AY İNSANLARININ HİKÂYESİ Yaşlı kemikler, ışığı kaçmış gözler. Her şey sarı, görünüyor. Kendı- mi görüyorum. Orada uzakta, zamanın sarı yıllarında kendimi görüyorum. Gezgin bir adamın karısıydım ben, ömrümüz dünyayı dolaşarak geç- ti. O ve ben yollarda gezerdik, sırtımızda küçük bir bohça iş kovalardık. Ayaklarımızı yorar, kemiklerimizi
Sayfa 262
“Hiçbir zaman bilemeyecekler ki yüreğimi kaplayan dumanın, kül tablam da dağ olmuş izmaritten olduğunu. Bir tren gibi geçti biri içinden demeyecekler. Molasız yolculuklara zorlandığımı kimse hiç kimse bilmeyecek…”
Reklam
kaç tren gelip geçti, bilmiyorum. kaç sigara içtiğimi hatırlamıyorum. dumanlar sarıp sarmaladı beni, başka da sarılan olmadı. zaman sararmış parmaklarımın arasından kum gibi akıp gitti.
Hızlıca geçti tren Bekliyordum peronda Geçmiş olan bir treni Yolcular ayrılıp gittiler Günlerine... Ama ben Hâlâ bekliyordum
Kederin gücü derin, sevincin ömrü kısa.
... “Bizi kırdılar” “yüreğim yaralı kuşum topla ve aç kanatlarını” 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Pir Sultan Abdal’ı anma törenlerinde sekiz saat süren taciz, kuşatma, nihayetinde kundaklama ve dumanla boğulma sonucunda 33 aydın ve sanatçının katledilmesinin üzerinden 31 yıl geçti. 31 yıl, belgelemek için uzun bir süre. Aleviler olarak sözlü
Reklam
766 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.