Bunun yanında din ile felsefe arasında amaçları bakımından da büyük bir benzerlik olduğunu kabul etmek gerekir. Evet, felsefenin amacı hakikatin bilgisidir. Bununla birlikte yine Spinoza'nın kendi ifadelerine göre bu bilgi, aynı zamanda, insanın mutluluğunu sağlayan bilgidir. Daha doğrusu Spinoza'ya göre gerçek mutluluk hakikatin, yani Tanrı'nın bilgisinden ibarettir (Tanrı'nın bilgisinden ibarettir, çünkü Tanrı Spinoza'ya göre her türlü hakikatin kaynağıdır, en yüksek hakikattir). Spinoza bu görüşü Tractatus'ta gayet açık bir biçimde dile getirmektedir: Bizim için en yüksek iyi ve bizim mükemmelliğimiz, yal- nızca Tanrı'nın bilgisine bağlıdır. (...) Tanrı'yı sevmek, insan için en büyük mutluluk, bütün insani eylemlerin en son amacı, en son ereğidir. (...) Bizim için en yüksek iyi ve en yüksek mutluluğumuz, o halde, Tanrı'yı bilmekle ve Tanrı'yı sevmekle aynı şeydir.
Spinoza, Tractatus'ta çeşitli ve çok sayıda yerlerde, açık olarak amacının dinle felsefeyi birbirinden tamamen ayırmak olduğunu söyler: Dinle felsefe birbirinden tamamen ayrı şeylerdir; çünkü felsefenin temelinin akıl olmasına karşılık, dininki vahiydir. Felsefenin konusunun hakikat olmasına karşılık, dininki itaattir: Şunu sarsılmaz bir hakikat olarak iddia ediyorum ki, ne teoloji akla ne de akıl teolojiye hizmet etmek durumundadır. Tersine, onların her biri kendi alanını savunmak zorundadır: Yani akıl, daha önce denildiği gibi, hakikatin ve bilgeliğin alanını, teoloji ise dindarlığın ve itaatin alanını.
Reklam
1670 yılında Spinoza, Tractatus Theologico-Politicus adlı Latince bir kitap yayımlar. Eser yazarının adı belirtilmeksizin ve gerek yayımcısı gerekse yayım yeri olarak yanlış bilgiler verilerek yayımlanır. Spinoza'nın, bu eserde sergilediği din, devlet ve düşünce özgürlüğü üzerine fikirlerinin nasıl bir yankı uyandıracağını önceden tahmin ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim gerçekten de eser yayımlanır yayımlanmaz şiddetli eleştirilerle ve saldırılarla karşılaşır ve Kilisenin şikâyeti üzerine 1674 yılında yasaklanır. Bu olay Spinoza'nın, ölümüne kadar (1677) başka herhangi bir ese- rini yayımlatmaktan çekinmesinin başlıca nedenini oluşturacaktır. ³⁰
Wittgenstein'ın Tractatus Logico-PhiIosophicus’unu okumadan çok önce müziğini besteliyordum, sassafraz notasında. O zamanlar bilim, felsefe, din tarihi, tümevarımsal ve tümdengelimli mantık, karaciğer kehaneti, kafataslarının biçimi ve ağırlığı, farmakope ve metalürji gibi konularda bilgi sahibiydim; zamansız bir hazımsızlığa yol açıp insanı melankoliye iten bütün yararsız öğrenim dallarında yani. Bu eğitimli kusmuk yığını bütün hafta boyunca midemde kaynıyor, müziğe dökülmek için pazar gününü bekliyordu.
Sayfa 131Kitabı okudu
2024 Nisan Okumalarım (11 Kitap, 1.535 Sayfa)
video: youtu.be/V6s1MRO3lmM Arkadaşlar merhaba bu videoda; nisan ayında okuduğum 11 kitaba ilişkin inceleme videoları bulunmaktadır. 1. Alper Gencer, Şarkısızın Şarkısı: youtu.be/555NUqtMJJY
Reklam
Mantıkta hiçbirşey rastlantısal değildir:
Bu din düşmanı (Spinoza), Eski ve Yeni Ahit kitaplannın oto­ritesini sarsacak gözü karalığı gösteren ilk kişiydi ve dünyaya bu yazıların insan eliyle nasıl pek çok kez değiştirilip dönüş­türüldügünü, nasıl ilahi yazılar buyurganlığına yüceltildiğini göstermeye çalıştı. "Yahudacılıktan Aynlmama ilişkin bir Ma­ruzat" başlıgını taşıyan bir rapor ile Eski Ahit yazılanna dair bu görüşlerini sergiledi. Ama dostlanndan aldığı tavsiyeler sonucu bu yazıyı ortaya çıkarmayarak görüşlerini daha tasar­ruHu ve daha usta bir biçimde 1670'te Tractatus theologico-po­liticus adlı bir esere yerleştirdi.
Sayfa 198 - İletişim Yayınları
“Bilgeliğe sırdaş olmak isteyen kimse, kibir yükünü üstünden atmalı.” —Hermes Trismegistus, “tractatus aureus”
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.