Bulutlar vardır sonra; altına yatılan, masmavi göğü hep daha uzağa atan, apak bulutlar…
Paris ve Helen aşkının ilk görüşte gerçekleşmesi
Aphrodite estirdiği rüzgarla kısa süre sonra Paris'in Sparta'ya ulaşmasını sağladı. Menelaos onu dostça karşıladı ve dokuz gün boyunca cömertçe ağırladı. Bir ziyafet sırasında Paris, Troya'dan getirdiği hediyeleri Helen'e sunarken cüretli bakışları, hareketleri ve sözleriyle genç kadının yüzünün kızarmasına neden oldu.
Say yayınlarıKitabı okuyor
Troya Ovası’nda yiğitler savaşıyor. Batı surlarında kentin uluları Kral Priamos’un sağına soluna dizilmişler, izliyorlar savaşı. Helen de orada, aralarında. Yurtlarına bela getiren bu kadını ayıplamıyor kentin uluları, çünkü bu kadın güzel kadın (İl. III, 158):
Yüzüne bakan ölümsüz tanrıçalara benzetir onu.
Priamos ovada çarpışan Akha yiğitlerini parmakla gösterip gelinine sorar.
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ah Troya, barbar kentlerinin en görkemlisiydin, şimdi şanlı adın unutulup yitecek. Seni ateşe, beni de ellere köle veriyorlar. Sesimi neden duymuyorsunuz tanrılar, çığlıklarım neden ulaşmıyor size? Kendimi alevlere atacağım. Kentimle birlikte yanıp ölmek benim için en iyisi olacak.
"Gönüldeşlerim,
unutmadan gördüğümüz yıkımları, daha büyükleri geldi başımıza, tanrı giderir onları.
Siz, korkunç Sicilya kayalarının, uğuldayan oyukların
Önünden geçtiniz, gördünüz Cyclop kayalarını,
Toparlanın, kovun bu korkuyu, bu sıkıntıyı atın, Kıvanırsınız andıkça bunları günün birinde.
Nice sarsıntılar, nice sakıncalar içinde
Gidiyoruz Latium'a, yazgının bizi mutlu kılacağı Ülkeye, yeni bir Troya kurmaya.
Dayanın, direnin
Daha güzel bir gelecek için,
Çabalayın."
