Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir gün, Nietzsche İtalya'nın Torino şehrinde yürüyüş yaparken gözleri, acı içinde bitkin hâlde olan bir ata takıldı. At, zorla çalıştırılırken kırbaçlanıyor ve çaresiz bir şekilde acı çekiyordu. Nietzsche, bu manzara karşısında derinden etkilendi. Filozof, ata doğru yaklaşıp onu sevgiyle okşadı. Aynı anda, atın yanında bulunan ve atı zorla çalıştırıp, atı kırbaçlayan dört kişiye yönelerek hiddetle bağırdı. Ancak aniden, Nietzsche'nin kendini kaybettiği bir an yaşandı. Gözyaşları icinde ata sarılarak ağlamava başladı. Görgü tanıklarının söylediklerine göre, Nietzsche anlamsız birçok şey söyledi fakat içlerinden bir tek "Anne, ben bir aptalım." cümlesi anlaşıldı. Nietzsche'nin gözyaşları içinde atın boynuna sarılıp ağlaması, onun iç dünyasındaki çöküşün bir yansımasıydı. Bu olayın ardından, filozofun akıl sağlığı giderek kötüleşti ve sonunda tamamen kaybetti. O günden sonra Nietzsche 10 yıl boyunca yani ölümüne kadar eskisi gibi olmadı. "Her kim bir canavarla çarpışmayı göze alırsa, bir canavar olmayı da göze alsın. Çünkü uzun süre karanlığa bakarsanız, karanlık da sizin içinize bakmaya başlar."
“Torino'da 1889'da hayatının dönüm noktasına yürüdüğünü bilmeyen Nietzsche, şehri dolaşırken bir faytoncunun atını kırbaçladığını görür. At o kadar yorgundur ki kırbaç darbelerine tepki veremez halde yere çökmüştür. Nietzsche, koşarak atın yanına gider, boynuna sarılır, ağlayarak ata bir şeyler söyler, bilincini yitirir ve bayılır.
Reklam
Torino Atı ya da Nietzsche Ağladığında
Tarih 3 Ocak 1889, Yer Torino. Nietzsche, evinden çıkıp şehir merkezine doğru yol alır. Carlo Alberto Caddesinde, yorgunluktan perişan olmuş bir atın hareket etmesi için sahibi tarafından acımasızca kırbaçlanmasına şahit olur. Gördüğü olay, merhameti dışlayan bu çılgın filozofu şok eder. Bitkinlikten çökmüş atın yanına koşar, atın sahibine
Sözde ''daha kısa yollar'' insanlığı hep tehlikeye sokmuştur; insanlık daha kısa bir yolun bulunduğu müjdesiyle hep kendi yolundan ayrılır - ve yolu kaybeder. 📖| Tan Kızıllığı, Friedrich Nietzsche 🎬| Torino Atı
Torino Atı
"Dünyanın sonu hakkında bir film yapmak ve sonra film çekmeyi bırakmak istiyorum." Pek çok bakımdan Tarr'ın son filmi tüm çalışmaların en radikalidir ve bu rastlantısal değildir.(...) Öykü Alman filozof Friedrich Nietzsche ile ilgili biyografik gerçekten yola çıkar. 1889'da Nietzsche İtalya'nın Torino kentinde bir caddede bir atın boynuna sarılmış ağlar hâlde bulunmuştu. Bu onun zihinsel çöküşüydü, bir daha hiç iyileşmedi. Krasznahorki'nin makalesinin ilk paragrafı bu öyküyü atın sürücü tarafından vahşice kırbaçlandığı ve Nietzsche'nin korurcasına ona sarıldığı haliyle yeniden kurar. Paragrafın son cümlesi şudur: "Ata ne olduğunu bilmiyoruz." Bu paragrafı başlangıç noktası yapan film senaryosu ata ne olduğunun öyküsünü anlatır.
Sayfa 185 - hayalperest yayıneviKitabı okudu
"Friedrich Nietzsche, 3 Ocak 1889′da Torino‘da, Via Carlo Alberto‘daki 6 numaralı kapıdan sokağa adımını atar. Belki yürüyüş yapmak, belki de postaneden mektuplarını almaktır amacı. Kendisine uzak olmayan ya da fazlasıyla uzakta kalan bir fayton sürücüsü inatçı atına söz dinletemiyordur. Faytoncunun tüm baskılarına rağmen, hareket etmeyi reddediyordur at. Sonra, ismi muhtemelen Giuseppe Carlo Ettore olan faytoncunun sabrı taşar ve kırbacını eline alır. Nietzsche, kalabalığın yanına gelir ve o ana dek öfkeyle köpüren sürücünün acımasız sahnesini sona erdirir. Sağlam yapılı ve gür bıyıklı Nietzsche, birden faytona atlar ve kollarını atın boynuna dolayıp hıçkırarak ağlamaya başlar. Olaya şahit olan diğerleri, Nietzsche’yi evine bırakır. İki gün boyunca bir divanda hareketsiz ve sessizce dinlenir Nietzsche. Ta ki son sözlerini mırıldanıncaya dek: 'Mutter, ich bin dumm!' (Anne, ben bir aptalım! ) ve yaşamının kalan son on yılını, uysal ve delirmiş bir şekilde annesinin ve kız kardeşlerinin himayesi altında geçirir. Atın akıbeti hakkında ise hiçbir şey bilmiyoruz." *|The Turin Horse ( Torino Atı - 2011 - Bela Tar)
Reklam
Dünya hassas kalpler için bir Cehennem'dir..!
MERHAMET.. Torino'da 1889'da hayatının dönüm noktasına yürüdüğünü bilmeyen Nietzsche, şehri dolaşırken bir faytoncunun atını kırbaçladığını görür. At o kadar yorgundur ki kırbaç darbelerine tepki veremez halde yere çökmüştür. Nietzsche, koşarak atın yanına gider, boynuna sarılır, ağlayarak ata bir şeyler söyler. Sonra bilincini yitirir ve
NİETZSCHE VE İNSANLIĞIN TEMEL SINAVI Torino'da 1889'da hayatının dönüm noktasına yürüdüğünü bilmeyen Nietzsche, şehri dolaşırken bir faytoncunun atını kırbaçladığını görür. At o kadar yorgundur ki kırbaç darbelerine tepki veremez halde yere çökmüştür. Nietzsche, koşarak atın yanına gider, boynuna sarılır, ağlayarak ata bir şeyler söyler bilincini
Torino Atı
Nietzsche hayatının son yıllarını toplumdan uzak münzevi yaşamla geçirmiş. Torino'da ıssız kasvetli bir evde yalnız yaşamış. Hayatının son günlerinde, bir at arabası görmüş. Sürücü, atı kırbaçlıyormuş ilerlemesi için. Nietzsche ata sarılmış ve ağlamaya başlamış. Bunu felsefeciler şöyle yorumluyor: At arabası bedendir. Kırbaç vuran adam akıl. At ise ruh. Bedeni hareket ettirmek için akıl ve ruh gerekir. Ama ruh direnir. Aklımızla adam ederiz ruhu. Kırbaç bundandır. Nietzsche o köy yolunda bu at arabasını görünce ağlamaya başlar. Ata sarılır. Bu onun vedasıdır. Nietzsche'nin atı ölmüştür. Yani ruhunu artık dizginleyemez. Kırbaç etki etmez. Kırbaçlayacak gücü dahi kalmamıştır. Ağlar ve veda eder dünyaya. Ruhunun ölüşüdür bu veda.
62 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.