa- hiplerinden hamile olanların üzerine şikayetçiyi çı- kartıp, çiğnetmek suretiyle öldürmek. Kadın bağı- ra, bağıra hayatını kaybederdi. dd - Suya Doyurma. Cezası: Mahkum olan şa- hıs, bir çuval içerisinde nehirlere atılı'r ve «köyün suyunu yalnız başına kullandığı» iddiasıyla suda boğulurdu. Bu ölüm cezalarını değil o esnada seyretmek, şimdi bile hatırladıkça insanın tüyleri ürperiyor ken- disini kaybediyor ve saatlerce şok tesiri altında yaşı- yor. 4. Müsadere Edilen Toprakların Taksimi : Haik Mahkemeleri ve Toprak Reformu Hareke- ti sonucu, müsadere edilen topraklar bazı gruplar arasında taksime tabi tutuldu. önce topraklar üç sınıfa ayrıldı. a - Birinci Sınıf Topraklar ki, bunlar Doğu Türkistan'ın en verimli ve mümbit arazileri idi. Bu araziler «İstihsal Ordusu» dedikleri Çinli askerlere dağıtıldı. b - İkinci Sınıf Toprakları ; bunlar verim iti- bariyle orta durumda olan arazilerdi. Bunlar da Çin'den getirilen Çinli göçmenlere dağıtıldı.
Reklam
Böylece Doğu Türkistan'da «Toprak Reformu» adı altında, bir imha ve müsadere hareketi, gayri in- sani zulüm ve işkenceler içerisinde devam ettirildi. Halk Mahkemeleri'nin verdiği bazı ceza ve kı- sas usullerini buraya kaydetmekte faydalar var- dır: aa - Kendi Kendine Defin Cezası: Mahkum. lara bizzat kendi mezarları kazdırılır ve sonra oraya sokularak, şikayetçiye üzeri diri diri kapattırılır- dı. bb - Soğuk Depo Cezası: Mahkumlar feci şe- kilde döğülür, yarı ölü hale getirildikten sonra kara gömülürdü. cc - 1\füsavi Taksim Cezası: Mahkumlar, ba- caklarından iki öküze bağlanır ve öküzler ters is- tikametlere sürülerek parçalanırlardı.
Tek yanlı televizyon programlarına çıkanların görmezlikten geldikleri bir başka konu da laiklik ilkesinin benimsendiği 1937 yılında genç cumhuriyetin hangi olaylarla karşılaştığıdır. 1937 yılı cumhuriyetin zorlu yıllarından biridir. Bu yılın ilk ayında Türkiye Hatay sorununun çözümü için girişimlerde bulundu. Aynı günlerde Atatürk, toprak reformu yapılması için emirler verdi. Atatürk’ün amacı, toprak ağalığının mülkiyete dayalı siyasal egemenliğini kırmaktı. Bunun için de büyük çiftliklerin “nüfus yoğunluğuna ve toprağın verim derecesine göre” sınırlandırılması amaçlandı. Ancak, Atatürk’ün toprak reformu düşüncesi hiçbir zaman gerçekleşmedi. O sıralar genç cumhuriyet yine bir ayaklanma ile uğraşmak zorunda bırakılmıştı. 1925 Şeyh Sait Ayaklanması İngilizlerle aramızdaki “Musul sorunu”nun çözümleneceği günlere rastlatılmıştı. Hatay’ın bağımsızlığı ve toprak reformu çalışmaları sırasında da yine etnik kökenli bir ayaklanma başlıyor; “Dersim isyanı” olarak bilinen etnik kökenli ayaklanma Milletler Cemiyeti’nin Hatay’ın bağımsızlığı için karar aldığı günlere denk düşürülüyordu.
1936-38 arasındaki “Dersim Olayı” da -ilginç bir rastlantı- Atatürk'ün Doğudaki toprak ağalığını kaldırma amacıyla “toprak reformu” hazırlıklarına giriştiği günlere denk düşmüştür.
Çok yaratıcılar, bugün de başka şey...
Toprak reformu isteyenler komünisttir, ormanlarin korunmasını isteyenler komünisttir, köy enstitülerinin yeniden kurulmasını, halkın bir an önce aydınlığa kavuşturulmasi için yoğun bir çaba harcanmasıni isteyenler komünisttir.
Reklam
582 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.