kruvasan

kruvasan
@trahisonelegante
eternal salt fish protect me!
(...) bağışta her zaman aşağılayıcı bir şey vardır: Dağıtılır, hakça bölüştürülür, kısaca onu alanı bir nesne durumuna düşürür. Kişisel hediyenin bile, öngörülmüş bütçeye titizlikle bağlı kalarak, karşıdaki insanı iyice tartarak ve mümkün olan en az çabayı harcayarak gerçekleştirilen bir toplumsal işlev durumuna düştüğü, akılcı bir nezaketsizliğe dönüştüğü söylenebilir
Reklam
Zamanımızın cimrisiyse kendisine hiçbir şeyi, başkalarına her şeyi pahalı gören kişidir. Eşdeğerlik hesaplarıyla düşünür ve bütün özel yaşamını o yasaya, kişinin aldığından azını vermesini ama yine de bir şeyler almasını sağlayacak kadarını vermesini öngören yasaya bağımlı kılmıştır. Bütün iyi davranışlarına apaçık bir "gerekli mi, zorunda mıyım?" sorusu eşlik eder. Bu tip, gördüğü bir iyiliğin "öcünü almak" için gösterdiği telaşla ele verir kendini: Her masrafın karşılığının alındığı mübadele zincirinde hiçbir kayıp halkaya tahammülü yoktur.

Reader Follow Recommendations

See All
... kimliğini seninkine benzeyen bir gücün tutsağı olarak yitirmek istediğini; bunun hemen hemen her zaman aradığın şey olduğunu; sonsuza dek burada, bu yakarı evinde, bu kutsal törenler yerinde kalmak istediğini düşünüyordun.
var öyle bir şey
Burnu cama dayalıydı, soluğu camı buğulandırmıştı; buğuya bir kedi çizdi, sonra da kendi kendine oyun oynamaya başladı: 0'lar ve X'ler çiziyordu. Şaşılacak şey. 0'ları çizen sol eli, X'leri çizen sağ elini yenmişti. Durup parmaklarıyla güneşten yanmış kolunu okşadı.
Reklam
Reklam
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.