Sevgi

182 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 19 days
Çook uzun bir aradan sonra yeniden kitap yorumlaması yapmaya karar verdim. Karşınızda Fukuoka’nın ezberleri bozan kitabı “Ekin Sapı Devrimi”. Ekin Sapı Devrimi bizlere doğal tarıma ve doğal hayata giriş felsefesini aktaran, endüstriyel tarım sistemlerinin tümünü sertçe eleştiren ve doğru tarımın aslında “hiçbir şey yapmama tarımı” olduğunu aktaran
Ekin Sapı Devrimi
Ekin Sapı DevrimiMasanobu Fukuoka · Kaos Yayınları · 2006141 okunma
Reklam
542 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
İşte tek nefeste okunabilecek bir Ahmet Ümit eseri daha. Kalemini çok sevdiğim Türk polisiye yazarlarından biri olan Ahmet Ümit’in Kavim kitabı bizi yine sürükleyici bir olay örgüsü ile buluşturuyor. Din, kültür, macera ve gerilimin bir arada bulunduğu bu eseri severek okuyup bitirdim.
Kavim (Midi Boy)
Kavim (Midi Boy)Ahmet Ümit · Everest Yayınları · 201916.3k okunma
169 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Şeytan Tozu, Nazilerin iktidara geldiği yıl dönemde yasaklanan ve kitleleri harekete geçirmesinden korkulan bir eser olarak anılıyor. Bu fikri kitabı okuduktan sonra daha iyi benimsemiş oldum ve nedenini kavradım. 1930’ların başında olayların geçtiği romanda, ana karakterimiz Doktor Amberg uzun bir komanın ardından gözlerini bir hastane odasında açıyor. Gerçeklik ve hayal dünyasının iç içe geçtiği, okuyucuyu bu iki dünya arasında sürükleyen, sorgulamaya sevk eden felsefi altyapısı oldukça başarılı olan bir kitap. Kesinlikle okunması gerekiyor. Tanrı inancı dünyadan neden kaybolur?
Şeytan Tozu
Şeytan TozuLeo Perutz · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,503 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
İnsan yaşamadığı bir savaşı hissedebilir mi? Hiç gitmediği bir ülkede hiç görmediği kadınlarla birlikte o ülkenin sokaklarında adım atabilir mi? O tanımadığı kadınlar için hıçkırıklara boğulabilir mi? Nana hepimiz için her şeyi özetlemişti. “Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, bir kadını gösterir.” Kadın olmak, insani koşullarda yaşama isteğini bastırmak zorunda olmak, acının her türlüsünü binbir farklı şekilde tadıp çıt bile çıkaramamak, insan kalbinin hudutlarını bir kere geçmiş olan aşkı senelerce sessiz sedasız büyütmek.. Bu kitabın yazılışından seneler sonra Afgan kadınlarının aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamaları, dünyanın bütün bu zulme kulaklarını kapatıyor olması ne acı. Bu kitap ve Meryem adı her daim hatırımda olacak. Doğan her kadının attığı her adımda “özgür” olması dileğiyle…
Bin Muhteşem Güneş (Midi Boy)
Bin Muhteşem Güneş (Midi Boy)Khaled Hosseini · Everest Yayınları · 2022101.1k okunma
195 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Amerika’nın 19. yüzyılda bastırılan kadın zihniyetini ve yaşamını anlatan Uyanış’ın ana karakteri Edna’yı kimisi çok sevdi kimisi çok umursamaz olduğunu düşündü. Ben Uyanış’ı okuduğumda kendimi Edna’nın ve Edna’nın temsil ettiği kadınların yerine koydum. Annelik rolü, evlilik rolü derken kendini dinlemeye vakit bulamamış, kendi hayatını ikinci plana atan biri benim için Edna. Birey olduğunu anımsayıp, kendisine biçilen rollerden uzaklaşmaya başladıkça aydınlanma yaşayan ve kendini keşfeden Edna günümüz Türk toplumundaki çoğu kadını da temsil ediyor bence. Evliliği sorgulama aşamalarıyla, toplum baskısı sonucu meydan gelen ahlaki yük ile hayalleri arasında sıkışıp kalan Edna’nın gözünden birçok kadının yaşamına bakıyoruz belki. Yazar ile tanışma kitabım olan “Uyanış” beni oldukça etkiledi. Şans vermenizi öneririm.
Uyanış
UyanışKate Chopin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,064 okunma
Reklam
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Bu kitap için yazacak çizecek bir sürü şeyim var ama bir türlü kafamda toparlayamıyorum. Tek bir şey söyleyebiliyorum: NOLUR OKUYUN NOLUR NOLUR . Kısa bir özet geçmeye çalışayım. Jack London’ın yarı otobiyografik kitabı olarak anılan Martin Eden (kimi bunun uydurma olduğunu savunuyor.) okuyucuyu kendine bağlamayı gerçekten başarıyor. Aslında
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391.8k okunma
166 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 18 hours
Kalemini çok sevdiğim Wells bizi bu kez başka bir bilimkurgu yapıtı Doktor Moreau’nun Adası ile karşılıyor. Soluksuz okunabilecek, kısa bölümlerden oluşan bu eser çılgın bir biliminsanının izole bir adada yaptığı birtakım bilimsel çalışmaları konu ediniyor. 1896 yılında nasıl böyle bir kurgu yapılabilir cidden insan hayret ediyor. Prendick’in adaya ayak basmasıyla tanık olduğumuz olaylar insan ve doğa sınırının korunmasının önemini, bilimsel etik kavramını, viviseksiyon işleminin sonuçlarını okuyucuya sunuyor. Bilimkurgu okumak için ideal bir kitap Yazarın Zaman Makinesi kitabını da çok sevmiştim. Sırada Dünyalar Savaşı var
Doktor Moreau’nun Adası
Doktor Moreau’nun AdasıH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20227.6k okunma
235 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Heyyoo sizi Pál Sokağı’na götürmeye geldiimm. Bitirdikten sonra bir damla yaş bırakan bir kitap Pál Sokağı Çocukları. Ferenc Molnár edebiyat öğretmeninin isteği üzerine hikayenin ilk kısmını yazmış ve bu ilk bölüm okul gazetesinde yayınlanmış. Okuyucuların beğenisi doğrultusunda hikayenin geri kalan bölümleri kaleme alınmış ve daha sonrasında bu eser kitap haline getirilmiş. Ne güzel öğretmenler var . Olay bir grup çocuğun kendilerine oyun alanı olarak benimsediği o değerli Arsa’da geçiyor. Onlarla birlikte sokaklarda dolaşıp, onlarla birlikte kalp atışınız hızlanıyor. Karşı grup olan Kızıl Gömlekliler ile savaşa siz de bir nefer olarak katılım gösteriyorsunuz. Çocukluğunuza dönmenizi sağlayacak, yukarı mahallenin çocukları ile girdiğiniz mücadeleleri size hatırlatacak, kolasına oynanan mahalle maçları aklınıza düşecek. Kim bilir belki Budapeşte’nin Pál Sokağı Çocukları’ndan yeri gelip unutmaya yüz tutmuş değerlerinizi hatırlayacaksınız. Yeğenimin kitaplığından alıp okuduğum bu eser sıcacık bir öyküydü benim için. Çocukların özgür olduğu, sokaklarda koşup eğlendiği, cıvıl cıvıl seslerinin camlardan evlere dolaştığı bir dünya ne kadar uzaklaşmış. Evlere sıkışıp kalan bir neslin üretken, değerlerine sımsıkı bağlı kalmasını ve arkadaşlık ilişkilerinin gelişmesini umut ediyoruz ancak bu ne kadar mümkün olabilir tartışılır .
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201924.9k okunma
309 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 28 days
Joseph Conrad’ın bu eserini okumak için farklı nedenlerden ötürü tam bir ay harcamışım, ne yazık. Halbuki 308 sayfadan oluşuyor. Eser beni başlarda içine çekemedi, o nedenle uzattıkça uzattım. Şimdi düşünüyorum da bu kitabı bir iki günde baştan sona okumadıktan sonra bağ kurmak gerçekten zor gibi geliyor. Çünkü ilk 70 sayfayı aşmak oldukça zor🥲 Casus adından da anlaşılacağı gibi okuyucuda bir dedektiflik öyküsü hissiyatı uyandırıyor, nitekim öyle de. Temelde bu şekilde görünse de yazar insan yaşamına farklı perspektiflerden bakmayı, ruhumuzun derinliklerinde olan esas gerçeği açığa çıkarmayı hedeflemiş. Verloc ailesinin yaşantısına, devletin üst tabakasında yer alan kişilerin acımasızlığına, tek yönlü iletişimin sorunlarına, yanlış bir temel üzerine kurulmuş bir evliliğe değinen Casus belirli başlı noktalarda “Acaba bir sonraki sayfada ne olacak?” hissiyatı uyandırmayı da başarıyor. Londra’da geçen bu kitabı belki yanlış zamanda okuduğum için, belki de yanlış ruh halinde okuduğum için açıkçası ben çok beğenemedim. Ünlü eleştirmen Leavis’den tam not alarak “kesinlikle bir klasik ve başyapıt” diye anılan Casus’u siz nasıl buldunuz? Haydi yorumlara
Casus
CasusJoseph Conrad · İş Bankası Kültür Yayınları · 20091,516 okunma
161 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 9 days
Bazı şairler, yazarlar vardır. Acılarıyla, hüznüyle, eksikliğiyle, anlaşılamamış olmanın kırgınlığıyla okuyucusuna kendi kalbinde yer açar. Sabahattin Ali benim için o yazarlardan biri, okuyucusunu alır ve hassas olduğu birçok konuyu gözlerinin önüne serip bak yalnız değilsin ben de varım der. Edebiyatımızın tanınan ve sevilen yazarı bir iki romanıyla gündemde yer alsa da mektuplarıyla, şiirleriyle hatta aaa bu şarkının sözlerini Sabahattin Ali mi yazmış şaşkınlığıyla daha çok anılması gereken biridir bana göre. Acımasız katledilişine sevenlerinin hala üzüldüğü, her zaman herkesten güzel olan Aliye’si ile, miyop gözlerinden öptüğü Filiz’i ile bizlere sevginin kilometrelerce uzaktan kucaklama gücünün olduğunu gösteren bu koca adamı saygıyla anıyorum.
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 201921.2k okunma
Reklam
207 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Size Ahmed Arif’in kalbimdeki yerini nasıl anlatırım bilemiyorum. Benim hüzün sığınağım, üniversite yıllarımdaki şehirlerarası yolculuklarda hüznüme, aşkıma, sevgime eşlik eden kitap Leylim Leylim. Benim için her zaman yeri bambaşka olacak bir kitap. Çünkü bazı anlar vardır asla bitsin istemeyiz, bazı anılar vardır tüm zamanlar için hafızamıza mıh gibi kazınmıştır. Ben o güzelim anlara, o beni ben yapan anılara dönmek istediğimde bu kitabın sayfalarına dokunurum. Bazen içim buruk, bazen ümit dolu, bazen kederli... Beni ben yapan tüm duyuları hissederim sayfaları çevirirken. Çünkü benden önce o narin elleriyle bu kitaba kimin dokunduğunu çok iyi bilirim. Birinin bana saatlerce okuduğu ilk kitap, birinin bana duygularını bir kitap üzerinden anlatmasının ilk heyecanı. Bir insana onu sevdiğini söylemenin binbir çeşit yolu vardır. Benim en güzel yolumun mimarı bu kitap. 20’li yaşlarımın başı, deli aşkım, kulağımda sevdiğim insanın ses tonu, İzmir-Çanakkale arasında defalarca kez yolculuk yaparken o büyüleyici ses tonundan dinledim bu mektupları. Ben kitap satırlarının altını çizmeyi oldum olası sevemeyen biriydim. O uzun yalnız gecelerde birini ansızın anımsamanın, onun çizdiği satırlara dokunmaktan geçtiğini bilmeden önce...
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316.3k okunma
157 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Mihail Bulgakov’dan okuduğum üçüncü eser Genç Bir Doktorun Anıları ile karşınızdayım. Sudan çıkmış balık misali mezun olunca bir taşrada işe başlayan doktorumuzun anılarından oluşan bu kitap, yazarın hayatını yansıtan bir yarı-otobiyografi niteliğinde. Kiev’de bir ailenin yedi çocuğundan biri olarak dünyaya gelen, tıp fakültesinden mezun olan yazarımız kitabın ilk hikayelerindeki gibi bir yaşam sürüyor. 1916’da Kiev Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olan Bulgakov cerrah olarak işe başlayıp, Sovyet devriminin başlarında bir köye hekim olarak atanıyor. Devrim zamanı Rusya’sında batıl inançlarla, kadercilikle, bilgisizlikle ve deneyimsizlikle işe atılan doktorumuz zorlu birçok mücadele ile karşı karşıya kalıyor. Ben hikayeler içinde en çok Morfin’i beğendim sanırım. Bunca zaman geçmiş olmasına karşın bazı coğrafyalarda bilime karşı güvensizliğin aynı şekilde devam ediyor olmasını da hissettim okurken. Kitabın bir de dizisi mevcut, ben henüz izlemedim ancak kitabı okuduğum sıralarda birçok takipçim öneride bulunmuştu. Yakın zamanda izlemeyi düşünüyorum.
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524.9k okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Çoğumuzun ilkokul/lise sıralarında eline almış olduğu veya okumayı aklından en az bir kez geçirmiş olduğu Simyacı, benim Ocak ayında okuduğum son roman oldu. Evrensel dili ile bu güne kadar binlerce kez okunmuş olan, Mevlana’nın Mesnevi’sinden yola çıkılarak kaleme alınmış bu roman bir klasik olmayı hak ediyor. Özellikle gelişim çağındaki çocukların okuması gerektiğini düşündüğüm, hayat serüveninde çizecekleri yolda onlara ışık verebilecek, düşüncelerinin şekillenmesini sağlayabilecek, kim bilir belki de içlerindeki cevherin ortaya çıkmasını sağlayabilecek bir eser. Ben yazarın diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum ama kitaplığımda okunmayı bekleyen bir sürü kitap olduğu için bu sene kitap alışverişi yapmamaya karar verdim. O yüzdeen okuyanlar okumayanlara kitap hediye etsin, anlatsın, alıntılar yapsın amaa okutsuunn 🥳📚.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207.8k okunma
258 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Kuzey maceraları ve hayatta kalma mücadelesi denildiğinde hepimizin aklına gelen isimlerden birinin Jack London olması gayet doğal. Ocak ayında okuduğum Beyaz Diş, Vahşetin Çağrısı’ndan sonra bana çok iyi geldi. Vahşetin Çağrısı Buck ile zirveye tırmanan kuzey yolculuğu hikayeleri sevdam Beyaz Diş ile zirveye ulaştı diyebilirim. Hikayemizde Beyaz Diş’in hayata tutunma mücadelesine, atalarından kendisine miras kalan savaşçı ruhuna, insanların davranışlarına ve bu davranışların hayvanlar üzerinde bıraktığı iyi/kötü izlenimlere tanıklık ediyoruz. Son bölümlerde sevgi, saygı ve şefkat gibi duyguların bir araya gelip duygusal bir yoğunluk oluşturması esere ayrı bir tat katmış. Harikulade bir Levent Cinemre çevirisi olan bu romanı mutlaka edinmelisiniz. Keyifli okumalar dilerim
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076.8k okunma
76 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Son zamanlarda okurken zorlandığım, psikolojimin pek fazla dayanmadığı eserlerden biri Kızıl Kahkaha oldu. Savaş esnasında yaşananları iliklerinize kadar hissettiren, sizi adeta o psikolojiye sokup olayları sanki yaşıyormuş gibi hissetiren bir eserdi benim için.
Kızıl Kahkaha
Kızıl KahkahaLeonid Andreyev · İş Bankası Kültür Yayınları · 20195.4k okunma
116 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 10 hours
“Sık sık düşünürüm. Yaşama yeniden, ama bu kez bilinçli olarak başlanabilseydi! Yaşamış olduklarımız, hani derler ya, taslak, öteki de onun temize çekilmişi olsaydı, ne olurdu acaba? Sanırım her birimiz, her şeyden önce, yaşamış olduklarımızı bir daha yaşamamaya, ya da hiç değilse, kendimize bambaşka bir yaşama ortamı, ne bileyim, sözgelimi, böyle çiçeklerle dolu, aydınlık bir ev yaratmaya çalışırdık.” • Çağdaşı, oyun yazarı Sergey Naidyonov, Çehov'a yazdığı bir mektupta Üç Kız Kardeş'ten söz eder: "Oyunu izledikten sonra birden yaşama, yazma, daha çok çalışma isteğine kapıldım… oysa oyun acı ve kederle doluydu. Tuhaf, iyimser… teskin edici bir acı." Çehov Üç Kız Kardeş'te 20. yüzyılın başında Rusya'da ayrıcalıklı sınıfların inişe geçmesiyle yüzleşmeye çalışan aristokrat Prozorov ailesinin öyküsünü anlatır. Moskova'da büyümüş üç kız kardeş; Olga, Mâşa ve İrina on bir yıldır küçük bir taşra kasabasında yaşamaktadır. İnce zevklerine ve duyarlıklarına daha uygun bir hayat düşlerini simgeleyen Moskova'ya dönüş umutları, amansızca akıp giden gerçek hayatla dokunaklı bir tezat içindedir. Yazılışından bir yıl sonra, 1901'de Moskova Sanat Tiyatrosu tarafından sahnelenen Üç Kız Kardeş modern tiyatronun kilometretaşlarından biridir.
Üç Kız Kardeş
Üç Kız KardeşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167.5k okunma
Reklam
158 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Haydi biraz kitap konuşalım. Açlık ve Knut Hamsun... Söyleyecek o kadar şey var ki, neresinden başlayacağımı bilmiyorum. Yazarın hayatından bir kesit olan ve bu nedenle otobiyografi özelliği taşıyan Açlık, Knut Hamsun’a 1920 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandırdı. Yoksul bir ailenin çocuğu olarak yeryüzüne gelen asıl adı Knud
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201728.1k okunma
536 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 35 hours
Patasana
Ahmet Ümit tarih ve polisiye gibi iki ayrı kulvarı iç içe geçirerek okuyucuya mükemmel bir lezzet sunmuş. Okurken Ninatta’nın Bileziği’ni anımsatan, sayfaları çevirdikçe ilmek ilmek işlenen olay örgüsüne bağlanmamızı sağlayan, insanlık tarihi boyunca süren savaşların yıkıcı sonuçlarıyla okuru yüzleştiren Patasana’yı yaklaşık 1,5 günde bitirdim. Türk edebiyatında böyle başarılı yapıtların olması gerçekten gurur verici. Şiddetle tavsiye edilir
Patasana
PatasanaAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201224.1k okunma