Metin KONDEL

Metin KONDEL
@trapezunta
Levhi mahfuzda yazılanları bilmiyoruz. Bütün bildiğimiz dünyada gördüklerimizden, ninelerimizden dinlediklerimizden ve kitaplardan okuduklarımızdan ibaret.
Yazar
Lisans
Trabzon
Trabzon, 1 January 1972
1 reader point
Joined on November 2020
Şu anda okuduğu kitap
Amazon Rapsodisi
Amazon RapsodisiMetin Kondel
0/10 · 0 reads
Reklam
Temelyon
Zenozena'da baykuşlar ötmez, baykuşlar ötmediği için de hiç kimse kolayından ölmez, onlar ötünce de tüm Zenozenalılar; ''Acaba bizim de ecelimiz mi geldi?'' deyip panikler, sonra gece gündüz kara kara düşünür ve nihayet korkudan kırk güne gitmeden ölüp huzura ererlerdi.
Sayfa 329 - KDY

Reader Follow Recommendations

See All
DEFNE ORMANI Köle sahipleri ekmek kaygusu çekmedikleri için felsefe yapıyorlardı, çünkü Ekmeklerini köleler veriyordu onlara; Köleler ekmek kaygusu çekmedikleri için Felsefe yapmıyorlardı, çünkü ekmeklerini Köle sahipleri veriyordu onlara. Ve yıkıldı gitti Likya. Köleler felsefe kaygusu çekmedikleri İçin ekmek yapıyorlardı, çünkü
Oysa içinde yaşadığımız modern toplum da o kayıp Çin İmparatorluğu gibi 'zoraki bir gösteri toplumu' değil miydi? Hatta onunla ilgili apokaliptik bir evrene sahip Chuck Palahniuk’in Gösteri Peygamberi adlı bir romanını okuduğumu bile hatırlıyorum. Dahası orgiyastik hazlar peşinde koşan modern insanın şu kritik günlerde göz göre göre küreselcilerce esir alınıyor oluşuna şahit olmuyor muyuz?
Reklam
"Tanrı değilim, ben tek başıma Arjantin'i kurtaramam!" Diego Armando Maradona Meksika 86 dünya kupası öncesindeki basın açıklamasından.
Dünyada bütün diktatörlüklerde olduğu gibi bizde de kelimelerin, cümlelerin ve insan zekâsının ısrarla hayatın omurgasına dokunmaktan kaçan biraz küstah biraz trajik biraz riyakâr ama bir o kadar da trajikomik bir kaderi vardır. Onurlu bir halk için diktatörler mıknatıs gibidirler. Herhangi bir kutsalla bağları olmaksızın hayatın basit yasalarını çalıp ülkeyi demir yumrukla yönetmeye başladıklarında insana ait her şeyi hoyrat karakterlerinden yana yamulturlar. Diğer yandan o toplumlarda diktatörlerden nefret ettikleri halde gerçek düşüncelerini dillendiremeyen gölge kişilikler türer. Geriye peygamberlerin, doktorların, büyücülerin, şairlerin ve de yazarların bir parça tamir etmeye çalıştığı tatsız tuzsuz bir hayatın posası kalır…