Bu milletin kökü Anadolu'daydı oğul. Ama dedelerimiz asıl Anadolu' yu kırdırdı, kuruttu. "Yemen" dedi, "Havran" de­di. "Arnavutluk" dedi aldı götürdü, bitirdi. Yerine de bir şey koymadılar.
“Biz onları okuturuz, içeride ve dışarıda üstün bilgilerle yetiştiririz. Sonra onlar birer birer yetişip de işte, artık hazırız, emrindeyiz, işler gösterin de yapalım, halkın hakkını ödeyelim, ona faydalı olalım dediler mi, biz hemen birtakım tılsımlar, afsunlarla onları bürolara, masalara öyle bağlarız ki, üstünden birkaç yıl geçmeden, bu genç insanlar, bu büroların havasında barem dedikodularıyla siyasi lafazanlıktan başka ellerinden bir şey gelmeyen ölü kalıntılar haline gelirler.”
Sayfa 196 - remziKitabı okudu
Reklam
Öğretmen; ne bekçi ne muhtar ne de jandarmadır. O, öğretmendir. Yolları arayabilir. İmkânlar açabilir, toprağa renk verir, suları uyandırır. Ama kendisi bunların hepsinin dışında, hepsinin üstünde kalır. Bir öncü, bir yol gösterici olarak. Bir öğretmen olarak...
Sayfa 415Kitabı okudu
Bir öğrenciye bir defa aşağılık duygusu yerleşti mi, o öğrenci karşısında öğretim ve öğretmen yenilmiş durumdadır.
Sayfa 106Kitabı okudu
Bağırmayan, çağırmayan, nutuklar çekmeyen, mitingler yapmayan bir insanın yenilmez gücü…
Sayfa 163Kitabı okudu
"...O, ne bir sanatkâr, ne bir kahramandır. Sadece, insandır."
Sayfa 11
Reklam
794 öğeden 581 ile 590 arasındakiler gösteriliyor.