Fox Mulder

Fox Mulder
@trustno1
Derin sular sakin değildir. Gerçek orada bir yerde. İyiler ilk görüşte tanınmaz. Perdeler senin için Rakiş canım.
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Peride Celal, kitabın arka kapağındaki yazıda, kendisinden şu şekilde bahsediyor: “Ben, öyküden romana geçen bir yazarım. İlk gençliğimde ve daha sonraları da yüzlerce öykü yazdım. Bunlar gazete sayfalarında kaybolup gittiler. Kaybolan bu öykülere hiç acımıyorum.” Sonra şöyle devam ediyor: “Öykü yazmak kolay iş değil (…) Ben, bildiğiniz gibi,
Mektup
MektupPeride Celal · Can Yayınları · 2009168 okunma
Reklam
263 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Nasıl bir eğitim istiyoruz? Cumhuriyetimizi kuran Atatürk’ün ve arkadaşlarının istediği eğitim, “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” bir toplum yetiştirmekti. Bunun da yolu, kelime anlamını “Aydın” diye geçinen “Aydın”larımızın bir kısmının bile doğru düzgün bilmediği, laiklikten geçiyordu. Laik eğitim veren okullarımız, fikri, irfanı ve vicdanı
Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz?
Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz?Server Tanilli · Cem Yayınevi · 1996122 okunma
164 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Kitabın adı, “Eksik Bir Şey”. Hakikaten kitapta da eksik bir şeyler var. Yani yazar bir şeyler anlatıyor, evet anlatıyor ama ne anlatıyor? Bazı karakterler eklemiş esere, karakterlerin bazıları Yeşilçam filminde arkadan geçen adam gibi karakterler, bazıları da dayak yiyen adam gibi karakterler. Yani kitabın filmi çekilse, IMDB’ye eklense “uncredited” olarak geçecek karakterler. Kısacası bu karakterler, hatta karakterlerin geçtiği olaylar olmasa, “Ya eksik bir şey var bu kitapta, kâğıdı acaba 2. hamur diye mi?” diye düşünmeyeceğiniz olaylar. Yazar, uzun öykü olabilecek ve yarısı kadar sayfada toplanabilecek bir eseri, “Konuyu dağıtayım hacı abi, sonra nasıl olsa toplarız bir şekilde!” mantığı ile 164 sayfaya çıkartmış. Aslında ilginç ve güzel sayılabilecek bir konu seçimi, ama anlatım oldukça vasat. Okumasam olur muydu? Olurdu. Okusam olur muydu? Okudum, yine oldu. Katalizör gibi kitap kısacası, etkilenmeden çıkıyor sistemden. İletişim Yayınları’nın Kirpi’sinin hastasıyım, kitaplıkta yan yatınca ayrı güzel dik durunca ayrı güzel duruyor diyorsanız ve hesaplı fiyata bulduysanız, alın atın kenara. Günün birinde okursunuz nasılsa. Kitabın arka kapağında yazdığına göre, “aşkın yavaşlığı ve yumuşaklığıyla politikanın hızı ve şiddetini aynı tuvalde resmediyor,”muş. Bana göre ise eserin en güzel tarafı, Ege Bölgesi’nin bir kasabasında geçmesiydi.
Eksik Bir Şey
Eksik Bir ŞeySami Özbil · İletişim Yayıncılık · 20169 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Michel Zevaco’nun 16. yüzyıl Fransa’sını anlattığı serinin ilk kitabı. Kitaba konu olan kişilerin büyük kısmının gerçek kişiler olması anlatılan hikâyeyi ilgi çekici kılıyor. Kartal Tibet romantizminde bir adam olan François de Montmorency, Filiz Akın saflığında bir genç kız olan Jeanne de Piennes’i sevmektedir. Önder Somer kılıklı kötü adam
Pardayanlar 1
Pardayanlar 1Michel Zevaco · Baskan Yayınları · 1971351 okunma
150 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Biri Norveçli, büyük bir yazar olduğu kesin, Alman hayranlığı 1800'lerden beri devam eden ve Nazi hayranlığı başına belalar açan şaibeli bir yazar: Knut Hamsun; diğeri Danimarka'nın en büyük masalcısı ve gerçek seyyahı Hans Christian Andersen. Bu iki isim farklı zaman dilimlerinde (Hamsun, Abdülhamid zamanında 1899 yılında; Andersen, Abdülmecid zamanında 1841 yılında) Türk topraklarına yaptıkları gezilerden edindikleri izlenimlerini anlatıyorlar. Hamsun, Doğu Perinçek duysa, onu kızdıracak kadar büyük bir Abdülhamid hayranı gibi konuşması dışında, Türklerden ve Türk topraklarından oldukça övgü dolu sözlerle bahsediyor. Kapalıçarşı maceraları okurken beni gülümsetti. Derviş tekkesine yaptığı ziyaret Hamsun'u ve yanında ona refakat eden ismi belirsiz hanımı rahatsız etmemiş olsa da, Andersen kendi anılarında tekkedeki dervişlerin ayindeki davranışlarından dolayı şok olmuş ve korkmuş olduğundan bahsediyor. Yanındaki refakatçinin korkudan ağlamak üzere olan Andersen'i gülüyor sanıp uyarması da, biraz trajikomik olmuş. Kronolojik olarak ters basılmış olsa da, hem Hamsun hem de Andersen okuru 1800'lerin İstanbul'una götürüyor. Fakat ben okurken Hamsun'un anılarından daha çok keyif aldığımı eklemeliyim.
İstanbul'da İki İskandinav Seyyah
İstanbul'da İki İskandinav SeyyahKnut Hamsun · Yapı Kredi Yayınları · 2009131 okunma
Reklam
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Bugün 24 Ocak 2020. Uğur Mumcu’nun suikasta kurban gidişinin 27. yılı. Uğur Mumcu, hayatı boyunca doğrulardan yana olan, bildiklerini korkmadan yazan, sosyal demokrasiye olan inancını yaşadığı sürece koruyan bir gazeteciydi. Siyasi fikirlerimin ilk şekillenmeye başladığı lise yıllarından beri eserlerine karşı büyük bir merak beslememe karşın, bu
Aybar ile Söyleşi
Aybar ile SöyleşiUğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 199389 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Ocak ayı deyince insanın aklına birçok şey gelir. Yeni yılın başlangıcı, zemheri ayının bitişi, vergilere harçlara gelen zamlar… Benim aklıma bir de Uğur Mumcu’nun hayatını kaybettiği gün geliyor: 24 Ocak 1993. Bugün de tarihler yine 24 Ocak’ı gösteriyor. Sene ise 2020. 27 sene geçmiş aradan. 27 senede, neler olmadı ki bu ülkede? Post-modern
Bir Uzun Yürüyüş
Bir Uzun YürüyüşUğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 1995128 okunma
64 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
1996 yılının Noel tatilini değerlendirmek için Almanya'dan İzmir'e dönen bir doktor, uçakta bir işçiyle tanışır. Hamel kentinde yaşayan Çetin adındaki bu işçi, birkaç saat süren uçuş sırasında, bir hafta önce Balıkesir'in bir köyünde ölen dedesinin cenazesine yetişmek için başına gelenleri anlatır. Bir hafta sonra tekrarlanan yolculuğun nedeni de yine bir cenaze içindir. Aslen operatör doktor olan yazarın, uzun öykü niteliğinde yazmış olduğu eseri. Akıcı bir üslupla yazılmış. Vakit geçirmek adına değişik bir alternatif olabilir.
Hamel Flütçüsü
Hamel FlütçüsüHayrullah Emre Baykal · Tepekule Kitaplığı Yayınları · 20081 okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 2 hours
Türkçeye “Azrail’i Beklerken” adıyla çevrilmiş olsa da orijinal adı “Erikli Tavuk” olan Marjane Satrapi eseri. Hikâye 1958’in Kasım ayında başlıyor. İran’ın en ünlü tar sanatçılarından biri olan Nasser Ali Khan, tarının kırılmasının ardından ölümü beklemeye karar verir. Günler yavaş yavaş geçmeye başlarken, geçmişi ile hesaplaşmaya koyulur. Başarısız okul hayatı, devamlı erkek kardeşiyle kıyaslanması, sevdiği kızla kızın babası yüzünden evlenememesi, sevmediği bir kadınla evlenip üstüne de dört çocuk sahibi olması, çocuklarının –birisi haricinde– ona karşı sevgisiz olması… Bu arada hayata bağlanmaya da çalışır bir ara Nasser Ali Khan. Çok sevdiği Sophia Loren’i ve çocukken annesinin yaptığı ve en sevdiği yemek olan Erikli Tavuk bile onu hayata bağlayamaz. Hatta bir ara annesinin özlü sözü olan “Sigara ruhun gıdasıdır.” sözünü anarak bir sigara yakar, ondan da keyif alamaz. Ölümü beklemeye devam eder. Nihayet sekizinci gün beklediği Azrail gelir. Kitabın sonu insanın aklına şu soruyu getiriyor: Nasser Ali Khan, tarı kırıldığı için mi yoksa kalbi kırıldığı için mi ölümü beklemiştir? Azrail’i beklerken, Ömer Hayyam ve Mevlana göndermeleri oldukça hoş olan, kısa sürede okunabilir bir eser. Kitabın 2011 yapımı bir de filmi mevcut.
Chicken with Plums
Chicken with PlumsMarjane Satrapi · Pantheon Books · 200674 okunma
210 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 30 hours
Yazdım ama bir sor niye yazdım: Çünkü o Yeşilçam'ın efsanelerinden birisi.
Giovanni Scognamillo, kitabın arka kapağında kitap için “ Mazi gönlünde bir yara olanlar için, bir Şener Şen kitabı!” demiş. Ben de madem mazi gönlümde yara, o yarayı biraz kaşımak lazım diyerek bu incelemeyi yazmaya başladım. Benim gibi 30’lu yaşlarını sürenler hatırlar, eskiden böyle 500 tane kanal, her kanalda da dizi üstüne dizi yoktu. Zaten
Türk Sinemasında Şener Şen
Türk Sinemasında Şener ŞenGiovanni Scognamillo (Jean Gennaro) · Kabalcı Yayınevi · 200550 okunma
Reklam
496 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Türkan Sultan
Türkan Şoray… Yeşilçam’ın Sultan’ı… Bana göre en iyi kadın oyuncusu… Türkan Şoray, sinemayla ilk kez 7 yaşında İtalyanların ünlü yıldızı Silvana Mangano’nun Acı Pirinç filmini seyrederek tanışır. Annesi ile babasının ayrılmasının ardından dönemin ünlü oyuncularından birinin evinde kiracılık yaparlar, Emel Yıldız’ın. Emel Yıldız’ın bir gün Türkan
Sinemam ve Ben
Sinemam ve BenTürkan Şoray · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2017216 okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 14 days
Tarih 13 Eylül 1956. Henüz ünlü bir yazar ve yayıncı olmayan, 21 yaşındaki bir genç yeni aldığı defterine, “-her gün değil ama- elim değdikçe…” notunu düşerek duygularını, düşüncelerini yazmaya başlar. 40 yıl boyunca, verdiği sözü tutarak, eli değdikçe yazmaya devam eder. 1950’lerin ikinci yarısında başlayan eseri üç dönemde incelemek
Yarın, Nasıl Bir Gün Olacaksın?
Yarın, Nasıl Bir Gün Olacaksın?Erdal Öz · Can Yayınları · 2016128 okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Ver Lefter'e, Yaz Deftere!
Ben kendimi bildim bileli Fenerbahçe taraftarıyım. Doğduğum sene, Todor Veselinovic’in çalıştırdığı 88-89 sezonunun olduğu sene. Hani o kalede Schumacher’in olduğu, savunmasında Müjdat’ın oynadığı, orta saha ve hücumunun temelini Oğuz, Rıdvan, Aykut’un oluşturduğu, 103 gollük sezonun oynandığı sene. İlk formama 95 yılında kavuştum. 11 numaraydı.
Lefter
LefterHaluk Hergün · NTV Yayınları · 201257 okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Bir nükleer reaktörde elektrik nasıl üretilir? Önce çekirdekte ısı üretilir, çekirdeğe devamlı olarak soğuk su akışı sağlanır, çekirdeğin ısısı suyu buharlaştırır, buhar türbini döndürür ve elektrik üretilir. Aslında bu kadar kolay ve zararsız gözüken bir şey nasıl olur da uluslararası bir felakete yol açabilir? Yapılması planlanan elektrik
Çernobil'den Sesler
Çernobil'den SeslerSvetlana Aleksiyeviç · Aytaşı Yayınları · 20061,085 okunma
158 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
12 Mart 1971’de verilen muhtıranın hemen ardından Deniz Gezmiş ve arkadaşları yakalanmıştı. Yakalandıktan sonra da 1 sene içerisinde idamlarına karar verilmişti. Mahir Çayan ve arkadaşları da Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarını engellemek için 27 Mart 1972’de Ordu’nun Ünye ilçesindeki NATO üssünden ikisi İngiliz, biri Kanadalı
Çıkmaz Sokak
Çıkmaz SokakUğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 1993204 okunma
117 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.