irem
@tsdmr41
psikolojik danışman
iü-cerrahpaşa
kocaeli
36 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
uykuda yaşıyorsun; o yüzden tökezliyorsun, yapmak istemediğin şeyleri yapıp duruyorsun. yapmamaya karar verdiğin şeyleri yapıp duruyorsun. doğru olmadığını bildiğin şeyleri yapmaya devam ediyorsun ve doğru olduğunu bildiğin şeyleri yapmıyorsun. bu nasıl mümkün olabilir?
Sayfa 18Kitabı okuyor
dünyanızda öyle bir anlam yaratın ki bunu değiştirmek isteyenle değil onun içinde olmak isteyenle birleşin.
“yaşamayı seçmek” dediğimiz gitmek ya da kalmak değildi. “yaşamayı seçmek” her şeyden önce “yaşamaya çalışmaktı”
Sayfa 82Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
korku üzerine inşa edilmiş her tesis yıkılmaya mahkûmdur.
Sayfa 42Kitabı okudu
bağımlı, acı çekebildiği boyutta âşık olabildiğine inanır. acıdan rahatsız olmaz, acının yokluğundan rahatsız olur.
Sayfa 39Kitabı okudu
“büyüklük bende kalsın,” derken aslında küçüklük acılarınıza takılıp büyümeyi reddetmişsinizdir.
Sayfa 28Kitabı okudu
aptal olmak üzücüydü ama aptal görünmek özgürlüktü.
Sayfa 86Kitabı okudu
çocukken her iyiliğin içinde bir nebze de olsa kötülük olduğuna inanıyordu, bu yüzden tam bir saygı duyamıyordu iyiliğe.
Sayfa 75Kitabı okudu
yaşanan her şey zamanla soluyordu. öyle bir soluyordu ki belli belirsiz bir iz bırakıyordu arkasında. insan bu ize bakıyor ama yaşandığından emin olamıyordu.
Sayfa 42Kitabı okudu
ölmek birkaç kez olan bir şey olabilirdi.
insan bir kere ölmeden bunu bilemez ki.
Sayfa 24Kitabı okudu
bulunmaz hint kumaşı diye bir şey yok elbet. ama onu bilmek, yani iliklerine kadar bilmek ne büyük yük insana. yine de barışılır muhakkak hayatla. öyle ya yaşanan yaşandığıyla kalmıştır. ömür dediğin böyle bir şeydir işte. sevinci tanıyan hüznü, mutluluğu tanıyan mutsuzluğu göze almıştır.
çıkışı olmayan bir labirent inşa eder bize nietzsche. kaybolmak ve oraya hapsolmak için değil, sahip olduğumuz her şeyi kaybetmek ve aslında hiçbir şeye sahip olmadığımızı anlamamız için. ve bu koca labirentte kendimizi de kaybederek asıl olana ulaştırmak için vardır onun var ettiği bu hiçlik.
yemeğin çiğ kalmaması, yedikten sonra iyi hazmedilmesi için iyi pişmesi gerekir ve iyi pişmiş yemekler her zaman için yeterli sıcaklıkta ateşe maruz kalmak zorundadırlar.
evet demek kabullenmekse eğer, hayır demek dışlamak ve engel olmak mıdır o şeye? bir defa hayata gelmiş olan birisi aslında başına gelecek olan her şeye daha en baştan evet demiş sayılmaz mı? hayırlar böyle bir sistemin içinde işe yarar mı? engeller mi hayır demek olmasını istemediğimiz bir şeyi?
Sayfa 98Kitabı okudu
işte budur bizim en büyük zayıflığımız. kendimizi sevmeyi öğrenmeden, başkasını sevmeye çalışmak. kendi varlığımızı kabullenmeden başkasının varlığını onaylamak ve sindirmeye çalışmak.
Sayfa 73Kitabı okudu