Ümitle bekledim. Dünyada hiçbir kimsenin benim istediğimden başka türlü bir dünya isteyeceğini o zamana kadar aklıma bile getirmemiştim desem yalan! Neler isteyenler vardı dünyada? “O halde ne ümit ediyordun?” derseniz, “ Ne bileyim!..” derim.
İnsan nedir? İnsan olmaya ne zaman başladı? diye soruldu mu, günümüzün düşünürleri hep bir ağızdan ve sözleşmiş gibi: İnsan başkaldıran yaratıktır derler. İnsan doğanın ya da geleneğin kurulu düzenine karşı ayaklandığı an insan olmuştur, insanlığını da hep yeni baştan başkaldırdıkça sürdürebilir derler. Bu görüşü biz öylesine benimsedik ki, bin yılların alacalı bulacalı pılı pırtılar gibi sırtımıza giydirdiği gelenek ve görenek süslerini atıyoruz üstümüzden, kulak vermez olduk dinlerin, inançların ister tanrıdan, ister insandan gelme avutucu ninnilerine. Umuda karşı da ayaklandık: Bugün ve bu dünya da yaşamak istiyoruz. Ötelerin ve yarınların aldatıcı çekiciliğine kapılmakla nerelere sürüklenebileceğimizi denedik, biliyoruz artık. Ne pahasına olursa olsun insanlığımızı gerçekleştirelim diyoruz. Tek ülkümüz insan olmak. Bu ülkü uğruna göze almayacağımız çaba, katlanamayacağımız cefa yoktur.
Bir an kaderlerine terk edildiği hissine kapıldı
Bekleyişi yüzyıllar sürmüş gibiydi
Savaşmak akıllarından bile geçmemişti
"Aslında kendimi oraya ait hissetmedim..."
Sizin de ışığınız var olanlar gibi parlasın