Denilebilir ki, İslâm’da bütün sanatlar camiye, cami ise ibadete götürür. Kubbesinin ışıldayan gücüyle cami, Allah’ın birliğini ve yüceliğini çağrıştıran bir zübde-i âlemdir (bir küçük evrendir).
“Okuma, içimizdeki meçhul âlemin kapılarını açan bir anahtar.” Pekiyi ama, o meçhul âlemin tekevvününde payı yok mu okumanın?
İç dünyamızın sınırlarını genişleten kitap değil mi?
Batı’yı her şeyin merkezi ve ölçüsü kabul eden önyargıdan hareketle oryantalistin/ müsteşrikin diğer medeniyetleri bir böcek bilimi uzmanının gözüyle ele aldığı müzelik eşya da değildir İslam!
Resim sanatımızda en derin değişimlerden birini yaparak Kübizm akımını ortaya çıkaranlardan biri olan Juan Gris şöyle diyordu:
“Bir ressamın büyüklüğü, kendisinde taşıdığı geçmişin derinliğine bağlıdır”.
Kendi düşmanınızı aramalısınız, kendi savaşınızı yapmalısınız ve kendi düşünceleriniz uğruna! Ve eğer düşünceleriniz yenilirse, yine de dürüstlüğünüz zafer naraları atmalıdır!
İyi uyumak için uyanık kalmak! Ve gerçekten, hayatın anlamı olmasaydı ve anlamsızı seçmek zorunda kalsaydım, seçilecek en akla yatkın anlamsızlık bu olurdu.